SON DAKİKA
Hava Durumu

Mansur Yavaş ne kadar haklıdır?

Yazının Giriş Tarihi: 28.01.2019 21:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.01.2019 21:15
İslam ve Müslüman düşmanlarından duyduğumuz bazı genellemeleri artık Müslüman camiada da çok sık duymaktayız. Mehmet Akif Ersoy’un ‘Müslümanlık nerde? Bizden geçmiş insanlık bile. Alem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile…” türünden bir ‘özeleştiri’den bahsetmiyorum. Mehmet Akif Ersoy, kendisinin de içinde bulunduğu Müslümanlar hakkında ‘Ben Dili’ kullanarak bir özeleştiri yapıyor.
Bahsettiğim şey, ‘Dünyanın en ahlaksız insanları Müslümanlardır’ ‘Tüm katliamları Müslümanlar yapıyorlar’ ‘Tüm tecavüzcüler nedense Müslümanlardan çıkıyor’ ‘En büyük kapitalistler Müslüman hacı abilerdir’ gibi genellemelerdir.

Zaman zaman öğrencilerimden de bu yakınmalar, genellemeler duyuyorum. ‘Ve Bu niye böyle?’ sorularına muhatap oluyorum. ‘Elimizde bunlarla ilgili ciddi ne gibi veriler var?’ ‘Senin ailen, akrabaların Müslüman. Böyle kaç kişi tanıyorsun?’ şeklinde cevap vererek ‘İslamofobi’ propagandasına dikkatlerini çekiyorum.

Son zamanlarda ‘geleneksel Müslümanlara bir türlü laf anlatamayan, bu yüzden asabı bozulmuş, hırçın bazı Kur’an’cılar, İhsan Eliaçık, 19 Mollası Edip… gibilerinin söylemlerinde bunlara şahit olabiliyoruz.

Geçen haftalarda sınıflarda yaşlı Rus Papaz Dimitri Smirnov’un, Müslümanlarla Hristiyanları karşılaştıran üç videosunu izletmiştim. Birkaç sınıfta çocukların tepkisi şu oldu: “İyi de biz neden bu kadar kendimizi aşağılıyoruz?”
Çocuklara şunu söyledim: “Papaz Dimitri, kendi ahalisine bir ayna tutuyor. Haliyle bizim iyi/ henüz bozulmamış yönlerimizi anmasından doğal bir durum yok. Kendi toplumunun yüzüne yüzüne ve kilisede ‘Artık kendilerine gelmelerini öğütlüyor. Bizim de onların toplumuna göre eksik yönlerimiz vardır. Büsbütün de kendimize haksızlık yapmayalım. Kendimizi gömmeyelim. Ancak biz de tıpkı bu papaz gibi özeleştiriyi eksik etmeyelim...”

Mansur Yavaş da bir Müslüman ve Dindar ve hatta kendini eleştirenlerden daha dindar olduğunu söyledi. Bir dindar olarak ta çok önemli ve eksik olduğumuzu gördüğü bir konuda bizi eleştirmeye hakkı vardır. Aynı zamanda bunu yapmak O’nun dinsel görevidir. Mü’minleri münkerden nehyetmek bir çeşit cihadtır.
Ne diyor Mansur bey ‘Dindaş’ımız:

"…Bu olaylara dini yönden bakan insanlar, hem derler ki 'Allah'ın yarattığı hiçbir varlık sebepsiz değil.' derler. Ama bakarsınız, en fazla eziyet eden bu tür söylemlerde bulunanların çoluğu, çocuğu, yakınları yapıyor bunlara eziyeti…"
(
İrticali yaptığı konuşmasını olduğu gibi aktardım)

Öncelikle bu konuşmada iki ciddi yanlış var:

1. Her kesimden oy almaya niyetli ve kendisini de dindar olarak tanımlayan bir siyasetçinin ‘hem derler ki’ ‘bunların çoluğu çocuğu’ gibi kelimeleri asla kullanmaması gerekirdi. Belki şöyle söyleseydi: “Bir taraftan 'Allah'ın yarattığı hiçbir varlık sebepsiz değil’ diyoruz. Bir taraftan da bizim çoluğumuz çocuğumuz hayvanlara eziyet ediyor. Bize yakışmıyor…” sözünün bir kıymeti olurdu.
Hatta ertesi gün de ‘irticalen konuştum. Maksadımı aşan ifadeler kullandım…” deseydi, işlediği cinayeti bir nebze hafifletirdi. Ama yapamadı. ‘Halk TV Ağzı’ buna müsaade etmedi. Tüy dikmeyi tercih etti. Ve çok önemli bir mesajı heder etmiş oldu. Kendi kalesine gol atmış oldu.

 2. Bahsettiği ‘Bu olaylara dini yönden bakan insanlar’ın hayvanlara en fazla eziyet ettiklerine dair bir araştırma/ istatistiki bir veri mi var? Hatta ‘Daha fazla’ ettiklerine dair de bir ‘bilgi’ yoktur elinde. Yoksa medyada çıkan ve doğruluğu şüpheli birkaç haberle mi genelleme yapıyor? Buna karşın, camisini sokak kedilerine açan imam haberini veya bir Din Kültürü öğretmeni olan benim ‘En hayvan sever öğretmen’ seçilmeme dayanarak, ‘Dindarların en fazla hayvan sever olduklarına dair bir genelleme de yapabilirdi. Belki hayvanlara yeterince sahip çıkmadıklarını söyleseydi isabet etmiş olurdu.
Ne diyelim, Ak Partililere, muhalefet adaylarının saçmalamaları için yatıp kalkıp dua etmek düşüyor.

Peki Mansur Yavaş büsbütün haksız mıdır?
Müslüman Dindarların ekolojik duyarlılığı ne düzeydedir?

Bu yazıyı Safranbolu’dan yazıyorum. Sabahleyin bir şehir tutu yapayım dedim. Eski sokaklar, eski evler. Restore edilen binalar… vs.
Eski Çarşıdan biraz ileride kanyonu ve evleri görebilecek bir yerden seyre daldım. Uzaklara bakınca iyi de önümdeki parmaklıkların ve duvarın dibine bakınca skandal bir görüntü ile karşılaştım.
Pet şişeler, bira kutuları, şarap şişeleri, poşetler, çocuk bezleri… vs. Bu çöpler atalarımızdan miras kalmamıştı. Muhtemelen de senelerce orası temizlenmemişti. Bira kutularını, şarap şişelerini de dindarlar atmamıştı.

5-10 metre ileride eski bir binanın alt katında Türkiye’nin en büyük cemaatlerinden birinin Kitabevi/ ofisi vardı. Cemaatin adını zikretmeyeceğim. Açıktı. İçeri girdim. Selam verdim. Üç tane birbirinden temiz yüzlü, temiz giyimli, temiz sakallı ‘ihvan’ vardı. Selam- Kelam…  Safranbolulu imişler.
Hemen yan taraflarındaki ‘Çöpler’den haberdar olup olmadıklarını özür dileyerek sordum.
‘Farkında değiliz’ dediler. Gösterdim...

“İki insan yarım gün çalışsalar burası tertemiz olur mu?’ diye sordum. Evet dediler.
Birisi telefona sarıldı: “Temizlik işleri müdürünü aradım, meşgule attı. Söyleyeceğim ona.” dedi.
Dedim ki: “Burada oturan ben olsaydım, temizlik müdürünü aramazdım. Bugünden tezi yok, üç beş ihvanımla orayı kendim temizler, eski ve yeni fotolarını da buraya asardım. Bu pislik ……… tarafından temizlenmektedir’ diye yazardım. Emin olun yaptığınız tüm faaliyetlerin toplamından daha fazla etki yaratabilir” dedim…
Bahsi geçen cemaatlerin, tarikatların doğayı, hayvanları koruyan, besleyen, ekolojik duyarlılık oluşturmaya çalışan birimleri/ faaliyetleri ne düzeydedir? Bu konuda herhangi bir örneğe sahip olduğumuzdan kuşkuluyum.
………

Uzayan yazımı Behlül Bera hocamın sözleri ile noktalıyorum:
“Müslüman yurdunda kuşlar aç kaldı denmesin diye dağlara yem attıran Hz. Ömer'den, çevresinde binlerce hayvan rezil olduğu halde bir tane derneği, vakfı olmayan Müslümanlara…”
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.