SON DAKİKA
Hava Durumu

PİŞMANLIK

FETÖ’cüler yıllarca soru çaldılar, hak etmedikleri yerlere geldiler, kendilerinin yerine gelebilecek olanlara attıkları türlü iftiralarla onların ce

Haber Giriş Tarihi: 29.12.2018 21:00
Haber Güncellenme Tarihi: 29.12.2018 23:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
PİŞMANLIK
FETÖ’cüler yıllarca soru çaldılar, hak etmedikleri yerlere geldiler, kendilerinin yerine gelebilecek olanlara attıkları türlü iftiralarla onların ceza almalarına, işten atılmalarına neden oldular, gelen giden iktidarlar FETÖ’cüleri önemli bildikleri yerele tayin etmek için yarıştılar. İstedikleri ihaleleri kolayca aldılar. Onların isteğine göre kanunlar değişti, kanunlar çıkarıldı. Bütün bunlar FETÖ’cülerin hırsını körükledi. Ülkenin neredeyse rakipsiz, ortaksız tek sahibi oldular. Sadece Türkiye içinde değil Türkiye dışında da Türk Devleti’nin bütün imkanları seferber edilmişti. Dünya onların ayakları altına serilmişti. Daha 1992’de dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, “Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde FETÖ’cülere yardım edilmezse alanın İran yanlısı hiziplere kalacağını” iddia etmişti. Bütün iktidarların FETÖ’cülere hizmet için yarıştığı asla şüphe götürmez. Maalesef bu yarışa AK Parti hükümetleri bile katıldığı gibi Ak parti döneminde FETÖ’cücüler hormonlu büyüme dönemi yaşadılar.

FETÖ’cülerin büyümesine gördüğü olağan üstü yardım ve desteği sadece Türkiye hükümetleriyle devletiyle sınırlı bilmek de hatalıdır. Türkiye’den gördüğü yardımın daha fazlasını ABD vb ülkelerden fazlası ile görerek dünya çapında tehlikeli bir örgüt durumuna gelmişti.

Kaderin ettiğine bakın ki aynı FETÖ muhtemelen dışarıdan aldığı emirle AK Parti’yi devirmeye çalıştı. Hem de yolsuzlukların hesabını soran bir rol ile bunu yapmaya yeltenmişti. 17/25 Aralık 2013’te hükümete karşı doğrudan yargı yoluyla giriştiği darbe teşebbüsü güç bela püskürtülmüştü. Oradan sonuç alamayınca daha kesin ve kati bir darbeye, 15 Temmuz 2016 günü askeri darbeye teşebbüs etmişti. Sokaklarda tankla, uçakla, panzerle, helikopterle halka saldırmışlar, 251 kişiyi katletmişler, 2000’den fazla insanı da yaralayıp sakat bırakmışlardı. Nihayet bu kanlı darbeleri de başarısız oldu ve pusuya yattıkları bütün devlet kuruluşlarında temizlenme dönemi yaşadılar.

15 Temmuz askeri darbesinden sonra tutuklanan FETÖ’cülerde neredeyse hiç pişman olan yoktur. Hocaefendi dedikleri kişiye olan bağlılıkları devam ettiği gibi onun tarafından uydurulup tedavüle sokulan her çeşitten yalan dolan ile rüyalarla akşam sabah AK Parti’nin devrileceğini kendilerinin yeniden ve daha kesin şekilde iktidara döneceklerini zannettikleri haberleri görülmektedir.

FETÖ’cülüğün bir din istismarına, temelinin yalana dayandığı kuşku götürmez. Ancak buna rağmen on binlerce ailenin mağduriyetine rağmen “insan cinsinde pek rastlanmayan” bir sadakatle bağlılıklarının nasıl devam ettiği hala önemli bir sorundur.

Bazılarına göre “bu bir din istismarıdır. Din istismarı bu örgütlenmelere, yıkıcı faaliyetlere neden olmaktadır.” Böylesi örgütlenmeleri külliyen yasaklayacak önlemlerle benzeri sorunların çözüleceği iddiası bu çevrelerde baskındır. Her konuda olduğu gibi temel referans saydıkları tek parti dönemindeki uygulamaların tekrar edilmesi halinde böylesi din istismarlarının da engellenebileceğine kesinkes inanmışlardır. Doğrusu din ile ilgili sayılan hemen işin suç sayılması ve din ile ilgili sayılan her türlü işe tevessül edenlerin tekrar “vatan haini” sayılarak cezalandırılmaları dönemi artık tarih olmuştur, tekrarı da mümkün değildir. Hatırlanmalıdır ki tek parti döneminin kuruluşu da (1919-1923) apayrı bir din istismarı ile mümkün olmuştu. Şimdi o dönemin mirasçıları diğer konular gibi din istismarı da “sadece bizim hakkımız” havasındadırlar. İnanmadıkları ve etkisini, izini yok etmek için seferber oldukları din üzerinde “bir istismar tekeli” istemeleri de ibretlik başka bir olaydır. Oysa istismar bir hak olamayacağı gibi bu konuda rekabete engel olmak da mümkün değildir.

Bu çevrelerin iddiaları hiç inandırıcı değildir. Çünkü her derde deva saydıkları laiklik takıntılarına göre askeri okullara öğrenci alırken, öğrencilerin ana-babalarının fotoğraflarını isteyecek ölçüde işi rayından çıkarmışlar ve kendilerinden olmayan herkesi “irticai faaliyette” bulunmak diye kanunlarda olmayan bir suçla askeri okullardan ve hatta hemen her yıl YAŞ toplantılarının ardından külliyetli miktarda insanı savunmalarını bile almadan atmışlardı. Oysa 15 temmuz darbesiyle görüldü ki eğer FETÖ’cüler darbelerini 3-5 yıl daha ertelemiş olsalardı, FETÖ’cü olmayan subay ve general orduda kalmayacaktı. Demek ki laiklik takıntısı ve her işin bu takıntıya göre halledilmesi ısrarı da FETÖ’cüleri engelleyici bir çare olmamıştır. Bu yüzden din istismarını engellemek için laikliğin bir çare olacağı iddiası boştur. Bu çevrelerde yaptıkları yanlışları kabul ederek pişmanlıklarını ifade etmedikçe söyledikleri anlamsızdır.

FETÖ’cülerin bu kadar badireye rağmen tüm insani değerlerden soyutlanmış olarak hala hiçbir pişmanlık duymadan bir şarlatanın yalanlarını tekrarlamaya devam etmelerinin psikoloji ilmiyle ve onun imkanları ile bir açıklaması olabilir. Keşke konunun uzmanı olanlar tutuklu FETÖ’cülerle görüşerek onların nasıl olup da insanlık, millet, din, ülke ve aile gibi değerlerden, aidiyet duygularından koparılabildiklerini ve bunun bilimsel analizini gösteren bir inceleme yapmış olsalardı. Görünen odur ki kimsenin bu konuyla ilgilendiği yoktur.

FETÖ’cülerden pişmanlık bekleyenler nasıl olup da benzeri yalanları on binlerin tekrarlayabildiklerini şaşkınlıkla tv ekranlarına gazete sayfalarına taşıyanların büyük çoğunluğu geçmişte FETÖ’cülerle iyi ilişki içindeydiler. Kendileri bu konuda bir pişmanlık ifade etmeden FETÖ’cülerden pişmanlık beklemektedirler. Oysa geçmişte hangi üstün özellikleri için Abant toplantılarında, yurt dışı gezilerinde ağırlandıklarını, FETÖ medyasında istihdam edildiklerini, hocaefendilerini övme yarışına girdiklerini açıklamalılar. Kendilerinin yaptıkları büyük yanlışlar için pişmanlık duymayanların başkalarından pişmanlık beklemeleri gülünç değil midir?
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.