FETÖ elebaşı Gülen'in akrabası hakim karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen'in kuzeninin kızı Şuheda Gülen, "terör örgütü kurma ve yönetme" ile "terör örgütüne üye olma" suçundan hakim karşısına çıktı.  

Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandıkları ve örgütte sözde "abla" oldukları iddia edilen tutuklu sanıklar Şuheda Gülen ve Ebru Dursun ile avukatları katıldı.  Duruşmada, kimlik tespitinin ardından sanıklar hakkında hazırlanan iddianame okundu.  Örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in amcasının oğlunun kızı Şuheda Gülen, cezaevinde avukatı ile görüşemediğini ve savunma yapmayacağını söyleyerek, ek süre talep etti.  Sanıklardan Ebru Dursun da hakkındaki suçlamaları reddederek, terör örgütüne üye olmadığını savundu. Söz konusu yapı ile lise son sınıfta yüzde 100 burslu olarak kazandığı dershaneye başlamasıyla tanıştığını anlatan Dursun, yapılanmayı FETÖ olarak tanımadığını ifade etti.  Dursun, dershaneden sonra Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Bölümünü kazandığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Kocaeli'ye ilk geldiğimde kalacağım ev için Tekirdağ'daki öğretmenim Sema isimli birine yönlendirdi. Onunla tanıştım. İlk sene İzmit merkezde bir evde Sümeyye, Canan, Burcu isimli soyadını bilemediğim kızlarla aynı evde kaldım. Ev kirası ve masraflar için Sümeyye'ye para veriyorduk. İkinci sene yine İzmit merkezde başka bir eve geçmem istendi. Ümmühan, Yasemin, Ümran ve ben 1 sene aynı evde kaldık. Bana 'abla' diyorlardı. Paraları toplayıp, giderleri karşılıyordum. Daha sonra başka bir evde Ayşenur ve Gülşah ile birlikte kaldık. 'Yurtta daha kolay olur' düşünceyle Bağçeşme'de bulunan Levent Yurduna geçtim. Burada dördüncü katta belletmenlik görevi yaptım. Görevim Kur'an-ı Kerim okumak ve bilmeyenlere öğretmekti." Yaz okuluna kaldığı için yurt müdürünün söylediği eve gittiğini anlatan Dursun, "Fildişi Sahili uyruklu A.A. ile İzmit'te bir evde kaldık. Biz o evde kalırken 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Evin yakınında darbe girişimi eylemleri düzenleniyordu. Çok ses ve gürültü oluyordu. Daha önceden tanımadığım Şuheda Gülen eve geldi ve orada tanıştık. A.A, Şuheda ve ben bir gece o evde kaldık. Sonra Şuheda, 'Cumhuriyet Parkının oradaki eve geçelim.' dedi. Onun önerisi üzerine oraya geçtik ve bir gece de orada kaldık. Sabah da polisler operasyon yaptı." diye konuştu. Dursun, sanık Şuheda Gülen ile yeni tanıştığını ama o zamanlar korktuğu için güvenmek zorunda kaldığını öne sürerek, ByLock kullanmadığını iddia etti. Mahkeme heyeti, delilerin incelenmesine, sanıkların ByLock sorgularının yeniden yapılmasına ve tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

İddianameden

Kocaeli Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, İl Emniyet Müdürlüğüne ihbarda bulunun bir tanığın "Kanarya Apartmanı'nda FETÖ'ye ait bir ev olduğu, içerisinde dokümanlar bulunduğu ve evdeki şahısların kaçmaya çalıştığı" ihbarında bulunduğu belirtiliyor.  İhbar üzerine söz konusu eve düzenlenen operasyonda Şuheda Gülen'in apartmandan çıktığı sırada, Ebru Dursun ile Fildişi Sahili uyruklu A.A'nın da evde gözaltına alındıkları kaydedilen iddianamede, adreste yapılan aramada elebaşı Fetullah Gülen'in kitapları, örgüte ait çok sayıda doküman, örgüt bünyesindeki evlerin adresleri ve evlerde kalanların kimlik bilgilerinin bulunduğu bilgisine yer veriliyor.  Şuheda Gülen'in çantasından 32 evin dış kapı anahtarı, 2 adet 1 dolar, 2 tornavida ve kapı kilitleri ele geçirildiği aktarılan iddianamede, Şuheda Gülen'in ByLock kullandığını itiraf ettiği ve örgüt içerisinde sözde "büyük talebe ablası" olarak görev yaptığının tespit edildiği ifade ediliyor. İddianamede, sanıklar hakkında "terör örgütü kurmak ve yönetmek", "terör örgütüne üye olmak" suçlamalarıyla çeşitli oranlarda hapis cezaları isteniyor.