Mudanya Belediye Meclisi’nin Aralık ayındaki toplantısında MHP Mudanya Belediye Meclis Üyesi Bülent Erden, Hayri Türkyılmaz tarafından söz verilen Cem Evi’nin yapılması için önerge verdi. 
Bu kadar iyi niyetli ve insanı bir önergeye mevcut durumu anlatarak doğru düzgün bir cevap vermek yerine tutup İzmir’de Alevilerin evlerini işaretleyenlerin Ülkücüler olduğunu ima eden ve dahası Maraş Çorum olaylarından MHP ve Ülkücülere iftira atan Türkyılmaz bozuk zihniyetini bir kez daha ortaya koymaktan geri kalmamıştı. 
Bu hakaretin ve iftiranın ardından MHP İl Başkanı Cihangir Kalkancı, yaptığı basın toplantısıyla Türkyılmaz’ı sert bir dille uyarıp, özür dilemesini istemişti. 
Hatta başkanlıktan istifa etmesini de talep etmişti. Ülkücü Ocakları da çok sert açıklamalarla Türkyılmaz’a tepkisini göstermişti. 
O toplantının ardından bir ay gibi bir zaman geçti. Ancak bu sürede Hayri Türkyılmaz’dan ne bir özür ne de bir açıklama gelmemişti. Önceki gün Mudanya Belediye Meclisi toplandı yine Hayri Türkyılmaz başkanlığında.
Ancak bu kez hepsinden farklı bir durum vardı. CHP’li üyeler tarafından Uğur Mumcu kültür Merkezi’nin dörtte üçü doldurulmuştu. 
Belediyenin tüm güvelik görevlileri ve zabıtaları salonun içine ve binanın önüne konuşlanmış, yine resmi ve sivil çok sayıda polis binanın önünde görev aldı. 
Salonun girişinde ise X-ray cihazı kullanıldı. 

Belli ki Hayri Türkyılmaz oldukça telaşlanmış ve Ülkücülerin salona gelip olay çıkartmalarından çekinmişti. 
Toplantıya Ülkü Ocakları’ndan kimse gelmedi. MHP’den de birkaç yönetici katıldı sadece. 
Ama zihnini arkasında karanlık düşüncelerinden kopamayan ve 1970’li yıllardaki eli kanlı komünist militanların alçaklıklarını yakından bilen Hayri Başgan, Ülkücüleri de onlar gibi biliyor herhalde. 
Bülent Erden beyin muhalefeti oldukça sarsmış Hayri Başgan’ı. Ne yapacağını bilemez halde. 
Söylediği sözlerin ne kadar rezil ve kepazece olduğunu bunların Ülkücüleri ne kadar çok kızdırıp sinirlendireceğini hesap ediyor ve toplantıya geniş g3üvenlik önlemleri ile katılıyor. 
Bir belediye başkanı kendi ilçesinde korumayla gezmemeli. Belediye meclis salonunun önünde koruma ordusu olmamalı. 
Belediye başkanı o bölgenin en sevilen siması olmalı. Herkesle dost arkadaş olmalı. Kafası bugünde olmalı 40 yıl öncesinde değil. İdeolojisini kendine saklayıp, belediye reisliğini yapmalı. 
Bir belediye başkanı belli zümrelere. Kitlelere, gruplara iftira atmamalı, hasımhane tavırla yaklaşmamalı. 
Gelelim meclis toplantısına. O toplantı boyunca Bülent Erden Bey söz almadı hiç konuşmadı. Belediye Başkanını muhatap almadı. Meclis sonunda Hayri Başgan Bülent Bey’e dönerek söz alacak mısınız dediğinde de hayır konuşmayacağım dedi. 

Sessizliği ile bu kez yerle yeksan etti Hayri Başgan’ı. Hem siyaset hem nezaket dersi verdi. 
O toplantıda Hayri Türkyılmaz, üstü kapalı yanlış anladığı yönünde ağzının yanıyla birkaç kelam etti ancak bu da çok kabul görmedi. 
Şimdi o toplantılar bundan sonra koruma ordularıyla yapılmayacaksa Hayri Başgan, bir an önce çıkıp Ülkücüler’den özür dilemeli. 
Yetmek Alevilerden de özür dilemeli. 
Hayri Başgan, bir önceki mecliste Ülkücüler’i adeta hedef gösterdiği ve hakaret ettiği için, her iki seçim döneminde de Aleviler için Cem Evi sözü vermesine rağmen son toplantıda belediyenin böyle bir yetkisi yok diyerek kesip attığı Cem evi konusunda bu kesimi doğruları baştan söylemeyerek aldattığı için özür dilemeli. 
Hasmane tutumun ne Mudanya’ya ne CHP’ye ne de Türkyılmaz’a bir faydası yok olmayacakta. Çok uzak değil Gemlik’te de CHP’li bir başkan var. 
Herkesle dost herkesle el ele kol kola. Kimseyi ayrıştırmıyor, kimseyle kavga etmiyor. Gemlik için elinden gelen mücadeleyi veriyor. Hasımane değil dostane ilişkilerle Gemlik’e hizmet ediyor. 
Ne onun solculuğundan bir şey eksiliyor ne CHP’den. Aksine daha çok seviliyor daha çok desteği artıyor. Uğur Sertaslan başkan geride kalan 9 ayda Hayri Başgan’ın 6 yılda yaptığının 10 misli iş yaptı. 
Millete hizmet etmek, halkı düşünüp memleketin için çalışmak Hayri Başgan gibi değil Uğur Sertaslan başkan gibi olur. 
Hayri Başgan şapkayı önüne koyup neden bu hale geldiğini bir kez daha düşünmesini öneririz. 

Ha son olarak Mudanya belediye Meclisi’ni öyle polisle, zabıtayla vs korumanıza gerek yok. Kimse gelip seni orda kahraman yapmaz. 
Ülkücüler mücadelelerini legal alanda verir, milletle birlikte verir ve siyaseten verir. Hesaplaşma mertçe olur namertçe değil…

TFF, Çaykur Rizespor’dan özür dilesin

Milli formayı giyen aslanlarımızın Barış Pınarı Harekatına katılan kahraman Mehmetçiklerimize selam çakmasın nedeniyle UEFA’nın Türk Milli Takımı’na ceza vermeye kalkmasının üzerinden daha çok uçun zaman geçmedi.
 Tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran UEFA’nın bu faşist uygulamasına karşı milletimiz ve devletimiz gereken cevabı vermişti. 
Ve utanç verici bir ceza da Türkiye Futbol Federasyonu’ndan Çaykur Rizespor’a geldi. TFF Profesyonel Disiplin Kurulu, geçen hafta Rize Didi Stadyumu’nda al bayrağımızın yanına Doğu Türkistan’ın gök bayrağını astığı için ceza kesti.
 Şereftir o cezaya çarptırılmak Rize için de sen TFF hangi ülkenin hangi milletin federasyonusun onu de hele bakalım!
Utanmazsınız ve bir dakika bile orada durmamalısınız. Tüm milletimizin hassasiyeti olan Doğu Türkistan için ağıt yaktığımız bir dönemde hepimizin bayrağı olan Gökbayrak stadyuma asılınca spor ahlakına sığmıyor öyle mi? 
Utanmadan arlanmadan böyle bir karar nasıl veriyorsunuz? O bayrak kimin? O mazlum millet kim? Sebebi her ne olursa olsun Çaykur Rizespor’a böyle bir ceza kesemezsiniz. 
Kimse bu milletin kendi bayrağının yanına astığı bir bayrak için spor ahlakına uymuyor falan diyemez dememeli. 
TFF hem milletimizden hem de Çaykur Rizespor’dan özür dilemeli.