Nezir ASAROĞLU Herkes aynı soruyu soruyor: Faruk Çelik Büyükşehir’e aday olacak mı ? Hatta bu soruyu şu şekilde soranlar
Haber Giriş Tarihi: 05.05.2013 23:58
Haber Güncellenme Tarihi: 06.05.2013 00:58
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Nezir ASAROĞLU
Herkes aynı soruyu soruyor:
Faruk Çelik Büyükşehir’e aday olacak mı ?
Hatta bu soruyu şu şekilde soranlar daha fazla: Faruk Çelik gümbür gümbür geliyor…Değil mi?
Doğrusunu söylemek gerekirse kısa bir süre öncesine kadar bu soruya gülüp geçiyordum.
Çelik’in Güneydoğu’ya ‘’atanması’’ ile Bursa defterini kapattığına inanıyordum…
Ne zaman ki Bakan Bey Altepe’ye iltifatlar yağdırmaya, onun ne kadar büyük bir belediyeci olduğunu, yerel medyada, teşkilatta ve Ankara’daki mahfillerde birden bire yüksek sesle dillendirmeye başladı kafamda - çizgi film kahramanı Vikingli çocuk gibi- yıldızlar çaktı.
Eğer Altepe gerçekten bu kadar başarılı ise biz neden dört yıldır ortada bir şey göremiyorduk ya da bizim gördüğümüzü Bursa sevdalısı Faruk Çelik nasıl oluyor da göremiyordu?
Meşhur fıkradır :
Boksör ringte çok feci dayak yer ama her gong çalışıp da köşesine döndüğünde antrenörü ona “Aslansın! Kaplansın! İki tane daha sağlam vursan düşecek hadi ha gayret!” der. Köşeye her dönüşünde bu muamele ile karşılaşan boksör dayanamaz antrenörün kulağına eğilir ve “Eğer dediğin gibi beni rakibim dövmüyorsa, dışarıdan biri beni feci şekilde pataklıyor. Engel olun, ringe kimse girmesin.” der.
Her şeyin fıkradaki boksörün perişanlığına benzer bir şekilde Bursalıların gözleri önünde olup bitmesi ya da bitemediği ancak Sayın Bakan’ın tıpkı o fıkradaki antrenör gibi Altepe’nin 4 yıllık başkanlık serüvenini yere göğe koyamaması… Tüm bunlar Faruk Çelik’in Büyükşehir adaylığı için düğmeye bastığı ve stratejisini uygulamaya başladığı yönündeki kanaatimi pekiştirdi.
Adım adım işte o strateji…
Faruk Bey, Ankara’nın zirvelerinde Altepe için rüzgârların ters yönden estiğini fark etti.
Yapılması gereken basitti (nasılsa sonuç malum):
Altepe ve onu destekleyen ‘suyun öte tarafının’ lobicileri ürkütülmeyecek; son ana kadar yerel medya, teşkilat ve Ankara nezdinde başkan övülecek, gerginlik yaratılmayacak -gerginlik daha çok il başkanı üzerine yönlendirilerek il başkanı kavgacı ve uzlaşmaz gösterilecek-
O meşum gün geldiğinde (Altepe için): Gördüğün gibi kardeşim ben her şeyimle seni destekledim ama sonuç istediğimiz gibi olmadı; şimdi sana düşen aynı şekilde arkamda durmandır ve sana yakışan da budur, diyerek son noktayı koyacak.
Gelelim Sayın Bakan’ın Altepe için rüzgarın ters estiğini nasıl öğrendiğine…
Bu sorunun cevabını bulmak için kendimi 25 yıldır siyasi çizgisini yakından takip ettiğim Faruk Çelik’in yerine koydum ve sözcükler kâğıda dökülmeye başladı.
Faruk Bey’in Başbakan’a refakat ettiği bir yurtdışı gezisinde sohbet koyulaşır ve söz dönüp dolaşıp Bursa’ya gelir. Başbakan 4 yıl içinde sadece 3 kez görüştüğü (biri fırça çekmek için Dolmabahçe Sarayı’nda) Altepe hakkında ne düşündüğünü sorar Bakan’a. Yılların kurt politikacısı tuzağı sezer ve soruyu ustalıkla cevaplar :
-40 yıllık arkadaşım Altepe hakkında kötü bir şey söylemem mümkün değil, ama görüyor ve hissediyorum ki siz kararınızı vermişsiniz. Ve her iki halde de sizin kanaatiniz kanaatimdir!
Başbakan aldığı bu cevabın rahatlığı ile arkasına yaslanır, yaslanır ama…
Faruk Bey hamleyi yapar!
-O halde Sayın Başbakanım Bursa için kimi düşünüyorsunuz? Başbakan konunun nereye geleceğini tahmin eder:
-Kafamda netleşmiş bir isim yok ama şu bir gerçek; rahmetli Hikmet Şahin’i aday göstermem için başta sen olmak üzere ısrar edenler daha sonra onu değil de Altepe ‘yi aday göstermem için kapımı aşındırdı ama şimdi de Altepe severlerden ortalarda kimsecikler yok.
Kısacası,Bursa teşkilatının her iki dönemde de başarılı bir sınav verdiğini düşünmüyorum.
Tayyip Bey , her seçim öncesi Bursa listelerinin oluşturulmasında mutlaka fikrine danıştığı Faruk Bey’e dönerek “Peki sen ne düşünüyorsun? Kimi aday gösterelim? Biliyorsun Bursa benim için her zaman çok önemli olmuştur” der.
Çelik, Başbakan’ın yaptığı bu muz ortayı göğsü ile yumuşattıktan sonra söze başlar:
-Efendim 40 yıldır bu davaya ve Bursa’ya hizmet ediyoruz.
Siyasete Refah Partisi’nde sıradan bir partili olarak başladık ve Milli Görüş’ün(burada Milli Görüş vurgusu önemli) her kademesinde görev yaptık.
Rahmetli hocamızla birlikte Fazilet Partisi’nden meclise girdik ve 3 dönemdir ise AK Parti’de sizinle birlikte Parlamentoda görev yapmaktayız.
Son seçimde ise büyüdüğümüz aile efradımızın olduğu Bursa’dan değil de Urfa’dan aday gösterilmemizin doğru olacağına hükmettiniz, hiç gocunmadan koşa koşa gittik çalıştık ve önce Allah’ın takdiri sonra sizin desteğinizle seçimleri aldık.
Urfa’daki çalışmalarımıza aynı hızla devam ediyoruz, ancak takdir edersiniz ki Bursa bizim için vazgeçilmezdir.
Partimizin yaklaşan yerel seçimlerde 3 dönemi dolduran vekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak değerlendirmek gibi bir politikası olacaksa Bursa Büyükşehir Başkanlığı için işaretinizi bekliyor olacağım.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Bursa ‘ya verdiğimiz 40 yıllık emeklerimizi taçlandırmak isteriz.
Başbakan konuşmayı dikkatle dinledikten sonra :
Hayli düşünceli ve karşısındaki kırmamaya çalışarak:
-Farukçuğum çok iyi biliyorsun ki seni Urfa’ya gönderirken Bülent Abi’yi de Bursa’ya gönderdik ve o yaşına rağmen dişiyle tırnağı ile mücadele verdi ve seçimlerde çok iyi neticeler aldı!
Onun yönetiminde Bursa teşkilatımıza sükûnet hâkim oldu..
Bülent Abi ve teşkilat senin Bursa’ya dönüşüne ne diyecektir ? Razı olurlar mı sence?
Öncelikle Bülent Abi ile bu görüşünü paylaş ve onu ikna edebilirsen gel konuşalım.
Gördüğünüz gibi hayali hikâyemizin sonu AK Parti’nin vicdanı Sayın Bülent Arınç’a gelip dayandı.
Vereceği karar en azından Bursa’nın 2023’e kadar geleceğini şekillendirecek.
Bakalım Bioportlarla, GreenWhite plazalarla belediye ortaklığındaki AVM’lerin yıkama yağlama servisleri ile kamu hastanelerinin kantinleri ile Bursa’nın ticaret hayatına 2000’li yıllarda hızlı bir giriş yapan Çelik ailesi ve Faruk Çelik, siyasi hayatını da yıllardır hayalini süsleyen Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile taçlandırabilecek mi?
İzleyip göreceğiz…
Not: Bu yazıyı yazdıktan sonra Faruk Bey’in Başbakan’ın görevi kendisine vermesi halinde Altepe’nin desteğini istediğini öğrendim. Bu istek ikilinin arasındaki havanın buza kesmesine sebep olmuş. Ortak dostlar havayı yumuşatmaya çalışıyor…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Herkes aynı soruyu soruyor?
Nezir ASAROĞLU Herkes aynı soruyu soruyor: Faruk Çelik Büyükşehir’e aday olacak mı ? Hatta bu soruyu şu şekilde soranlar
Herkes aynı soruyu soruyor:
Faruk Çelik Büyükşehir’e aday olacak mı ?
Hatta bu soruyu şu şekilde soranlar daha fazla: Faruk Çelik gümbür gümbür geliyor…Değil mi?
Doğrusunu söylemek gerekirse kısa bir süre öncesine kadar bu soruya gülüp geçiyordum.
Çelik’in Güneydoğu’ya ‘’atanması’’ ile Bursa defterini kapattığına inanıyordum…
Ne zaman ki Bakan Bey Altepe’ye iltifatlar yağdırmaya, onun ne kadar büyük bir belediyeci olduğunu, yerel medyada, teşkilatta ve Ankara’daki mahfillerde birden bire yüksek sesle dillendirmeye başladı kafamda - çizgi film kahramanı Vikingli çocuk gibi- yıldızlar çaktı.
Eğer Altepe gerçekten bu kadar başarılı ise biz neden dört yıldır ortada bir şey göremiyorduk ya da bizim gördüğümüzü Bursa sevdalısı Faruk Çelik nasıl oluyor da göremiyordu?
Meşhur fıkradır :
Boksör ringte çok feci dayak yer ama her gong çalışıp da köşesine döndüğünde antrenörü ona “Aslansın! Kaplansın! İki tane daha sağlam vursan düşecek hadi ha gayret!” der. Köşeye her dönüşünde bu muamele ile karşılaşan boksör dayanamaz antrenörün kulağına eğilir ve “Eğer dediğin gibi beni rakibim dövmüyorsa, dışarıdan biri beni feci şekilde pataklıyor. Engel olun, ringe kimse girmesin.” der.
Her şeyin fıkradaki boksörün perişanlığına benzer bir şekilde Bursalıların gözleri önünde olup bitmesi ya da bitemediği ancak Sayın Bakan’ın tıpkı o fıkradaki antrenör gibi Altepe’nin 4 yıllık başkanlık serüvenini yere göğe koyamaması… Tüm bunlar Faruk Çelik’in Büyükşehir adaylığı için düğmeye bastığı ve stratejisini uygulamaya başladığı yönündeki kanaatimi pekiştirdi.
Adım adım işte o strateji…
Faruk Bey, Ankara’nın zirvelerinde Altepe için rüzgârların ters yönden estiğini fark etti.
Yapılması gereken basitti (nasılsa sonuç malum):
Altepe ve onu destekleyen ‘suyun öte tarafının’ lobicileri ürkütülmeyecek; son ana kadar yerel medya, teşkilat ve Ankara nezdinde başkan övülecek, gerginlik yaratılmayacak -gerginlik daha çok il başkanı üzerine yönlendirilerek il başkanı kavgacı ve uzlaşmaz gösterilecek-
O meşum gün geldiğinde (Altepe için): Gördüğün gibi kardeşim ben her şeyimle seni destekledim ama sonuç istediğimiz gibi olmadı; şimdi sana düşen aynı şekilde arkamda durmandır ve sana yakışan da budur, diyerek son noktayı koyacak.
Gelelim Sayın Bakan’ın Altepe için rüzgarın ters estiğini nasıl öğrendiğine…
Bu sorunun cevabını bulmak için kendimi 25 yıldır siyasi çizgisini yakından takip ettiğim Faruk Çelik’in yerine koydum ve sözcükler kâğıda dökülmeye başladı.
Faruk Bey’in Başbakan’a refakat ettiği bir yurtdışı gezisinde sohbet koyulaşır ve söz dönüp dolaşıp Bursa’ya gelir. Başbakan 4 yıl içinde sadece 3 kez görüştüğü (biri fırça çekmek için Dolmabahçe Sarayı’nda) Altepe hakkında ne düşündüğünü sorar Bakan’a. Yılların kurt politikacısı tuzağı sezer ve soruyu ustalıkla cevaplar :
-40 yıllık arkadaşım Altepe hakkında kötü bir şey söylemem mümkün değil, ama görüyor ve hissediyorum ki siz kararınızı vermişsiniz. Ve her iki halde de sizin kanaatiniz kanaatimdir!
Başbakan aldığı bu cevabın rahatlığı ile arkasına yaslanır, yaslanır ama…
Faruk Bey hamleyi yapar!
-O halde Sayın Başbakanım Bursa için kimi düşünüyorsunuz? Başbakan konunun nereye geleceğini tahmin eder:
-Kafamda netleşmiş bir isim yok ama şu bir gerçek; rahmetli Hikmet Şahin’i aday göstermem için başta sen olmak üzere ısrar edenler daha sonra onu değil de Altepe ‘yi aday göstermem için kapımı aşındırdı ama şimdi de Altepe severlerden ortalarda kimsecikler yok.
Kısacası,Bursa teşkilatının her iki dönemde de başarılı bir sınav verdiğini düşünmüyorum.
Tayyip Bey , her seçim öncesi Bursa listelerinin oluşturulmasında mutlaka fikrine danıştığı Faruk Bey’e dönerek “Peki sen ne düşünüyorsun? Kimi aday gösterelim? Biliyorsun Bursa benim için her zaman çok önemli olmuştur” der.
Çelik, Başbakan’ın yaptığı bu muz ortayı göğsü ile yumuşattıktan sonra söze başlar:
-Efendim 40 yıldır bu davaya ve Bursa’ya hizmet ediyoruz.
Siyasete Refah Partisi’nde sıradan bir partili olarak başladık ve Milli Görüş’ün(burada Milli Görüş vurgusu önemli) her kademesinde görev yaptık.
Rahmetli hocamızla birlikte Fazilet Partisi’nden meclise girdik ve 3 dönemdir ise AK Parti’de sizinle birlikte Parlamentoda görev yapmaktayız.
Son seçimde ise büyüdüğümüz aile efradımızın olduğu Bursa’dan değil de Urfa’dan aday gösterilmemizin doğru olacağına hükmettiniz, hiç gocunmadan koşa koşa gittik çalıştık ve önce Allah’ın takdiri sonra sizin desteğinizle seçimleri aldık.
Urfa’daki çalışmalarımıza aynı hızla devam ediyoruz, ancak takdir edersiniz ki Bursa bizim için vazgeçilmezdir.
Partimizin yaklaşan yerel seçimlerde 3 dönemi dolduran vekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak değerlendirmek gibi bir politikası olacaksa Bursa Büyükşehir Başkanlığı için işaretinizi bekliyor olacağım.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Bursa ‘ya verdiğimiz 40 yıllık emeklerimizi taçlandırmak isteriz.
Başbakan konuşmayı dikkatle dinledikten sonra :
Hayli düşünceli ve karşısındaki kırmamaya çalışarak:
-Farukçuğum çok iyi biliyorsun ki seni Urfa’ya gönderirken Bülent Abi’yi de Bursa’ya gönderdik ve o yaşına rağmen dişiyle tırnağı ile mücadele verdi ve seçimlerde çok iyi neticeler aldı!
Onun yönetiminde Bursa teşkilatımıza sükûnet hâkim oldu..
Bülent Abi ve teşkilat senin Bursa’ya dönüşüne ne diyecektir ? Razı olurlar mı sence?
Öncelikle Bülent Abi ile bu görüşünü paylaş ve onu ikna edebilirsen gel konuşalım.
Gördüğünüz gibi hayali hikâyemizin sonu AK Parti’nin vicdanı Sayın Bülent Arınç’a gelip dayandı.
Vereceği karar en azından Bursa’nın 2023’e kadar geleceğini şekillendirecek.
Bakalım Bioportlarla, GreenWhite plazalarla belediye ortaklığındaki AVM’lerin yıkama yağlama servisleri ile kamu hastanelerinin kantinleri ile Bursa’nın ticaret hayatına 2000’li yıllarda hızlı bir giriş yapan Çelik ailesi ve Faruk Çelik, siyasi hayatını da yıllardır hayalini süsleyen Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile taçlandırabilecek mi?
İzleyip göreceğiz…
Not: Bu yazıyı yazdıktan sonra Faruk Bey’in Başbakan’ın görevi kendisine vermesi halinde Altepe’nin desteğini istediğini öğrendim. Bu istek ikilinin arasındaki havanın buza kesmesine sebep olmuş. Ortak dostlar havayı yumuşatmaya çalışıyor…
En Çok Okunan Haberler