Seçim sonuçlarını önceden tahmin etmek, eğer kapsamlı bilimsel bir halk araştırması yapmıyorsanız, oldukça zor ya da hüsnükuruntu seviyesinde kalmak demektir. Çünkü seçimler kimsenin tahayyül bile edemediği neticeler verebilir. Hiç beklenmedik bir partinin yaptığı ani çıkışa şahit olunmuştur bazı durumlarda. Sadece bizde değil, dünya da da çok örneği vardır bunun.
Biz yine de tahmin yapmaktan imtina etmeyeceğiz. Tutturamazsam, zaten girizgâhımızda da belirttiğim gibi tahmin yapmak yanılmaya yol açmak demektir. Geleceği müneccimler dahi bilemeyeceklerinden bizim bilme ihtimalimiz de yoktur elbet. Bu cümleden olarak şunu söylemek isterim ki sonuçlar çok şaşırtıcı olabilir.
Bir bakmışsınız Ana Muhalefet el değiştirmiş. Mesela, kader Kemal’e git derken başka birine de “Gel bakalım” diyecek olabilir. Bir başka tahminde ise HDP’nin yüzde yediyi güç bela yakalayacağı öne sürülebilir, ya da bir bakmışsınız İP’in oyu yüzde beş veya aşağısına düşmüş.
Gönlümüz Türkiye’den yana olduğundan temennimiz Sayın Başkanımızın tekrar seçilmesinden yanadır elbet. İşin burasında inşallah diyerek asıl söylemek istediğimiz şeye yönelelim.
Parlamentoda çoğunluğun muhalefet cenahında olacağı söyleniyor. Bu da bir tahmindir elbet ama yapılan araştırmalara dayanıyor. Eklemeden edemeyeceğiz, bu araştırmalar her ne kadar bilimsel olsa da yine de kesin sonucu tahmin etmek mümkün değildir.
Ancak, kesin olan bir şey var. Bu tahmin falan değil düpedüz gerçek. Bu seçimlerde Sayın Başkanımız ve Ak Parti esasen muhalefet ile yarışmıyor. Yarış ABD ile yapılıyor. Burada vitrinde olan veya olmayanlar ABD’nin “DOSTLARI” tabii ki. Stratejiyi, adayları, söylenecekleriAmerika belirliyor. Atılacak çamurlar malum düşünce kuruluşlarının ürettiği şeyler.
Bin bir türlü şeytani tezgâh deniz aşırı kurulup burada uygulatılıyor. Bakın yeni bir ekonomik saldırıdan bahsetmeye başladılar. Akla hayale geldik veya gelmedik türlü tezgâh açılacaktır elbet. Bu durum seçimlerin Sayın Başkanımız tarafından kazanılması halinde değişmeyecek. ABD bu defa daha da bilenmiş biçimde saldıracak.
Ne var ki, Türk milletinin iradesini memleketten yana göstermesiyle birlikte daha da güçleneceğimizden bu şeytani saldırılarla baş etmek daha kolay olacaktır. Onların uykularını kaçıran da budur. Böyle hayasızca saldırmalarının yegâne sebebi de budur.
Seçimleri Sayın Başkanımızın kazanması durumunda Türkiye’ye tutabilene aşk olsun…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Alpan
Ola ki derya tutuşa!
Seçim sonuçlarını önceden tahmin etmek, eğer kapsamlı bilimsel bir halk araştırması yapmıyorsanız, oldukça zor ya da hüsnükuruntu seviyesinde kalmak demektir. Çünkü seçimler kimsenin tahayyül bile edemediği neticeler verebilir. Hiç beklenmedik bir partinin yaptığı ani çıkışa şahit olunmuştur bazı durumlarda. Sadece bizde değil, dünya da da çok örneği vardır bunun.
Biz yine de tahmin yapmaktan imtina etmeyeceğiz. Tutturamazsam, zaten girizgâhımızda da belirttiğim gibi tahmin yapmak yanılmaya yol açmak demektir. Geleceği müneccimler dahi bilemeyeceklerinden bizim bilme ihtimalimiz de yoktur elbet. Bu cümleden olarak şunu söylemek isterim ki sonuçlar çok şaşırtıcı olabilir.
Bir bakmışsınız Ana Muhalefet el değiştirmiş. Mesela, kader Kemal’e git derken başka birine de “Gel bakalım” diyecek olabilir. Bir başka tahminde ise HDP’nin yüzde yediyi güç bela yakalayacağı öne sürülebilir, ya da bir bakmışsınız İP’in oyu yüzde beş veya aşağısına düşmüş.
Gönlümüz Türkiye’den yana olduğundan temennimiz Sayın Başkanımızın tekrar seçilmesinden yanadır elbet. İşin burasında inşallah diyerek asıl söylemek istediğimiz şeye yönelelim.
Parlamentoda çoğunluğun muhalefet cenahında olacağı söyleniyor. Bu da bir tahmindir elbet ama yapılan araştırmalara dayanıyor. Eklemeden edemeyeceğiz, bu araştırmalar her ne kadar bilimsel olsa da yine de kesin sonucu tahmin etmek mümkün değildir.
Ancak, kesin olan bir şey var. Bu tahmin falan değil düpedüz gerçek. Bu seçimlerde Sayın Başkanımız ve Ak Parti esasen muhalefet ile yarışmıyor. Yarış ABD ile yapılıyor. Burada vitrinde olan veya olmayanlar ABD’nin “DOSTLARI” tabii ki. Stratejiyi, adayları, söylenecekleriAmerika belirliyor. Atılacak çamurlar malum düşünce kuruluşlarının ürettiği şeyler.
Bin bir türlü şeytani tezgâh deniz aşırı kurulup burada uygulatılıyor. Bakın yeni bir ekonomik saldırıdan bahsetmeye başladılar. Akla hayale geldik veya gelmedik türlü tezgâh açılacaktır elbet. Bu durum seçimlerin Sayın Başkanımız tarafından kazanılması halinde değişmeyecek. ABD bu defa daha da bilenmiş biçimde saldıracak.
Ne var ki, Türk milletinin iradesini memleketten yana göstermesiyle birlikte daha da güçleneceğimizden bu şeytani saldırılarla baş etmek daha kolay olacaktır. Onların uykularını kaçıran da budur. Böyle hayasızca saldırmalarının yegâne sebebi de budur.
Seçimleri Sayın Başkanımızın kazanması durumunda Türkiye’ye tutabilene aşk olsun…