SON DAKİKA
Hava Durumu

 MEDENİYET NÖBETİ 

Yazının Giriş Tarihi: 01.04.2021 19:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.04.2021 19:54

 
Bursa’dan Mudanya’ya doğru ilerlerken yolun hemen sağında Koru Park AVM adlı bir alışveriş merkezi ve beraberinde konutların olduğu bir yapı var, işte bu alışveriş merkezinin gökyüzünden bile okunacak büyüklükteki tabelasına dikkatlice baktığınızda çok enteresan bir slogan göreceksiniz. 
Koru Park AVM “Mutluluk Merkezi” yazıyor tabelada. 
 
Çoğu Nilüfer İlçemizde olmak üzere 15 “mutluluk merkezi” var Bursa’da CHP’li belediyenin yönettiği Nilüfer ilçemizin sloganı “Gülümseyin Nilüferdesiniz” boşuna değilmiş demek ki. 
Ne kadar AVM o kadar mutluluk ve gülümseme. 
 
Şimdi bu AVM lere ne zaman gitseniz müthiş bir kalabalık eşlik ediyor size, bazen söyle düşünüyor insan “yani bu insanların tamamının giyecek hiçbir şeyi kalmamış mı? evlerinde hiç mi yiyecek bir şeyleri yok? Kadınların hiçbirinin çantası kalmamış, erkeklerin hiç ayakkabısı yok gibi bir kalabalık 

Çocuklar ise tüm masumiyetiyle oradalar oyun parklarıyla akılları çelinen, hafta sonu bile gezmek için alışveriş merkezine götürülmek zorunda kalan vahşi kapitalizmin masum çocukları. 
Sanayi toplumunun robotik insanları mutluluğu, satın almak sanıyor. Ellerinde onlarca çantayla AVM den çıkan insanların yüzlerinde gerçekten “gülümseyin satın aldınız” gibi bir ifade var. 


Kapitalizm işte böyle bir düzen, düzenin devamı için bile düzenin köleleri hem onlara emeğini satarak hizmet etmeli hem de her şeyi satın alacak bir ruh haliyle düşünmeden tüketmeli, alışveriş yapmalı. 


Reklam sektörü mesela inanın sadece bu iş için var (Bu sektörün etkili isimlerinin sol/sosyalist cenahtan gelmesi ise kapitalizmi çok iyi bilmeleri ve inandıkları gibi yaşamadıklarından herhalde). Para ödemeden kullandığımız sosyal medya platformları bunun için var ve birazda bunun için ücretsiz.   
Yani yaşadığımız bu gayri insani düzen bize” çalışın, üretin, ben size ihtiyacınızın kat kat fazlasını reklamlarla, kurduğum bu düzenle satayım benden aldığınızı tekrar bana verin ve çok mutlu olun gülümseyin diyor. 
Çark böyle olunca bütün gün bütün hafta çalışan insanlar gidiyor AVM ye veriyor kazandıklarını, karşılığında hiç ihtiyacı olmayan şeyler alıp onları kıymetli hale getiriyor, kısa süreli bir mutluluk yaşıyor sonrası? bunun sonu yok ki 
“Ama bu şuraya gitmiş haydi gidelim”, “ama şu şunu da almış haydi alalım” para yoksa düzenin bankaları kart veriyor hop okutuyorsun kartı alıyorsun her şeyi aslında kartı değil geleceğini okutuyorsun. 
Kazanmadığın önümüzdeki aylığını aylıklarını okutuyorsun, sen satın al diye ihtiyaç fazlası olarak üretilirken tahrip edilen doğayı okutuyorsun, derisi kürkü için öldürülen hayvanları okutuyorsun. 
Gazetelerde TV de çikolata reklamı çıkıyor, haber yapılıyor “çikolata mutluluk veriyor” diyor kelli felli düzenin doktorları. Kakao üreticisi iki büyük ülke Gana ve Fildişi ve bu işte 5-17 yaş arası çocuklar kakao işçiliğinde tehlikeli bir şekilde çalışıyor ve birçok Afrika ülkesi gibi bu iki ülke çocukları açlık çekerken biz sanayi toplumunun her şeyi satın alan insanları mutlu olmak için bol bol çikolata da satın alıyor, “aman kaloriye dikkat” diyen düzenin diyetisyenlerine gidip, spor salonlarında incelmek için zaman ve para harcıyoruz. 
Filmin sonunda ne mutlu olan var ne gülümseyen çünkü çağımız mesleği psikolog ve psikiyatristler. 
Filmin sonunda ne mutlu olan var ne gülümseyen mutsuzluğu bastırmak için ya uyuşturucuya yöneliyor insanlar ya yatıştırıcıya ya da intihara 
Filmin sonunda “mutlu son” isteyen düzenin sahipleri mutlu oluyor. 
Bize zorla dayatılan bu muteber insan tipinin sınırı yok hep en iyisi olmak zorunda 
Benim için AVM de satılan hiçbir çanta hatta AVM nin kendisi, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ve Adnan Kahvecinin kaybolan çantalarından daha kıymetli değil. 
AVM de satılan hiçbir ayakkabı FETÖ cü vatan hainlerinin katlettiği Hrant Dink’in altı delik ayakkabısından daha değerli değil. 
AVM de satılan hiçbir marka gözlük Mehmet Selim Kiraz’ın gözlükleri kadar kıymetli değil.
 
 Bizim bu insanlığa aykırı düzene alternatif bir düzen kurmamız lazım. 

Salgın tedbirleri dolayısıyla diğer siyasilerin etkinlikleri göz ardı edilerek eleştirilen AK Parti büyük kongresinde Reis’in konuşmasının şu kısmı tamda bu ihtiyacın ip uçlarını ve umudu verdi ne dedi Reis;  

Medeniyet Nöbetini Devralacağız” devamında   
“Ellerinden gelse, ‘yağmurlu havada ülkemize bir bardak su vermeyecek’ olanların her gün karşımıza yeni dayatmalarla çıkmaları, bizi yolumuzdan döndüremedi, ahdediyorum yine döndüremeyecektir. Türkiye’yi yeni küresel siyasi ve ekonomik düzenin asli unsurlarından biri yapmakta kararlıyız. İnsanlığı; hakkın, hakkaniyetin, adaletin, merhametin, sevginin, huzurun teminatı olacak bir küresel yönetim anlayışıyla buluşturacak medeniyet nöbetini devralmaya hazırlanıyoruz. ‘İman varsa imkan vardır’ inancıyla, 21. yüzyılın kapılarını, hem milletimiz hem tüm insanlık için açmak için yola çıkıyoruz. Uzunca süredir takip ettiğimiz rotamızın adı olan 2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürerek, 21. yüzyılı ve ötesini kuşatacak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ediyoruz. 
 
Son sözü, Mustafa Kutlu hocamızdan paylaşalım; 
 “Varsın varlıktan pay alması yasaklanan dünyada dakikada bir çocuk açlıktan ölmüş olsun, kimin umurunda. Sanayi toplumunun ferdi çekmiş varlığın esrarını “kafam güzel, dokunma” diyor. Sıkıysa dokun, derhal yaptırım uygulanır sana. 
 
Selam ve Saygıyla. 
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.