Erdoğan: “Türkiye'yi 'barış diplomasisinin' merkez üslerinden biri haline getiriyoruz”
Erdoğan: “Türkiye'yi 'barış diplomasisinin' merkez üslerinden biri haline getiriyoruz”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi, bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek, 'barış diplomasisinin' merkez üslerinden biri haline getiriyoruz." dedi.
Haber Giriş Tarihi: 13.03.2025 00:07
Haber Güncellenme Tarihi: 13.03.2025 00:11
Kaynak:
AA
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yapacakları istişare ve değerlendirmelerin, Türkiye, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diledi. Aynı sevdaya gönül, aynı davaya omuz verdiği tüm yol arkadaşlarına sevgilerini ve saygılarını ileten Erdoğan, "Bu vesileyle bir kez daha kara kışa aldırmadan eksi 10'ları gören soğuğa rağmen 23 Şubat'ı Ankara'da bir demokrasi bayramına çeviren teşkilatıma şükranlarımı sunuyorum. Kongremizde görev alan kardeşlerimi tebrik ederken, görevlerini devreden arkadaşlarımın hepsine emeklerinden, davamıza yaptıkları hizmetlerinden ötürü tekrar teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Türkiye olarak sadece iyilik sancağını değil, barışın güven ve huzur veren iklimini, başta mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz" diyerek, daha adil bir dünya mümkün şiarıyla yürüttükleri çabaların semerelerini toplamaya başladıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi bölgesinin istikrar kaynağı da olmanın ötesine geçirerek, barış diplomasisinin merkez üslerinden biri haline getirdiklerini vurguladı. Salonda daha sonra Türkiye'nin barış diplomasisini içeren video gösterimi yapıldı. Videonun ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, bugünün son derece anlamlı bir yıl dönümü olduğunu, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. seneidevriyesine idrak edildiğini hatırlattı.
TBMM tarafından Türkiye'nin milli marşı olarak kabul edilen İstiklal Marşı'nın yazarı merhum Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle yad eden Erdoğan, "Şurası bir gerçek ki İstiklal Marşı'mız sıradan bir şiir de sıradan bir marş da değildir. Bağımsızlığımızın timsali olan İstiklal Marşı'mız, aynı zamanda necip milletimizin hissiyatının, kahramanlığının ve asil karakterinin dizelere, cümlelere, kelimelere, harf harf işlenmiş sembolüdür. Bu marş, toprakları müstevliler tarafından işgal edilmek istenen bir milletin, emperyalizme karşı direniş anıtı, varoluş beyannamesidir. İstiklal Marşı'mız, Resulü Kibriya Efendimizin, Hicret'te, Sevr Mağarası'nda mahsur kaldıklarında, Hz. Ebubekir'e 'korkma' hitabıyla başlayan, kurucu ve köklü bir metindir." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu'nun, milletin ezeli ve ebedi yurdu olarak vatan kılınmasının destansı bir anlatısı olan İstiklal Marşı'nın, milletle birlikte sömürgeciliğe, emperyalizme karşı çarpışan herkesin de istinatgahı olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE'DE YENİ BİR SORUN, YENİ BİR KAOS ALANI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR"
İstiklal Marşı'nın bir diğer önemli vasfının da savaş sırasında yazılması olduğunu hatırlatan Erdoğan, merhum Mehmet Akif Ersoy'un Tacettin Dergahı'nda, adeta vecd ile marşı yazarken İstiklal Harbi'nin hararetli bir şekilde devam ettiğini söyledi. Bu nedenle İstiklal Marşı'nın, harbin yürütücüsü, ruhu ve öncüsü olduğunun altını çizen Erdoğan, İstiklal Marşı'nın "Türk milletinin ortak paydası nedir" sorusunun da en net cevabı olduğunu ifade etti. Erdoğan, bir şiirden öte, 85 milyonu birbirine kardeş kılan, yolu aydınlatan, ufka yön veren değerlerin epik bir özeti olan İstiklal Marşı'na hayat veren imana, inanca ve sevdaya hep beraber sahip çıkmak gerektiğine işaret etti. "Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-anti laik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar, sizin de takip ettiğiniz üzere, son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye'deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek, milletimizin kardeşliğine son derece sinsi, son derece kirli bir pusu kuruluyor" diyen Erdoğan, bu pusuyla aynı zamanda İstiklal Marşı'nda vücut bulan ruha ve birlikte yaşama iradesine karşı da alçakça bir suikast düzenlendiğini dile getirdi.
Erdoğan, "Tahrik siyasetiyle, nefret söylemleriyle, çoğu yalan ve çarpıtma olan provakatif açıklamalarla Türkiye'de yeni bir sorun, yeni bir kaos alanı oluşturulmak isteniyor. İşin daha vahim ve üzüntü verici yanı ise milletimize bu kötülüğü, genel başkanıyla, yönetimiyle, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla ülkenin ana muhalefet partisi yapıyor." diye konuştu.
"İKİ ARADA BİR DEREDE KALMIŞ ACİZLİKLERİNDEN MEMNUNUZ"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kendisine açılan krediyi har vurup harman savurduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu gidişle sıfırı tüketmesi, iflas bayrağını çekmesi, tıpkı selefi Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik bir şekilde alaşağı edilmesi yakındır." dedi. AK Parti olarak, siyasi rekabet noktasında, hem Özel'den hem de ekibinden ziyadesiyle memnun olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Alay-ı vala ile açıkladığı kart oyunlarından memnunuz. Gençlerin eğlencesi olan gaflarından da memnunuz. Marjinal sol örgütlerin sloganına hapsolan söylemlerinden memnunuz. Belediye başkanları tarafından tekzip edilen iddialarından memnunuz. Üye ve delege hesaplarının maskarası olmasından da memnunuz. Yurt dışında, zerre kadar itibar görmemesinden memnunuz. Yurt içinde kimse tarafından kale alınmamasından memnunuz. Ne İsa'ya ne Musa'ya bir türlü yaranamayan, iki arada bir derede kalmış acizliklerinden memnunuz. Çok ama boş konuşmasından fevkalade memnunuz. Velhasıl biz karşımızda böyle bir profilin bulunmasından asla şikayetçi değiliz. Böyle devam ettikleri sürece hiçbir zaman da rahatsız olmayız. Bizim üzüntümüz, ana muhalefet partisi liderinin bu hallere düşmüş olmasınadır. Bizim üzüntümüz, bu tablonun Türk demokrasisine yakışmamasına. Bizim üzüntümüz, Genel Başkan değişse de CHP'nin faşist zihniyetinin olduğu yerde çakılı kalmasınadır. Sayın Özel kusura bakmasın, şahsi siyasi ikbali uğruna bile olsa kimsenin siyaset kurumunu bu duruma düşürmeye hakkı yoktur."
"Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda ülkenin 40 yıllık bir sorununu çözerken, istismara müsait yeni fay hatları oluşturmak açık ve net söylüyorum; emperyalizme uşaklık etmektir." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her kim-üç beş emperyalistin gazlamasıyla bu milletin kardeşliğine kastederse karşısında bizi bulur, devletimizi bulur, 85 milyonu bulur. Çünkü biz bu tezgahı son 22 yıl boyunca defalarca gördük. Biz bu kirli oyunu daha öncesinde 27 Mayıs'ta, 12 Mart muhtırasında, 12 Eylül darbesinde, 28 Şubat postmodern darbesinde, bunlara giden kanlı ve alçak yollarda gördük. Biz bu tarz söylemleri, demokrasimize ve ekonomimize yönelik müdahale girişimlerinde, Türkiye'yi istikrarsızlık bataklığına sürüklemeyi amaçlayan envaiçeşit tuzakta gördük. Bu mülevves senaryoyu daha önce Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Gazi Mahallesi'nde ve başka yerlerde gördük. Buradan aynı hevesler peşinde koşanlara şunu bir kez daha söylüyorum; artık başaramayacaksınız. Kardeşliğimize halel getiremeyeceksiniz. Bizi, Türkiye Yüzyılı hedefimizden alıkoyamayacaksınız. Ülkemizin iç dinamiklerini kaşıyarak, bu milleti tekrar kendi iç gündemine hapsedemeyeceksiniz. Allah'ın izniyle bu sefer Türkiye'yi küresel demokrasi ve kalkınma yarışının dışına atamayacaksınız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak ülkede yeni sorunların ve yeni kutuplaşmaların ortaya çıkarılmasına müsaade etmeyeceklerinin altını çizerek, hiçbir ayrım gözetmeksizin, 85 milyon hep beraber, İstiklal Marşı'nın vazettiği kadim değerlere sıkı sıkıya sarılacaklarını söyledi. Mehmet Akif Ersoy'u yad eden Erdoğan, "Merhum Akif'ten, bize sadece bir marş değil, nesiller boyu gururla, coşkuyla söylenecek bir manifesto kazandırdığı için, 'Allah razı olsun' diyorum. İstiklal Marşı'mızı kabul eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin muhterem üyelerini de rahmetle yad ediyorum." diye konuştu.
"MAALESEF NÜFUS BAKIMINDAN GİDEREK YAŞLANIYORUZ"
Erdoğan, hayati öneme sahip olan aile kurumunun çok boyutlu muhasara altında olduğuna dikkati çekti. Nüfus ve demografide yaşanan değişimler, cinsiyetsizleştirme gibi sapkın ideolojilerin dayatılması, geniş ailelerin azalması, çekirdek ailelerdeki çocuk sayısının düşmesi, evlilik yaşının her yıl yükselirken boşanma oranlarının artması, tek ebeveynli ailelerin sayısının çoğalması gibi sorunlara işaret eden Erdoğan, bu sorunların, aile kurumunu güneşin karı erittiği gibi örselediğini, zayıflattığını ve yıprattığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de güçlü kültüre ve aile değerlerine rağmen bu tehditlerin hedefinde olduğunu, en çok zararı görenler arasında bulunduğunu söyledi. "Aile Yılı Programı"nda yaptığı konuşmada paylaştığı rakamları hatırlatan Erdoğan, Türkiye'de, doğurganlık oranı ve nüfus artış hızının asimetrik şekilde düştüğünü, 2001'de 2,38 olan doğurganlık hızının, 1,51'e gerilediğini aktardı. Yıllık nüfus artış hızının binde 1,1'e düştüğünü dile getiren Erdoğan, çocuk ve genç nüfus azalırken, yaşlı nüfusun tarihte ilk defa yüzde 10'un üzerine çıktığına işaret etti. Ortalama yaşın 34 sınırına dayandığını belirten Erdoğan, "Henüz Avrupa ve diğer gelişmiş ülkeler kadar olmasa da maalesef nüfus bakımından giderek yaşlanıyoruz." diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
ŞehirMedya
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdoğan: “Türkiye'yi 'barış diplomasisinin' merkez üslerinden biri haline getiriyoruz”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi, bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek, 'barış diplomasisinin' merkez üslerinden biri haline getiriyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yapacakları istişare ve değerlendirmelerin, Türkiye, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diledi. Aynı sevdaya gönül, aynı davaya omuz verdiği tüm yol arkadaşlarına sevgilerini ve saygılarını ileten Erdoğan, "Bu vesileyle bir kez daha kara kışa aldırmadan eksi 10'ları gören soğuğa rağmen 23 Şubat'ı Ankara'da bir demokrasi bayramına çeviren teşkilatıma şükranlarımı sunuyorum. Kongremizde görev alan kardeşlerimi tebrik ederken, görevlerini devreden arkadaşlarımın hepsine emeklerinden, davamıza yaptıkları hizmetlerinden ötürü tekrar teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Türkiye olarak sadece iyilik sancağını değil, barışın güven ve huzur veren iklimini, başta mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz" diyerek, daha adil bir dünya mümkün şiarıyla yürüttükleri çabaların semerelerini toplamaya başladıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi bölgesinin istikrar kaynağı da olmanın ötesine geçirerek, barış diplomasisinin merkez üslerinden biri haline getirdiklerini vurguladı. Salonda daha sonra Türkiye'nin barış diplomasisini içeren video gösterimi yapıldı. Videonun ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, bugünün son derece anlamlı bir yıl dönümü olduğunu, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. seneidevriyesine idrak edildiğini hatırlattı.
TBMM tarafından Türkiye'nin milli marşı olarak kabul edilen İstiklal Marşı'nın yazarı merhum Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle yad eden Erdoğan, "Şurası bir gerçek ki İstiklal Marşı'mız sıradan bir şiir de sıradan bir marş da değildir. Bağımsızlığımızın timsali olan İstiklal Marşı'mız, aynı zamanda necip milletimizin hissiyatının, kahramanlığının ve asil karakterinin dizelere, cümlelere, kelimelere, harf harf işlenmiş sembolüdür. Bu marş, toprakları müstevliler tarafından işgal edilmek istenen bir milletin, emperyalizme karşı direniş anıtı, varoluş beyannamesidir. İstiklal Marşı'mız, Resulü Kibriya Efendimizin, Hicret'te, Sevr Mağarası'nda mahsur kaldıklarında, Hz. Ebubekir'e 'korkma' hitabıyla başlayan, kurucu ve köklü bir metindir." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu'nun, milletin ezeli ve ebedi yurdu olarak vatan kılınmasının destansı bir anlatısı olan İstiklal Marşı'nın, milletle birlikte sömürgeciliğe, emperyalizme karşı çarpışan herkesin de istinatgahı olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE'DE YENİ BİR SORUN, YENİ BİR KAOS ALANI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR"
İstiklal Marşı'nın bir diğer önemli vasfının da savaş sırasında yazılması olduğunu hatırlatan Erdoğan, merhum Mehmet Akif Ersoy'un Tacettin Dergahı'nda, adeta vecd ile marşı yazarken İstiklal Harbi'nin hararetli bir şekilde devam ettiğini söyledi. Bu nedenle İstiklal Marşı'nın, harbin yürütücüsü, ruhu ve öncüsü olduğunun altını çizen Erdoğan, İstiklal Marşı'nın "Türk milletinin ortak paydası nedir" sorusunun da en net cevabı olduğunu ifade etti. Erdoğan, bir şiirden öte, 85 milyonu birbirine kardeş kılan, yolu aydınlatan, ufka yön veren değerlerin epik bir özeti olan İstiklal Marşı'na hayat veren imana, inanca ve sevdaya hep beraber sahip çıkmak gerektiğine işaret etti. "Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-anti laik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar, sizin de takip ettiğiniz üzere, son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye'deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek, milletimizin kardeşliğine son derece sinsi, son derece kirli bir pusu kuruluyor" diyen Erdoğan, bu pusuyla aynı zamanda İstiklal Marşı'nda vücut bulan ruha ve birlikte yaşama iradesine karşı da alçakça bir suikast düzenlendiğini dile getirdi.
Erdoğan, "Tahrik siyasetiyle, nefret söylemleriyle, çoğu yalan ve çarpıtma olan provakatif açıklamalarla Türkiye'de yeni bir sorun, yeni bir kaos alanı oluşturulmak isteniyor. İşin daha vahim ve üzüntü verici yanı ise milletimize bu kötülüğü, genel başkanıyla, yönetimiyle, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla ülkenin ana muhalefet partisi yapıyor." diye konuştu.
"İKİ ARADA BİR DEREDE KALMIŞ ACİZLİKLERİNDEN MEMNUNUZ"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kendisine açılan krediyi har vurup harman savurduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu gidişle sıfırı tüketmesi, iflas bayrağını çekmesi, tıpkı selefi Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik bir şekilde alaşağı edilmesi yakındır." dedi. AK Parti olarak, siyasi rekabet noktasında, hem Özel'den hem de ekibinden ziyadesiyle memnun olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Alay-ı vala ile açıkladığı kart oyunlarından memnunuz. Gençlerin eğlencesi olan gaflarından da memnunuz. Marjinal sol örgütlerin sloganına hapsolan söylemlerinden memnunuz. Belediye başkanları tarafından tekzip edilen iddialarından memnunuz. Üye ve delege hesaplarının maskarası olmasından da memnunuz. Yurt dışında, zerre kadar itibar görmemesinden memnunuz. Yurt içinde kimse tarafından kale alınmamasından memnunuz. Ne İsa'ya ne Musa'ya bir türlü yaranamayan, iki arada bir derede kalmış acizliklerinden memnunuz. Çok ama boş konuşmasından fevkalade memnunuz. Velhasıl biz karşımızda böyle bir profilin bulunmasından asla şikayetçi değiliz. Böyle devam ettikleri sürece hiçbir zaman da rahatsız olmayız. Bizim üzüntümüz, ana muhalefet partisi liderinin bu hallere düşmüş olmasınadır. Bizim üzüntümüz, bu tablonun Türk demokrasisine yakışmamasına. Bizim üzüntümüz, Genel Başkan değişse de CHP'nin faşist zihniyetinin olduğu yerde çakılı kalmasınadır. Sayın Özel kusura bakmasın, şahsi siyasi ikbali uğruna bile olsa kimsenin siyaset kurumunu bu duruma düşürmeye hakkı yoktur."
"Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda ülkenin 40 yıllık bir sorununu çözerken, istismara müsait yeni fay hatları oluşturmak açık ve net söylüyorum; emperyalizme uşaklık etmektir." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her kim-üç beş emperyalistin gazlamasıyla bu milletin kardeşliğine kastederse karşısında bizi bulur, devletimizi bulur, 85 milyonu bulur. Çünkü biz bu tezgahı son 22 yıl boyunca defalarca gördük. Biz bu kirli oyunu daha öncesinde 27 Mayıs'ta, 12 Mart muhtırasında, 12 Eylül darbesinde, 28 Şubat postmodern darbesinde, bunlara giden kanlı ve alçak yollarda gördük. Biz bu tarz söylemleri, demokrasimize ve ekonomimize yönelik müdahale girişimlerinde, Türkiye'yi istikrarsızlık bataklığına sürüklemeyi amaçlayan envaiçeşit tuzakta gördük. Bu mülevves senaryoyu daha önce Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Gazi Mahallesi'nde ve başka yerlerde gördük. Buradan aynı hevesler peşinde koşanlara şunu bir kez daha söylüyorum; artık başaramayacaksınız. Kardeşliğimize halel getiremeyeceksiniz. Bizi, Türkiye Yüzyılı hedefimizden alıkoyamayacaksınız. Ülkemizin iç dinamiklerini kaşıyarak, bu milleti tekrar kendi iç gündemine hapsedemeyeceksiniz. Allah'ın izniyle bu sefer Türkiye'yi küresel demokrasi ve kalkınma yarışının dışına atamayacaksınız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak ülkede yeni sorunların ve yeni kutuplaşmaların ortaya çıkarılmasına müsaade etmeyeceklerinin altını çizerek, hiçbir ayrım gözetmeksizin, 85 milyon hep beraber, İstiklal Marşı'nın vazettiği kadim değerlere sıkı sıkıya sarılacaklarını söyledi. Mehmet Akif Ersoy'u yad eden Erdoğan, "Merhum Akif'ten, bize sadece bir marş değil, nesiller boyu gururla, coşkuyla söylenecek bir manifesto kazandırdığı için, 'Allah razı olsun' diyorum. İstiklal Marşı'mızı kabul eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin muhterem üyelerini de rahmetle yad ediyorum." diye konuştu.
"MAALESEF NÜFUS BAKIMINDAN GİDEREK YAŞLANIYORUZ"
Erdoğan, hayati öneme sahip olan aile kurumunun çok boyutlu muhasara altında olduğuna dikkati çekti. Nüfus ve demografide yaşanan değişimler, cinsiyetsizleştirme gibi sapkın ideolojilerin dayatılması, geniş ailelerin azalması, çekirdek ailelerdeki çocuk sayısının düşmesi, evlilik yaşının her yıl yükselirken boşanma oranlarının artması, tek ebeveynli ailelerin sayısının çoğalması gibi sorunlara işaret eden Erdoğan, bu sorunların, aile kurumunu güneşin karı erittiği gibi örselediğini, zayıflattığını ve yıprattığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de güçlü kültüre ve aile değerlerine rağmen bu tehditlerin hedefinde olduğunu, en çok zararı görenler arasında bulunduğunu söyledi. "Aile Yılı Programı"nda yaptığı konuşmada paylaştığı rakamları hatırlatan Erdoğan, Türkiye'de, doğurganlık oranı ve nüfus artış hızının asimetrik şekilde düştüğünü, 2001'de 2,38 olan doğurganlık hızının, 1,51'e gerilediğini aktardı. Yıllık nüfus artış hızının binde 1,1'e düştüğünü dile getiren Erdoğan, çocuk ve genç nüfus azalırken, yaşlı nüfusun tarihte ilk defa yüzde 10'un üzerine çıktığına işaret etti. Ortalama yaşın 34 sınırına dayandığını belirten Erdoğan, "Henüz Avrupa ve diğer gelişmiş ülkeler kadar olmasa da maalesef nüfus bakımından giderek yaşlanıyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler