PKK ile bağı devletin en üst birimleri tarafından dillendirilen ve aleni bir şekilde PKK’dan aldığı emirlerle hareket eden HDP’nin Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Samsun Tarım İl Müdürlüğü’nde görev yapan Hatice Olgun’a açtığı davada yargı 5 bin lira cezaya hükmetti. 
Terörist cenazelerine giden, terör örgütü mensuplarının savunmalarını yapan ve bugüne kadar PKK’ya yönelik tek bir kınama bile yayınlamayan HDP’li Tanrıkulu’nun zoruna giden ve dava açmasına neden olan yorum ne peki?
Tanrıkulu, PKK tarafından katledildiğini tüm evrenin bildiği Ağrı Doğubeyazıt’ta Bakkal Mevlüt Bengi’yle ilgili sözde bir kınama mesajı yayınlıyor ve tamda kendisine yakışır bir şekilde mevzunun faili meçhul olduğunu yazarak yine devleti hedef alıyor. 
Öyle ya aleni PKK’nın işlediği alçakça cinayeti faili meçhul göstererek yine bölge halkına devleti hedef göstermek istiyor her zaman yaptığı gibi. 
Bu mesajının altına Samsun Tarım İl Müdürlüğü çalışanı Hatice Olgun, “Ne faili meçhulü! Seninkiler yaptı, yapıyor bu alçaklığı az yüzünüz kızarsın kravatlı militanlar” yorumunda bulunuyor. 
Bunun üzerine Sezgin Tanrıkulu yargıya gidiyor ve Hatice Olgun hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Süreç belli uzlaşmacıya gidiyor. Uzlaşmada Hatice Olgun’dan ÇYDD’ye 5 bin lira bağış yapması aksi halde dava açılacağı iletiliyor. Hatice hanım da ÇYDD’ye bağış yapmayacağını iletiyor. 

Hasılı mahkeme 5 bin lira para cezasına hükmediyor. Hatice Hanım da kararı üst mahkemeye taşıyacağını zaten sosyal medyasından da açıklıyor. 
Tam bu noktada Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen’e bağlı Tarım Orman Sen üyesi Hatice Olgun’a tam desteğini açıkladı. 
Üyelerini asla yalnız bırakmayacaklarını sosyal medya hesabından açıklayan Yalçın, “Ağrı Doğubeyazıt’ta Bakkal Mevlüt Bengi’yi katleden PKK Terör Örgütünü kınamak yerine “faili meçhul” diye tanımlayan CHP’li @MSTanrikulu ‘ya tepki veren üyemiz yalnız değildir. PKK demeden terör diyerek faili gizlemek kabul edilemez.” Açıklamasında bulundu. 
Terör örgütünü adıyla kınamak yerine kirli bir siyasetle yine aklının arkasındakileri uygulamak isteyen ve PKK’yı değil devleti hedef alan HDP Milletvekili Tanrıkulu’na tepki çığ gibi büyürken, hakaret içermeyen bir paylaşım için Hatice Olgun’un cezalandırılması ise başka bir tartışma konusu. 

Tanrıkulu’nun PKK’lılara sahip çıktığın bu ülke bu millet yıllardır görür ve bilir. Bu devlet bunların ciğerini bilir. Tüm bunlara rağmen Tanrıkulu’nun bu mesajla ilgili bir de üste çıkma çabası çok da şaşırtıcı değil. 
Bu manada Memur-Sen’in ve üyelerinin Hatice hanıma sahip çıkmaları ve destek vermeleri çok değerli. 
Milletin yüreğindekini haykıran Hatice hanıma sahip çıkmak sadece Ali Yalçın ve sendikasının değil bu milletin tüm fertlerinin görevi. 
Kimsenin pis siyaseti bu ülkenin evlatlarının, annelerinin yetimlerinin acısıyla yürüyemez. O pis siyasete de devletin gereğini yapmasını beklemek hepimizin hakkı. 

23 Nisan akşamı minarelerden de İstiklal Marşı duyulsun!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı etkinlikleri malum bu sene korona virüs salgını nedeniyle yapılamıyor. Gönlümüz miniklerimizin gönüllerince kutlayacakları bir bayramda cıvıltılarını duymak istiyor ama bu yıl için bu mümkün olmayacak. 
Ancak 23 Nisan günü bir çok etkinlik internet üzerinden görüntülü medya üzerinden gerçekleştirilecek. Organizasyonların zirvesi ise TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un çağrısı ile tüm ülkede akşam saat tam dokuzda balkonlardan hep bir ağızdan okunacak “İstiklal Marşı”mız olacak. 
Bir aya yakındır evlerden çıkma imkanı bulamayan evlatlarımız için heyecanlı bir hazırlık süreci devam ediyor. Minikler odalarının camlarını balkonları ayyıldızlı bayraklarımızla süslemeye başladı bile. 
O akşam saat 21’de de özlediğimiz o cıvıltılarını yüksek sesle İstiklal Marşı’nın okurken duyacağız. Onlar olmayınca sokaklar. Okullar. Parklar mahsun. 
İşte bu organizasyonla ilgili MHP Yıldırım Belediye Meclis Üyesi İhsan Bilgili ağabeyin bir önerisi var. 

İhsan ağabey, o akşam merkezi sistemden cami hoparlörleri ile de İstiklal Marşı’nın yayımlanması. Bir engel yok. Mahsuru da yok. Fena bir öneri de sayılmaz. İhsan Ağabey’in TBMM başkanı ve milletvekillerine gönderdiği mesaj aynen şöyle, “ TEKLİFİMİZDİR. ARZ EDERİM SN TBMM BAŞKANIM SN MİLLETVEKİLİM. 23 Nisan 2020 TBMM’nin açılışının 100. yıldönümü...
Gönlümüz elbette coşkuyla kutlamak istiyor ancak salgın hastalık sebebiyle karantina altındayız.
 Sn Meclis Başkanımız '23 Nisan gecesi evlerimizde, evlerimizin balkonlarında İstiklal Marşı okuyalım' diye çağrıda bulundu. 
Çok güzel bir yaklaşım.. 
Bizim önerimiz ise: 23 Nisan gecesi saat 21.oo de Camilerimizden İstiklal Marşı'mızın okunmasıdır. Bütün milletimizindi balkonlarında buna coşkuyla eşlik etmeleridir. 
Ses karışıklığı olmaması için İstiklal Marşımız merkezi bir camiden hocalarımız tarafından metin olarak okunmalıdır. İstenirse vurgu, tonlama, duygu ve heyecanlı okunması için yetkin bir isim veya bir edebiyat öğretmeni tarafından okunabilir. 
Bütün bunlara gerek olmadan müzikli şekilde okunması en güzel olanıdır. İstiklal Marşının öncesinde 'TBMM’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından açıldığının' ifade edilmesi birlik ve bütünlüğümüz adına uygun ve anlamlı olacaktır. Teklifimizdir. Saygıyla arz ederim. 15.04.2020 İhsan Bilgili MHP Yıldırım Meclis Grup Başkanvekili”