Gözleri aydın olsun Millet İttifakı adayını buldu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yüzde elli artı bir oy alan aday Cumhurbaşkanı seçiliyor.
Eğer ilk turda bu orana ulaşılamazsa en çok oy alan iki aday ikinci turda yarışıyor.

Cumhur İttifakının adayı belli.
 
Millet ittifakının adayı konusunda ise hesaplar kitaplar yapılıyor, çeşitli senaryolar masada.
İttifakta kimler var; CHP, İP, HDP, SP, DEVA, GELECEK, DP, Ümit Özdağ, Memleket Hareketi (MAVİ)
 
Millet ittifakı ortak bir adayla seçime girse?
bu senaryonun gerçekleşme şansı zayıf çünkü HDP’nin ittifakta açıkça gözükmesi ittifaka oy kaybettiriyor.

CHP+İP ortak aday çıkarsa, HDP kendi adayı ile girse seçime? 
Seçim ikinci tura kalsa, ikinci turda Ortak aday Kemal Bey olursa CHP’nin eski Kürt ve muhafazakar karnesi göz önüne alınırsa seçilme şansı zayıf 
Çatı aday Akşener olsa; ikinci turda HDP seçmeni oy vermez dolayısıyla bu senaryoda gerçekçi değil.

CHP+İP çatı aday olarak her kesimden oy alabilecek bir adayla ilk tura katılsa? HDP kendi adayıyla ilk turda perdede gözükse? bu adayın FETÖ ve PKK’ya bakışından rahatsız olan CHP liler Muharrem İncenin partisine, bu adaydan rahatsız olan İP’liler Ümit Özdağ’ın partisine oy vererek bu oyların ittifak içinde kalmalarını sağlayabilirler (zaten bu partilerin kuruluş amacı bu). 
Bu senaryoyla seçim ikinci tura kalırsa ikinci turda bu adayın HDP’nin blok oylarını, Memleket hareketinin oylarını, Ümit Özdağ’ın partisinin oylarını alması çok daha kolay olur.
Bence de Millet İttifakı 3. Senaryomuza uygun bir hat belirleyerek seçimlere katılacak.

Peki ama 3. Senaryonun çatı adayı kim olur? 
Cevap: ABD kimi işaret ederse o olur tek şart Erdoğan karşıtı ve Yeni Türkiye düşmanı olmalı.

ABD ne alaka? diye hala soran olursa; Vallahi ben söylemiyorum ABD başkanı Biden söz verdi, muhalefeti ve “Kürt hareketini” bir araya getirip bu defa seçimle Erdoğan’ı devireceğim diye söz verdi adam.

Bu adam göreve geldiğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti açıklama yapmadan CHP genel başkanı kutlama yayımladı dolayısıyla arada çok güçlü bağlar var.

Rusya’dan aldığımız S-400 hava savunma sistemleri konusunda ABD defalarca tehdit içeren açıklama yaptı, ambargo uyguladı
Biden’in hançer vererek ülkeye saldığı muhalefet liderleri “yahu bize saldırmayı düşünmüyorsan niye S-400’den endişe ediyorsunuz” diye ABD’ye sormak yerine, ABD’nin kurduğu tehdit cümlelerini iktidara kurdular.
Hatta hızını alamayan bir tanesi kendisini salak konuma düşürme pahasına “S-400 leri sarayın bahçesine kuracaklar duyumu aldım” diyerek kamuoyu oluşturmaya çalıştı.

İttifakın adayı olacak kişide bu konuda
 “Caydırıcılığı kime? 
S-400'ü satanlara karşı herhalde kullanmayacaksınız. NATO'ya karşı mı? Stratejik açıdan anlamı yok. Milyarlarca dolar para ver, kullanama. F-35'e milyarlarca dolar para ver, onu da kullanama. Kaybet kaybet yani. Ne anladık?” demeliydi. (Patronuyla uyumlu değil mi? ittifak adayı olur bundan)

(Adayın kim olduğunu merak ediyorsunuz biliyorum ama şimdi yazarsam yazının sonuna kadar okumazsınız diye endişe ediyorum)

Doğu Akdeniz konusunda; ABD Dışişleri bakanlığının “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinden büyük endişe duyuyoruz açıklaması sonrası aday olacak kişide “Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuka baktığımızda çok haklıyız ancak bölgedeki ülkeler size karşı tek cephe haline geldiğinde en haklı olduğunuz davayı bile savunamıyorsunuz. Demeliydi.

ABD’nin “çok hassas” olduğu Kavala ve Demirtaş’ın serbest kalması konusunda adayımız tıpa tıp aynı cümleleri kurmalıydı sadece biraz daha süslüsü. Adayımız “Selahattin Demirtaş'ın dava dosyası kuşkusuz hukukçular tarafından incelenmesi gereken bir konu. Selahattin Demirtaş ortak görüşümüz özgürlük. Biz özgürlük diyoruz" demeliydi.

Adayımız sadece PKK ya değil FETÖ konusunda da patronlarına yaranmak için türlü filmler çevirmiş olmalıydı, terör örgütünün finans ayağı olan Bank Asya batık durumdayken Ziraat Bankası’na satılması konusunda girişimlerde bulunmuş olması şarttı.

ABD Ayasofya konusunda açıklama yapınca adayımız boş durmamalı, 
Patron ne derse o misali “Ayasofya'da zaten namaz kılınıyor idi. Orada hünkar kasrı var. Orada namaz kılınıyordu. Burada ana yapının içinde namaz kılınması meselesi kararı. Burada hükümetin sorunları örtmek için getirdiği olaylardan biri” demeliydi.

İşte bu vasıflara sahip, patronun bir dediğini iki etmeyen tonton mu tonton, cici mi cici bir adayımız bu hafta adaylığını açıkladı.

    Aslında bu adayımız 15 Temmuz darbesinin yaşandığı senenin başında     Davos toplantısına katılmış oradaki patronlarına “Bize Eylül’e kadar     müsaade edin. Tayyip Erdoğan’ı o zamana kadar etkisiz hale     getireceğiz.     Onu Saray’a hapsedeceğiz” demişti ama fazla duyan yoktu. 

    Patronunun dediği gibi bu kez darbeye başvurmadan seçimle indirmek     için patronun verdiği rolü oynamaya gelmiş.

    Evet efendim yukarıda sizleri sıkma riskini göze alarak anlatmaya     çalıştığım Millet ittifakının çatı adayı bence, Ali Babacan 

    Aday olduğunu nasıl mı anladım?
    Bakınız patronunun her açıklamasını harfiyen yerine getiren bir tip var     karşımızda yani patron buna olur verir “adam” iyi çalıştı.

    Erdoğan’a ihanet ettiğini açık açık canlı yayında açıklayan başka bir aday     şimdilik yoksa, göreceksiniz bu ihanetin ödülünü ittifakın çatı adayı olarak     alacak.

    
    Son söz: Terör örgütü İsrail’in, Filistin’in başkenti Kudüs’e başlattığı işgale,     Gazze’ye başlattığı kara harekatına, bombalamalara gelsin.
    Bizde büyük ya da güçlü olan kazanmaz oğul, 
    Allah kimin yanındaysa o kazanır. 
    Muhyiddin İbn Arabi
    Filistin Kazanacak.