CHP hiç şüphesiz son yerel seçimlerde elde ettiği başarıyı İYİ Parti’yle yaptığı legal, HDP ile yaptığı gizli ittifakına borçlu. Ancak her ne kadar HDP’nin bir katkısı olsa da İYİ Parti olmasa, kazandığı birçok belediyeye ulaşma şansı yoktu. 
Bursa’da da CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey’in performansında İYİ Parti’nin önemli bir katkısı olduğunu kimse inkâr edemez. Ancak seçimlerin ardından CHP’li belediyeler ve CHP yönetimleri ittifak anlaşmasına uymaya pek yanaşmadı ve yanaşmamaya devam ediyor. 

Yahya Bahadır’ın İYİ Parti İl Başkanı olduğu dönemde bu çok sorun yapılmamıştı ancak Selçuk Türkoğlu’nun il başkanı olmasının ardından İYİ Parti’de hava tamamen değişti. İYİ Parti, müsabaka uyulmasını ve belediyelerde İYİ Partili isimlere görev verilmesini ısrarla talep etti. 
Nilüfer Belediyesi hariç bu durum gerçekleşmedi. Özellikle Mudanya’da zaten tek meclis üyeliğinin verilmiş olması başlı başına bir krizi yanında getirirken, CHP’li belediye başkanının İYİ Parti’yi yok sayması her geçen gün krizi biraz daha derinleştiriyor. 
Kriz il başkanlıkları düzeninde de devam ediyor. Yani artık CHP ve İYİ Parti pek bir araya gelmiyor. İYİ Parti yavaş yavaş araya mesafe koyuyor. Dahası ittifak anlayışı içinde bakmıyor ve solo hareket ediyor İYİ Parti. 
Krizin Mudanya özelinde daha derin olduğunu ifade edelim. Mudanya’da CHP ve İYİ Parti arasında köprüler tamamen atılmış durumda. 
Bursa’nın genel yapısı gereği zaten Millet İttifakı’nın gizli ortağı HDP gündeme gelmiyor bile. Her ne kadar CHP’li Orhan Sarıbal ve birkaç isim bağlantıda olsa da İYİ Parti dünyalar kadar uzak durumda. 

Gelelim asıl meseleye.

İYİ Parti Bursa’da CHP ve Millet ittifakına karşı belirgin bir tavır alma yönünde ilerliyor. Bunun en bariz göstergesi de Mudanya’da. 
İYİ Parti, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ve CHP örgütünü ile teması kesmiş durumda. Dahası yeni bir oluşum peşinde. Yani Türkyılmaz’a karşı duruşa geçecekler gibi görünüyor. 
Mudanya’nın dinamikleri ile hareket etmek için de bir çalışma yürüyor. Bunun tüm Bursa’ya yansıyacağı ortada. Kriz aslında Mustafa Bozbey’in İYİ Parti’nin oluru olmadan yeniden aday ilan edilmesi ile tavan yapmıştı. Bir taraftan istekleri yerine gelmeyen diğer taraftan kendilerine sorulmadan hareket edilmesi İYİ Parti’yi oldukça sinirlendirmiş durumda. 
Sözün özü, CHP-İYİ Parti arasında Bursa için köprüler atıldı atılacak. Özellikle Mudanya ve Büyükşehir Krizi bu iki partinin bundan sonraki süreçte ayrı ayrı yol yürümelerine yol açacak gibi görünüyor. Yerelden başlayan krizin Millet İttifakı’nın bütününü sarması da olası. Yani o cephede işler hiç de iyi gitmiyor. 
İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’na katılacağı yönünde sık sık ortaya atılan iddialar, aslında bunun çok da gerçekten uzak olmadığını da gözler önüne seriyor. Kartlar yeniden karılırken İYİ Parti’nin kuruluşunda en etkili il olan Bursa bir kez daha İYİ Parti’nin geleceğini yönlendirecek gibi görünüyor. 

Darbe gecesi konuttan çıkamayan vali darbeyi önledim diye rapor göndermiş!
Türk milletinin gördüğü en ağır ihanet olan 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. İhanetin o korkunç yüzünü hala daha iliklerimizde hissediyoruz. Unutmadım unutmayacağız. 
Yıllar geçtikte o alçakça girişimin olduğu geceyle ilgili ayrıntılar da daha net ortaya çıkıyor. Türk devleti bu dünyanın en şerefsiz örgütüyle olan mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. İnşallah, soysuzların kökü kuruyuncaya kadar da devam ettirecek bu mücadeleyi. 
Kahpe girişimin yıldönümü öncesi dönemin Jandarma Bölge Komutanı olan ve darbeyi engelleyen komutan olarak tarihe geçen emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık paşamla sohbet ettik. Darbeyi önlemek için canını ortaya koymasına rağmen o dönem emekliye sevk edilmişti ve gerçekten zulüm görmüş kişilerden biri olarak hala o mağduriyeti süren bir isim Seyfullah paşa. 

Bugün Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan dönemin Valisi İzzettin Küçük, darbe gecesi konutundan çıkmamıştı. Ancak Süleyman Soylu’ya yazdığı raporda darbeyi önlediğini iletiyor Küçük. Dahası darbeci albay Yurdakul Akkuş’un İl Jandarma Alay Komutanlığı’ndaki faaliyetlerine raporunda yer vermiyor.  Üstelik darbe girişiminin Osmangazi İlçe Jandarma Karakolu’nda yapılmak istendiğini ve bunu müdahale ederek önlediğini aktarıyor. 
Dönemin Valisi İzzettin Küçük’ün raporunu aslında Jandarma tutanaklarına göre yazması gerektiğini söyledi. Seyfullah Paşa ve ekledi, “Bir Vali bir olay konusunda resmi açıklamayı ancak gerçek olayı eren Polis ya da Jandarma olay tutanaklarını dikkate alarak yapar. Tutanaklarda yazan bilgi Valiyi hukuken bağlar. Vali İ. Küçük elindeki Jandarma olay tutanaklarını görmezden gelerek Bakan’a gerçeği içermeyen rapor yazmış.”
Şehir Gazetesi daha önce Bursa darbe girişimiyle ilgili bir çok haber yaptı. O gece yaşananları dakika dakika okurlarına ulaştırdı. Darbeci Yurdakul Akkuş, o gece 23.00 sıralarında bütün rütbeli askerleri garnizona çağırarak yarım saat boyunca darbe faaliyeti yaptığı zaten biliniyor. 
Seyfullah Paşa o gece garnizona ulaştığında Yurdakul Akkuş zaten darbe faaliyeti sürdürüyordu. İşte darbeciyi garnizon dışına çıkarıp darbenin önlenmesini sağlayan hiç şüphesiz Seyfullah Paşa’dan başkası değil. 
İşte eski Vali İzzettin Küçük,  halka söylemese de o hain gece Bursa Garnizonda Akkuş bir çok eylemde bulunmuş. Hem de silahlı eylemlere girişmiş. Ta ki Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık paşamız garnizona yetişip müdahale edinceye kadar.  Bursa Jandarma Garnizonu darbeci albayın elinde kalmış. Seyfullah Paşa hem darbeci albayın emrini ileten Nöbetçi Uzman çavuşu yumruklayıp dövmüş hem de Nizamiyede gördüğü darbeci albayı kovalamış. Paşa darbeci Akkuş’un iki yakasına yapışmış ve sürükleyip nizamiye dışına atmış. Üstelik bunu ayağı sargılı haldeyken yapmış. Bursa Garnizonu'nda O gece 11.30 da darbecilerin kan dökmesini önlemiş. Seyfullah Paşa, gözaltı için emir vermiş ve Osmangazi karakolunda yüzbaşıya kapıyı açtırıp polis ekibini içeri aldırmış, darbeci albaya gözaltı yaptırmış. Bursa eski Valisi İzzettin Küçük,  Yani, garnizondaki Silahlı FETÖcü eylemleri görmezden gelip halka ve devlete bildirmemiş. 
Sonuç olarak Seyfullah Paşa sahte jandarma raporuna göre emekliye sevk edilmişti. Seyfullah Paşa, o rapor halen daha düzeltilmemiş olduğunu söyledi. 
Sonuç olarak, Vali İzzettin Küçük o gece konutundan ayrılmamıştı. Ancak darbeyi ben önledim diye rapor yazarak kendine paye çıkarmış anlayacağınız. Ahmet Davutoğlu’nun prens valilerinden biriydi İzzettin Küçük, sonrasında da Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı ve halen görev yapıyor.