Hem devletimizle hem hükümetimizle ne kadar gurur duysak az. Çin’in Vuhan kentinde virüs baş gösterince harekete geçen ilk devletlerden biriydi Türkiye.

Daha işin başında Vuhan’a giden askeri uçağımız oradaki vatandaşlarımızı ve Türkiye’den ricada bulunan birkaç komşu ülkenin vatandaşını alarak geri getirdi. Bir tek sorun bile olmadı. Adım adım önlemleri alarak Avrupa’dan çok çok sonra virüs ülkemize ulaştı.

 Virüs gelmeden önce tüm koordinasyonu tüm önlemleri ve fazlasını alarak teyakkuza geçti Türkiye. Şükür ki bugün bu saatte bile dünyada en iyi mücadeleyi veren ülke Türkiye. Tek vatandaşını bile feda etmemek için büyük mücadele veren Türkiye… Avrupa’da bazı ülkeler pes ederken daha da fazla konsantre olan Türkiye.

Ve bu müthiş krizde bir güneş gibi parlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca. Herkesin büyük takdirini alan Türkiye’nin ve milletin sevgilisi haline gelen bir yiğit adam. Yorgunluktan kan düşen gözlerine rağmen tebessümünü dikkatini, zarafetini bir an bile elden bırakmayan Koca bir adam.

Bir kez daha bu ülkeye liyakattin becerinin birikimin ve insanlığın güzelliğini ispat ede ede. Yerinde ve tadında müdahalelerle herkesle her kesimle iletişimi en üst düzeyde tutarak, işini tam başarı ile yaparak. Bu ülke çok sevdi seni Koca yürekli adam.

Ve daha önemlisi ise her krizde kabineden öne çıkan vakayı sırtlayan bir bakanın olması. Terör ve sınır dışı harekâtlarda Süleyman Soylu, Hulusi Akar, sıradışı mükemmel müdahalelerle Mili Eğitim’de yeniden umutları yeşerten Ziya Selçuk. Diplomasi de önemli başarılara imza atan Mevlüt Çavuşoğlu ve kendi sahalarında önemli çalışmalara imza atan diğer bakanlar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni yeni kendisini gösteriyor ve sistemi sahiplenenlerin ne kadar haklı olduğu da ortaya çıkıyor.

Bugün tüm dünyanın gözleri önünde Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde her sorundan bir başarı çıkartan, hızla büyüyen ve dünya devleti haline gelen Türkiye yükseliyor. Liyakatli isimlerle geleceğe umutla bakan bir ülke.

Kimse belediye demedi hayırdır?

Nilüfer Kadın Korosu’nun Avrupa seyahati sonrası yaşanan karantina skandalını Bursa Şehir Gazetesi olarak gündeme taşımıştık.

Whatsapp gruplarındaki mesajlar da iddiamızı ispat etmişti.

Sonrasında da bu arkadaşlar ortaya çıkardıkları tehlikeye değil bu yazışmanın sızmasına oldukça üzülmüşler ve onlarca tepki mesajı atmışlar yine aynı gruplara.

Başkanları doktor. Onlarca kadın kimseyi takmadan iki şehir gezeceğiz diye bunca riske rağmen kalkıp Prag ve Viyana’ya gitmiş. Gezmiş tozmuş bunları da zaten sosyal medya hesaplarından paylaşmışlar.

Kalkıp 13 Martta Bursa’ya gelmişler.

Karantinaya alınmadıklarını bizzat kendi başkanları yazmış. Ve bunun büyük bir mutluluk vesilesi saymış. Şükürler olsun demiş.

Ve o paylaşımların ardından Bursa Şehir Gazetesi konuyu kamuoyu gündemine taşıyınca panikle bir mesaj daha yayınlayıp 14 gün kuralı için evlerinde olduklarını söylemişler.

Oysa karantina uygulamadıklarını zaten başkanları aktarıyor.

Açıklamanın en ilginç yanı ise ikinci bölümdeki “Nilüfer Kadın Korosu”nun Nilüfer Belediyesi ile ilgisinin olmadığını vurgulamaları.

Konu karantina ama hanımefendiler Nilüfer Belediyesi ile ilişkilendirmişler işi.

Sanırım Nilüfer Belediyesi de büyük rahatsızlık duydu ki bu işten vermiş ayarı ve bu açıklamayı yaptırmış.

Sadece Dernekler Yerleşkesi’nde faaliyet gösteriyormuş koronun bünyesinde olduğu dernek.

Neden Nilüfer Kadın Korosu böyle bir açıklama yapma gereği duydu? Belediyeye bağlı olup olmamalarının yaşanan skandalla ne alakası var?

Ama oradan devamla o halde Avrupa gezisinin finansmanını kim sağladı?

Nilüfer Belediyesi ulaşım, yeme içme, transfer ya da konaklama giderlerine katıldı mı?

Madem ilginiz yok gri pasaport imkânı sağlandı mı bu heyete?

Yurtdışına giderken bu imkânı sağlayıp, “gitmeyin Avrupa virüsten kırılıyor. Konseri sonra da yaparsınız” diyen olmadı mı?

Hangi avantajlardan yararlanarak karantina kurallarını göz ardı etmeniz sağlandı? Kim göz yumdu?

Dahası, malum 13 Martta dönmüş bu kafile yurda ve 14 Martta CHP Kadın Kolları Kongresi yapıldı.

 O gün karantina kurallarına uymadıkları ortada olan bu kadınlardan herhangi biri acaba bu kongreye katıldı mı? Katıldıysa durum vahim.

Tüm CHP kadın kolları kongresine katılanların karantina uygulamasına alınması ve 14 gün kuralı gereği evlerine kapanmaları gerekiyor.

Bu vahim şüphe bir an önce ortadan kaldırılmalı CHP İl Başkanlığı hazirun listesi ile kamuoyunu rahatlatmalı.