SON DAKİKA
Hava Durumu

Mudanya’da kamu zararı kimin eseri?

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2020 21:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2020 21:00

Geçen hafta yapılan Mudanya Belediyesi Meclisi’nde gündeme kaymakamlık lojmanı yapılmak üzere belediyeye bağışlanan arsanın daha sonra belediye tarafından satılması neticesinde bağışçının açtığı davada 1 milyon 200 bin lirayı bulan kamu zararı damga vurdu. 
Hemen meclisin ardından CHP’li Hayri Başgan gerek belediyenin resmi sitesinden gerekse sosyal medya hesaplarından “Geçmiş döneme kamu zararından suç duyurusu” başlığı ile bir haber paylaştı. 
Ne diyor orada Hayri Başgan’ın basın merkezi tarafından servis edilen haberde; 
“Mudanya’nın Halitpaşa mahallesinde bulunan ve Kaymakamlık lojmanı yapılması şartıyla Mudanya Belediyesi’ne bağışlanan arsa, Belediye Meclisi’nin 4 Mart 2011 tarihli kararıyla resmi hizmet alanından 5 katlı konut alanına çevrilirken, 23 Ekim 2012 tarihinde encümen kurulu kararı ile Turtaş Ltd. Şti’ye satıldı. Yine Encümen kurulunun 2 Temmuz 2013 tarihli kararıyla arsa üzerindeki “Resmi Kurum Alanı” şerhi kaldırıldı. Arsayı Kaymakamlık lojmanı şartıyla Mudanya Belediyesi’ne bağışlayan vatandaş, Halitpaşa mahallesi 1239 ada 8 parselde bulunan taşınmazın şarta bağlı kullanılmadığı gerekçesiyle Mudanya Belediyesi’ne tazminat davası açtı.”
Devamında resmi kurum alanı olarak belirlenmiş alanın haksız menfaat sağlamak adına konut alanına çevrilip satılmasıyla kamu zararı oluşturmak ve görevi kötüye kullanıldığı gerekçesiyle Mudanya Belediyesi’nin geçmiş dönem başkanı Hasan Aktürk ile Encümen kurulunda yer alan ilgili belediye meclis üyeleri Arif Bayrak, Atilla Kurtuluş, Hafize Altıkulaçoğlu ve Neşe Yenidokur hakkında Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu bilgisine yer verildi.
Hatta bir iddiaya göre CHP’li meclis üyelerini de aynı suç duyurusuna dahil etmişti Hayri Başgan…
Merak ettik nedir bu konu diye?
O dönemde görev yapan 3 meclis üyesiyle konuştum. Belediyede etkin görev yapmış ve o dönemi iyi bilen isimlerle de temas kurdum. 
Evet ortada bir vatandaşın açtığı dava ve mahkemenin hükmettiği 1 milyon 200 bin liranın üzerinde bir tazminat var. Bu da belediyenin 4 arazisini takas vererek çözüme ulaştırmaya yöneldiği bir sıkıntı. 
Peki çıldırmış olamayacaklarına göre Hasan Aktürk ve meclis üyeleri ne yapmış da bu duruma gelinmiş. 
Mudanya Kaymakamlık Konutu limanda bugünkü BURFAŞ Sosyal Tesisleri’nin bahçesindeydi. Bir çok mahsuru nedeniyle yeni bir kaymakamlık konutu ihtiyacı hasıl oldu. İşte bu nedenle 2005 yılında Erol Demirhisar’ın başkanlığı döneminde bir vatandaşın arazisi için istediği imarda kolaylık sağlanıp kaymakamlık konutu için bir yer bağışlaması sağlandı. Ancak bu tahsis edilen yeri sonra görevden atılan dönemin Kaymakamı Ali Çınar beğenmedi. Hatta Erol başkanla araları açıldı bu nedenle. 


Erol Demirhisar, kaymakamlık lojmanı için daha sonra bugünkü lojmanın olduğu yeri buldu ve zaten lojmanda oraya yapıldı. 2008 yılında boşta kalan arazi Adalet Bakanlığı’na 25 yıllığına tahsis edildi. Ancak bu kurumda araziyi kullanmadı. 2010 yılına gelindiğinde bu arazinin değerlendirilmesi için harekete geçen Aktürk ve yönetimi, alanın konut alanına çevrilerek satılmasını meclise taşıdı. 
Süreç içerisinde Belediye Meclisi’nin 4 Mart 2011 tarihli kararıyla resmi hizmet alanından 5 katlı konut alanına çevrilirken, 23 Ekim 2012 tarihinde encümen kurulu kararı ile Turtaş Ltd. Şti’ye satıldı. Yine Encümen kurulunun 2 Temmuz 2013 tarihli kararıyla arsa üzerindeki “Resmi Kurum Alanı” şerhi kaldırıldı.
Aradan yıllar geçti ve birden arsayı bağışlayan vatandaş ben şartlı bağış yapmıştım, siz arsayı sattınız verin benim hakkımı diye ortaya çıktı. Sonrasında mahkemeye gitti ve alan şartlı bağış olduğu için mahkemeyi de kazandı. 
Aktürk yönetimi anlaşılıyor ki bir şeyleri eksik ya da hatalı yapmış. Ancak arazinin satışından gelen para cebe atılmamış belediye kasasına girmiş. Atıl durumda kalan bir yeri değerlendirmiş o dönem belediye.
Şimdi aslında bu konu gündeme geldiğinde Hayri Başgan’ın müdahale edip o vatandaşla görüşüp, sorun mahkemeye gitmeden çözüm bulması gerekmez miydi? Ebetteki öyle yapmalıydı.  Milletin hakkını hukukunu korumak bunu gerektirirdi. 
Evet, şartlı bağış olan bir araziyi satmış belediye ancak o araziyi bağışlayan vatandaşa da imarda kolaylık sağlamış. Tarlasını imara sokarak arsa yapmış ve ciddi bir rant elde etmesini sağlamış. Üstelik sadece orada değil başka arazilerinde de kolaylık sağlandığı yönünde bilgi var. Elbette bu bilgiler belediye kaynakları ya da yakın kaynakların verdiği bilgiler. 
Yani bugün ortaya çıkıp arazisini geri isteyen vatandaşa o halde sende elde ettiğin kolaylıkları ve rantı geri ver denebilir, ya da başka bir imkan sağlanarak bu davadan vazgeçmesi için adım atılabilirdi. 
Vatandaş ister kamu ise hem kamunun hem vatandaşın hakkını korumakla görevli. Kamu yöneticileri onun için o koltuklarda oturur. 
Mahkeme bu yönde karar verdiyse eski yönetimin eksikleri ya da hataları var o açık. Ancak iş mahkemeye düşmeden ya da mahkeme sürecinde çözümlenmeyip tazminat ödenecek hale gelmesi de bu yönetimin beceriksizliği ve başarısızlığıdır. 


Hayri Başgan iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batıracak. Muhtemelen mahkeme sürecinde dahi belediyenin hafızasından faydalanmadı. Çünkü Hayri Başgan göreve geldiği günden beri belediyede çalışan memurları bile düşman ya da aleyhimde çalışıyorlar paranoyasıyla uzak tutuyor. 
Hiç şüphe yok ki hak sahibi vatandaş Mudanya’da onca yeri varken belediyeyle mahkemelik olmak istememiştir. Çözüm için el uzatılsa muhtemelen iş buraya kalmadan çözülmüş olacaktı. 
Ancak Mudanya’da çoğu siyasetçinin kasaba zihniyetinden çıkamaması, bu tür dramatik olayların yaşanmasına yol açıyor. 
O dönem de Meclis üyesi olan ve hakkında suç duyurusunda bulunulan Arif Bayrak’la görüştüm. 
“Kaymakam istemediği için buraya lojman yapılmadı. Boş durması yerine değerlendirilmesi gündeme geldi. Adalet Bakanlığı’nın şerhi kaldırması şartıyla meclis oy birliğiyle satış yetkisi verdi. Sürecin devamında bu şerh kaldırılmış olmalı ki satış yapıldı. Aksi durumda kamu alanının satışı mümkün değil” ifadelerini kullandı. 
Yine o dönem görev yapan CHP’li Meclis Üyesi Erhan Hocayla (Özekin) görüştüm. Benzer ifadeler kullandı. Satışın ancak bakanlığın tahsisinin kaldırılması durumunda olabileceği şehri ile yetki verildiğini aktardı. Türkyılmaz’ın kendilerine yönelik yargı hamlesi yapması durumunda kendilerinin de aynı hamleyle karşılık vereceklerini vurguladı. 
Sonuç olarak, ortada fiili bir durum var ve günahsız kimse yok!
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.