Görüyorum ki Mudanya Belediyesi çağdaşlaşma, Avrupalılaşma yönünde dev adımlar atıyor. Muhteşem bir şey! Kendilerini canı gönülden kutluyorum. Çağdaşlaşmanın, Avrupalılaşmanın daha iyi bir yolu ve yöntemi bulunamazdı.

Bu Avrupalılaşmayı bir festival ile gerçekleştirecekler. Adını otostop festivali koymuşlar.

İngiltere’de buna benzer meşhur bir festivali vardır. Bristol yakınlarındaki bu Glastonbury denen yerdeki Worthy Farm adlı bir öküz çiftliğinde yapılır. Rock grupları burada çalarlar, televizyonlar da saatlerce bunu yayınlar. Çok önemlidir. İnsanlar gider kurdukları Kızılderili çadırlarında çamur içinde bu festivali izleyip feyz alır.

Festivali en çok sevenler ise uyuşturucu satıcılarıdır. Esrar normal sigaradan daha çok içilir burada. Eroin deseniz etraf şırıngadan geçilmez. Hap falan şeker gibi tüketilir. Uyuşturucu etkisi altındaki nice genç kız (yaşları 12 – 13’ten başlar) bekaretini burada kaybeder. Kimi kendi isteğiyle (uyuşturucu altında) kimi de tecavüze uğrar. Müthiş kültürel bir festivaldir anlayacağınız.

Bu Glastonbury’i örnek alıyorlar galiba. Televizyonlar Mudanya Otostop Festivalini canlı yayınlamalı ki ibret olsun.

Ha, bir de Eşkel’e tam teşekküllü bir hastane ile Narkotik polis teşkilatı da kursunlar. Lazım olacak…



REVERIE

Önce başlığa bakıp da “Lan oğlum Türkçe konuş. Gavurca başlık atıyorsun anlamıyoruz.” Diyenler için kelimeyi tercüme edelim. REVERİE lisanımızda HAYAL demek. Digitürk ekranlarında dizi izleyenler bunu hemen bilecektir. İzlemeyenler için konusunu özetle açıklayalım; Amerikalılar bir bilgisayar programı ve ara yüz geliştirmiş. İnsanlara bir aparat takılıyor ellerine de tablet bilgisayara benzer bir şey veriliyor. Çok isteyip de gerçek dünyada bir türlü yapamadığı şeyleri bu sistemle yaşayabiliyor insanlar. Diyelim gizli servis ajanı olmak istiyorsunuz ama ne o yeteneğiniz ne de sittin sene bunu yapabilecek şansınız var alıyorsunuz aleti elinize bu hayali yaşıyorsunuz. Bu hayallerde takılıp kalanlar da oluyor. Dizinin kahramanı Mara’nın işi de bu takılanları kurtarmak.

Tabii işin içinde iş var. Bu sistem Amerikan gizli servisi tarafından da kullanılıyor. Milletin beynine girip bilgileri alabiliyorlar.

Ne kadarı hayal gücüdür ne kadarı gerçekte vardır? Orasını bilmem. Ama bu tip dizilerin bazı gerçeklere dayandığı da söylenir. Merak etmeyin. Komplo teorisi yarıştırmaya niyetim yok. Benim dikkat çekmek istediğim çok başka bir nokta var. Bu dizinin son yayınlanan bölümü bizi yakından ilgilendiriyor. Lafı oraya getireceğim.

Bu hafta yayınlanan bölümde Suriyeli bir göçmen çocuk olan Ehmet konu alınıyordu. Lise talebesi Ehmet gizli servis tarafından bu Reverie denen şeye hapsedilmiş sorgulanıyor. Çocuk suçsuz. Mesele aslında bu da değil. Mesele çocuğa atfedilen suç.

Amerikan gizli servisi Ehmet’i Türkiye’de bulunan bir Amerikan üssüne saldırı düzenlemekle suçluyor. Yani Türkiye’de bir Amerikan üssüne terör saldırısı düzenlenmiş ve saldırıyı organize eden bu lise bebesi. Konunun saçmalığını bir yana bırakırsak Türkiye’nin adının bu üsse düzenlenen terör saldırısıyla anılması başlı başına bir mesele. Bu tip dizilerde genelde mesajlar verilir. Aman diyeyim. Dikkat! ABD Gizli Servisi bir tezgâh peşinde olabilir. Benden söylemesi.