“Aşk ile koşan yorulmaz” ne güzel söylemiş Neşet Ertaş,
Reis, bu sözün hayata geçmiş hali.

Günü 4-5 saat uykuyla geçiren, geri kalan zamanını aşkına (ülkesine, devletine, davasına, medeniyetine) veren bir lider.
Siyasi yaşamı boyunca neler gördü neler; suikastlar, tehditler, iftiralar, davalar, siyasi yasak, hapis, e-darbe, kapatma davası, yargı polis darbesi, ihanetler, kanlı darbe …

Hepsini alnının akıyla ve mücadele ederek kazandı.
Geçtiğimiz hafta onca işinin, uluslararası görüşmenin arasında Adana’da “AK Parti Gençlik şöleni” ne katıldı.
Ve şuna bir kez daha şahit olduk ki; Reis’in kendini en iyi hissettiği yerler, halk ile bir araya geldiği yerler oluyor, mitinglerde konuştukça gözleri parlıyor, oralardan müthiş besleniyor Reis.

Adana stadyumunda düzenlenen şölende dev bir Türk Bayrağı, ilk ve son Cumhurbaşkanlarımızın fotoğraflarının olduğu dev afişler, coşkulu, inançlı, geleceğe umutla bakan on binlerce genç vardı.

 Şölende çok güzel bir sahne vardı; mikrofondan şu anons geçiliyordu, 
“Eren Bülbül burada mı? Ömer Halisdemir burada mı? Şenay Aybüke Yalçın burada mı? Necmettin Yılmaz burada mı? Fethi Sekin burada mı? Erol Olçok burada mı? Tayyip Olçok burada mı? Halil Kantarcı burada mı? Muhammed Fatih Safitürk burada mı?” ülkesi için vatanı için şehit olmuş tüm vatan evlatları saygıyla anılıyor ve ruhlarına Fatiha isteniyordu.

Yukarıdaki her bir soruya gençler her defasında “Burada” diye toplu halde cevaplarken tüm bu şehitlerimizin fotoğrafı ve isimlerinin yer aldığı dev bir pankart stadyumda yükseliyordu.

Aynı saatlerde İstanbul’da Maltepe meydanında 6,5 masanın, Millet İttifakının da mitingi vardı “Milletin Sesi” başlığıyla örgütlenen miting kürsüsünde ne Türk bayrağı ne de Atatürk posteri vardı.

Sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafı vardı kürsüde.
Miting alalına Türk Bayrağı ile girmek isteyen birçok katılımcının” miting komitesi kararına” istinaden bayrağımızla alana alınmadığının bilgisini okurken, miting alanından yükselen “Her yer Kandil her yer direniş” sloganı ve bu slogana tepki vermeyen on binlerce insanın görüntüsü 2023 seçimlerinin fotoğrafını veriyordu bizlere.

Hani şu “Kutuplaştırdı insanları” diye bir şehir efsanesi var ya, işte ben can çekişen Kandil’e moral vermek için slogan atanlarla, bayrağından utananlarla kutuplaşmayı, şehitlerimizin yanında saf tutmayı kendime görev biliyorum.
Açık açık kutuplaşalım ne olur, öyle gizli kapaklı olmasın.

Misal; mecliste PKK ile mücadele için tezkere oylaması var o oylamada “hayır” oyu verenlerle sonuna kadar kutuplaşmak lazım .
Eli kanlı Demirtaş ile kahvaltı hayali kuranlarla kutuplaşalım artık.
FETÖ’cü teröristleri affetme telaşına düşen okyanus ötesinin çocuklarıyla kutuplaşalım.
Küresel oligarşinin ajanlarına “Serbest kalsın” “Özgürlük” diye nara atanlarla Allah aşkına kutuplaşalım.
Küresel darbeye “tiyatro” diyenlerle, darbenin sloganını darbe öncesi parola verir gibi tekerleme yapanlarla kutuplaşalım.
Ukrayna- Rusya savaşında ülkemiz tarafsızlığını korurken “Ukrayna’yı destekleyelim” diyenlerle kutuplaşalım.
İsveç ve Finlandiya NATO’ya girmek için başvurduğunda Türkiye’nin hayır demesine üç maymunu oynayan muhalefetle son ana kadar kutuplaşalım.
Osmanlıyı 33 sene toprak kaybetmeden küresel oligarklara direnen, ülkeyi akılla yöneten Abdulhamid Han’a laf edenlerle kutuplaşalım.
Kutuplaşacağımız tipler küreselcilerin aparatı olan muhalefetin yönetim kademelerinde yer alan tiplerdir.
AK Partiye, MHP’ye oy vermeyen, arkadaşımıza, dostumuza, mahalledeki esnafımıza, cami cemaatine, kahvede gördüğümüz insanlara, gençlere, kadınlara, metroda-otobüste ilk defa konuştuğumuz insanlara bu kutuplaşmayı anlatalım.

Onlarla aynı safta olduğumuzu, aynı sıkıntıları yaşadığımızı, aynı geleceği istediğimizi anlatıp, kutuplaşmanın tam bağımsız Türkiye için canını ortaya koyarak çalışanlarla, ülkeyi küreselcilere peşkeş çekmek için yırtınan partilerin yönetimleri arasında olduğunu anlatalım.
2023’e yaklaştıkça kimin ne düşündüğü, hangi safta yer aldığı, kimlerle birlikte yürüdüğü gibi birçok şey daha açıklığa kavuşacak.
Aşk ile koşan yorulmaz, aşk ile mücadele verip, korkusuzca, gür sesle ülkemize sahip çıkmaya devam edeceğiz.