SON DAKİKA
Hava Durumu

Onun Arabası Var!

Yazının Giriş Tarihi: 01.01.2020 23:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.01.2020 23:03

100 Yıllık cumhuriyet tarihi sonunda, 10 milyondan fazla kişinin özel oto sahibi olduğu ve ortalama 20-30 bin dolarlık arabalara bindikleri düşünüldüğünde, kendi müteşebbisimize ait ve patenti bize ait olan bir otomobil yapamamamız çok büyük bir eksikliktir. Bu yüzden 100 yıl sonra nihayetinde bir otomobil yapabilecek olmamız bizi çocuklar gibi sevindiriyor. Ülkeyi 100 yıldır yöneten sözde ultra devrimci ideoloji 10 milyon tane özel araba ile doldurduğu memlekette tek bir araba yapmayı beceremediği halde ‘Birinci sınıf bir sanayi ülkesi kadar kasılarak, Türk’e Türk Propagandası’ yapıp, ahaliye parmak sallayarak hamasetle göz boyamayı başarmıştır. Böylelikle ahaliyi sindirmeyi başarmıştır. ‘Ülkeyi geriye götürecek’ diye lanse ettiği/ şeytanlaştırdığı/ düşmanlaştırdığı ve aslında ülkedeki tüm atılımların mimarları olan insanlar olmasa ‘Kralın Çıplak Olduğunu’ asla anlamayacaktık.
 Dünyanın en büyük ordusuna sahip ülkelerden biri olduğumuz propagandası ile büyüyen bizlerin aslında hava savunma sistemine sahip olamadığımızı ve hatta bunu parasıyla bile istediği yerden alamayacak bir ülke olduğumuzu öğrenmek için 100 yıl beklememiz gerekti.
Gün geçtikçe ‘bizim bir devlet’ olmadığımızın, aslında bir ‘Genel Valilik’ olduğumuzun hamasetle, propagandayla, bağırmayla, çağırmayla bizden saklandığını acı bir şekilde anlıyor ve yüzleşiyoruz.
Devlet adamlarımızın/ seçtiğimiz siyasilerimizin genel valilik çerçevesini aşmaya çalışanlarının nasıl ayak oyunları ile, darbelerle, tetikçilerle engellendiklerini ibretle müşahede edegeliyoruz.
Şimdi ise bin bir türlü engellemelerden sonra bir araba, köprü, tank, uçak yaptığımız ya da yapmaya niyet ettiğimiz zaman çocuklar gibi seviniyoruz. 40 yılın başı bir paltoya sahip olan Gogol’un hikayesindeki 6. Derece memur Akakiy Akakiyeviç gibi bir halimiz var.
Biz bunları 30 lu, 50 li yıllarda, 60 lı yıllarda yapamamışsak neyin cakasını satıyorduk. Ve kime satıyorduk. Türk’e Türk Propagandası yaparken kimse bize ‘daha sırtındaki paltoya, altındaki arabaya, donunun lastiğine’ bile sahip değilsin. Neyine hamaset yapıyorsun? demedi mi?
Yıl olmuş 2019. Cumhuriyeti kuran parti olmakla gurur duyan, bununla ahaliye karizma satan parti, ABD şeytanının Akara temsilcisi ile yerel seçim sonuçları ile ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını kamuoyuna açıklamakta bir beis görmüyor. 100 yıl sonra ‘Genel Valilik’ statüsü ile gurur duyan bir zihniyetten bir milim ileriye gidememişlerdir. 
Köprüleri, havaalanlarını, kanalları, sihaları engellemekten başka hiçbir hizmet yapmadan ABD şeytanının tetikçiliği ile çağdaş yaşam misyonerliği yapmaya devam ediyorlar…
Muhtemel tüm engellemelere ve ayak oyunlarına rağmen Allah tamamına erdirsin.

Sigara İçmek Suç mudur? Günah mıdır?

Diyanet işleri başkanı ‘Sigaranın Haram olduğunu’ yeniden açıklamış.
Haram: Yasak demektir. Haram teşrii bir kavramdır. Hukuki bir terimdir. Bir şey yasak ise o şeyi çiğnemek suçtur. Ve Cezai işlemi gerektirir. 
Nitekim Devlet sigarayı kapalı yerlerde içmeyi yasaklamış (Haram kılmış) söz konusu yerlerde içenlere de cezai işlem uygulamayı öngörmüştür. Ya da 18 yaşından küçüklere sigara satmayı yasaklamış devlet. Bu yasağı da çiğneyen satıcılar suç işlemiş olurlar ve cezai işleme maruz kalırlar.
Diyanet işleri başkanı sigarayı mutlak olarak haram ilan ettiği talimatı/ kanun gücünde kararnamesi resmi gazetede yayınlansaydı, tüm ilgili ve yetkililerin uygulaması gereken bir emir olsaydı, şüphesiz sigara içmek her yerde suç olacaktı. Suç işleyenler ve suç işlenmesine yardımcı olanlar (Yardım ve yataklık) cezai işleme maruz kalacaklardı.
Oysa durum hiç de öyle değil. Diyanet İşleri Başkanı yasakladı diye sigara fabrikaları kapanmıyor. Sigara satıcıları satışa devam ediyor. İnsanlar açık yerlerde sigara içiyorlar. 
Diyanet işleri Başkanının yapması gereken şey sigarayı haram kılmak değil, sigaranın dinen Günah olduğunu ilan etmektir. Her Günah haram değildir. Her günah suç değildir. Her günahın dünyevi bir yaptırımı (Ukubatı) yoktur.
Kuşkusuz Diyanet işleri başkanı ya da kurumu devletin, sigarayı mutlak olarak yasaklamasını talep edebilir. Bunda başarılı olup olmayacağını bilemeyiz. Sigara gibi hem ekonomik, hem sağlık açısından zararlı/ pis bir necasetin haram kılınması gerektiğini savunabilir. Ama kendi iradesi ve otoritesi ile haram ilan ederse bunun kadük kalacağı aşikardır.
Ancak sigaranın günah olduğunu ilan etmesi çok daha etkili olur. Zararı faydasından fazla olan her şeyin zararı ölçüsünde günah olduğunu (Bakara:219) söylediğinde çok daha etkili olur. Ve bu hüküm uygulanabilirdir. 
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.