Bir dönem Bursa, yapılan organ bağışı kampanyalarıyla Bursa gündemine damga vurmuştu. Organ bağışı yaşamın devam etmesi, kadavra ise tıp alanında eğitim için büyük önem taşıyor. 

Türkiye’de organ bağışı ve kadavra büyük ihtiyaç duyuluyor. Organ bağışı ve kadavra bağışının artırılması için özellikle Sağlık Bakanlığı büyük gayret gösteriyor. 
Devlet organ ve kadavra bağışı hassasiyeti oluşturmak duyarlılığı artırmak için zaman zaman kampanyalar yapıyor. Hepsi insan yaşamını sürdürmek için. 
Bir dönem Türkiye’de organ bağışı ile gündeme oturan Bursa’da son dönemde işlerin iyi gitmediğini biliyor ve duyuyoruz. Bu nedenle Sağlık Müdürlüğü çalışmalarını artırıyor. 
Organ bağışı üzerine çalışmalar yapıyor, toplantılar düzenliyor. Bursa bölgesinde önemli bir düşüş olsa da bu alanda birinciliğini sürdürüyor, organ ve kadavra bağışını artırmak için mücadele sürüyor. 
Ancak, geçen gün iş insanı bir arkadaşımın anlattıkları her kurumun aynı hassasiyeti göstermediğini net bir şekilde ortaya koyuyor.  Önemli bir iş insanı olan dostumuz bir arkadaşıyla birlikte Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Bağışı Bölümü’ne gidiyor. 
Şöyle bir çevreye bakıyorlar bağış yapılan bölüm pislik içinde. Dağınıklık göze çarparken ilgisizlik de dikkatlerini çekiyor. Organ bağışlayacak arkadaşının yüzü düşüyor. Bir an vazgeçmek üzere oluyor. Sonra yine de bağışını yapıyor. 
Şimdi kadavra yetersizliği nedeniyle Türkiye kadavra başına 50 bin dolar para ödüyor. Bağış yapmak isteyenler ise ilgisizlik ve dağınıklıkla karşı karşıya kalıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. 
Organ ya da kadavra bağışlayacak, bağışçıların bırakın böyle bir ortamı VİP bir ortamda ağırlanıp hak ettiği ilginin gösterilmesi gerekmez mi? 
Türkiye’de zaten organ ve kadavra bağış oldukça düşük. Birde kapıya gelenin kaçırılması affedilemez bir hata değil mi? İnsanları bağış yapmaya ikna etmek zaten zor. İkna olmuş ve bağış yapacak insanları el üstünde tutmak gerekir. 
İş insanı dostumuz BUÜ Rektörü Saim Kılavuz hocaya sitemlerini de aktarıyor mesajında. O arkadaşını her şeye rağmen ikna ederek bağışı yaptırmış. Ama kim bilir kaç kişi ilgilizlik ve görüntü nedeniyle kendisini kötü hissedip kapıdan döndü acaba?
Saim hocanın her alana yetişmesine imkan yok. Ancak hocamızdan ricamız bu bölümü ziyaret ederek bir an önce toparlanmasını sağlaması. 
Hele ki Bursa’nın iftihar kaynağı olan BUÜ’de bu görüntünün oluşması gerçekten çok üzücü. Umarım çok kısa zamanda bu bölüm hak ettiği duruma getirilir ve bağışçıları gerçekten hak ettikleri gibi karşılayıp,  kapıdan dönmelerinin önüne geçilir.