SON DAKİKA
Hava Durumu

Organik bal ve bir ayin!

Yazının Giriş Tarihi: 29.09.2021 19:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.09.2021 19:46

Bal, insanlığın faydalandığı mucizevi besin. Hatta şeker hastaları dahi bal yiyebilir. Uzmanlar bu durumu şöyle açıklıyor; “Yapılan yeni araştırmalar ve akademik çalışmalar göstermiştir ki şeker hastaları da bal tüketebilir. Şeker hastalığında önemli olan vücuda giren toplam karbonhidrat oranını dengeleyebilmektir. Örneğin 100 gram balda 305 kalori bulunmaktadır. Şeker hastası bu miktarı aynı karbonhidrat oranındaki bir parça ekmekten feragat ederek alabilir.” Balın gerçek bal olması kaydıyla tabii. Bal aroması katılmış mısır şurubu sizi şeker komasına bile sokabilir. Aman dikkat!


Balın insan sağlığı üzerindeki etkileri inanılmaz. Bir göz atalım; yüksek kolesterol seviyesini düzenler, kontrol altına alır ve iyi kolesterol seviyelerini arttırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyonlara karşı direnir, yüksek bir karbonhidrat kaynağıdır. Bu nedenle sporcuların dayanıklılığını ve performansını arttırır. Güç ve enerji sağlar, kanser önleyici ve anti-tümör özelliğine sahip olan balın faydaları kanser hastalığı üzerinde de oldukça etkilidir. Kanseri önlemeye ve ilerlemesini durdurmaya yardımcı olur, ishal olma durumunda şiddetinin ve süresini kısaltır, mide komplikasyonlarını organik olarak tedavi eder, beyni güçlendirir, konsantrasyonu arttırır, geleneksel ilaçlarda doğal bir antiseptik olarak kullanılır, iltihap önleyicidir. Bakterileri temizler. Cilt maskelerinde kullanıldığında mevcut sivilcenin kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur ve nemi hapsederek cildi yumuşak hale getirir.
Hal böyle olunca, pandeminin de etkisiyle piyasada organik bal satanlar ya da öyle olduğunu iddia edenler birden bire çoğaldı.
Ancak iddiamız şu ki; 
Organik bal pek de mümkün değil!
Bunu anlatabilmek için bazı bilgilere ihtiyacımız var.


Önce organik tanımına bir bakalım;
Balın organik olabilmesi için arılarının polen ve nektar topladığı çiçeklerin tamamen organik olup herhangi bir böcek ilacı veya spreye maruz kalmaması gerekir. Ayrıca, bal arılarının herhangi bir antibiyotik ile beslenmemesi ve kovanın bulunduğu konuma yakın suyollarının herhangi bir kimyasala maruz kalmaması gerekir.
Bunu sağlayabilmek için de arının bal topladığı alandaki çiçeklerin de organik olması gerekiyor. 
Acaba bu mümkün mü? Soruya cevap verebilmek için önce ne kadar büyük bir üretim sahası gerektiğini bilmemiz şart. Bunu hesaplayabilmek için bir arının gerekli polen ve nektarı toplayabilmek üzere ne kadar uzağa gittiğini bilmemiz gerekiyor. 
Yapılan çalışmalarda arıların genelde 1 ila 8 kilometre arasında çalıştığı gözlenmiş. Ancak bu değişiklik gösterebiliyor. ABD’de yapılan bir çalışmada bazı maceracı arıların 20 kilometre uzağa dahi gittiği ortaya konulmuş. Yani kovanların bulunduğu yerin en az 20 kilometre çapındaki alanında pestisit, kimyasal falan kullanılıyorsa ve arı da oralara gidip o çiçeklerden nektar ve polen topladıysa o bal organik bal olmayabiliyor.
Ulster (Kuzey İrlanda) Arıcılar Birliği Başkanı ödüllü arıcı David Morgan organik bal nasıl olur sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Arılarınızın gittiği yerlerdeki çiçeklerde kimyasal ve böcek öldürücü kullanılmadığından eminseniz belki.”
David Morgan bunu yapabilmenin yolunun organik tarıma yönelmek olduğunu vurgulayarak, “Artık her yer hormonlu, böcek öldürücü ve türlü kimyasalların kullanıldığı ürünlerle dolu. Öncelikle organik tarım yapabilirsek biz de organik bal üretme şansını yakalayabiliriz. Hâlâ biraz vaktimiz var. Zararın neresinden dönsek kardır. Güzelim gezegenimiz yaşanamaz hale getirmeyi bırakırsak ben de size gerçek organik bal sözü veririm.” diye açıklıyor.
Kim bilir? Belki de dünyanın insan eli değmemiş yani henüz kirletilmemiş bir yerinde organik bal üretiyordur arılar…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.