Beyin-Damar hastalıkları epilepsiye neden olabilir
Beyin-Damar hastalıkları epilepsiye neden olabilir
Beyin-damar hastalıkları, halk arasında felç veya inme olarak bilinen durumlar, nörolojik sağlık üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir.
Haber Giriş Tarihi: 19.07.2024 13:42
Haber Güncellenme Tarihi: 19.07.2024 13:42
Kaynak:
Sercan USLUBAŞ
https://sehirmedya.com/
Son araştırmalar, bu hastalıkların epilepsi gelişimine de neden olabileceğini gösteriyor. Özellikle inme sonrası dönemde epilepsi riski belirgin şekilde artmaktadır. Türkiye'de ve dünyada yapılan çeşitli bilimsel çalışmalar, beyin-damar hastalıkları ile epilepsi arasındaki bu bağlantıyı ortaya koyuyor.
Beyin-damar hastalıkları, beynin kan dolaşımında meydana gelen bozukluklar sonucu ortaya çıkar. Bu bozukluklar, beyin dokusunda hasara neden olabilir ve bu hasar, sinir hücrelerinin anormal elektriksel aktiviteler üretmesine yol açabilir. Bu durum, epileptik nöbetlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Özellikle iskemik inme, yani beynin belirli bir bölgesine yeterli kan akışının sağlanamaması sonucu meydana gelen inme türü, epilepsi gelişiminde önemli bir risk faktörüdür.
Yapılan araştırmalar, inme geçiren hastaların yaklaşık -20’sinin inme sonrasında epileptik nöbetler yaşadığını göstermektedir. Epileptik nöbetler, inme sonrası ilk hafta içinde ortaya çıkabileceği gibi, aylar veya yıllar sonra da gelişebilir. Türkiye'deki nöroloji kliniklerinde yapılan gözlemler de, inme sonrası epilepsi vakalarının önemli bir kısmının erken dönemde ortaya çıktığını, ancak uzun vadeli izlemde de yeni nöbetlerin görülebildiğini ortaya koyuyor.
İnme sonrası epilepsi, genellikle iki farklı türde karşımıza çıkar: erken başlangıçlı epilepsi ve geç başlangıçlı epilepsi. Erken başlangıçlı epilepsi, inmeden sonraki ilk hafta içinde nöbetlerin ortaya çıkması olarak tanımlanır. Geç başlangıçlı epilepsi ise, inmeden haftalar veya aylar sonra ortaya çıkan nöbetlerdir. Erken başlangıçlı epilepsinin, beyin dokusunda meydana gelen ani ve akut hasarların sonucu olduğu düşünülürken, geç başlangıçlı epilepsi daha çok kalıcı beyin hasarları ve iyileşme süreci ile ilişkilidir.
İnme sonrası epilepsiyi önlemek ve tedavi etmek için, hastaların düzenli olarak nörolojik izlem altında tutulması önemlidir. Antiepileptik ilaçlar, nöbetlerin kontrol altına alınmasında etkili olabilir. Ayrıca, inme sonrası dönemde hastaların yaşam tarzı değişiklikleri yapmaları, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi önlemler, hem inme riskini hem de inme sonrası komplikasyonları azaltabilir.
Nöroloji uzmanları, beyin-damar hastalıkları geçiren hastaların epilepsi riski konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğini vurguluyor. Erken teşhis ve tedavi, inme sonrası epilepsi gelişimini önlemede kritik bir rol oynayabilir. Bu nedenle, inme geçiren hastaların nörolojik semptomlar konusunda dikkatli olmaları ve düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemeleri gerekmektedir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Beyin-Damar hastalıkları epilepsiye neden olabilir
Beyin-damar hastalıkları, halk arasında felç veya inme olarak bilinen durumlar, nörolojik sağlık üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir.
Son araştırmalar, bu hastalıkların epilepsi gelişimine de neden olabileceğini gösteriyor. Özellikle inme sonrası dönemde epilepsi riski belirgin şekilde artmaktadır. Türkiye'de ve dünyada yapılan çeşitli bilimsel çalışmalar, beyin-damar hastalıkları ile epilepsi arasındaki bu bağlantıyı ortaya koyuyor.
Beyin-damar hastalıkları, beynin kan dolaşımında meydana gelen bozukluklar sonucu ortaya çıkar. Bu bozukluklar, beyin dokusunda hasara neden olabilir ve bu hasar, sinir hücrelerinin anormal elektriksel aktiviteler üretmesine yol açabilir. Bu durum, epileptik nöbetlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Özellikle iskemik inme, yani beynin belirli bir bölgesine yeterli kan akışının sağlanamaması sonucu meydana gelen inme türü, epilepsi gelişiminde önemli bir risk faktörüdür.
Yapılan araştırmalar, inme geçiren hastaların yaklaşık -20’sinin inme sonrasında epileptik nöbetler yaşadığını göstermektedir. Epileptik nöbetler, inme sonrası ilk hafta içinde ortaya çıkabileceği gibi, aylar veya yıllar sonra da gelişebilir. Türkiye'deki nöroloji kliniklerinde yapılan gözlemler de, inme sonrası epilepsi vakalarının önemli bir kısmının erken dönemde ortaya çıktığını, ancak uzun vadeli izlemde de yeni nöbetlerin görülebildiğini ortaya koyuyor.
İnme sonrası epilepsi, genellikle iki farklı türde karşımıza çıkar: erken başlangıçlı epilepsi ve geç başlangıçlı epilepsi. Erken başlangıçlı epilepsi, inmeden sonraki ilk hafta içinde nöbetlerin ortaya çıkması olarak tanımlanır. Geç başlangıçlı epilepsi ise, inmeden haftalar veya aylar sonra ortaya çıkan nöbetlerdir. Erken başlangıçlı epilepsinin, beyin dokusunda meydana gelen ani ve akut hasarların sonucu olduğu düşünülürken, geç başlangıçlı epilepsi daha çok kalıcı beyin hasarları ve iyileşme süreci ile ilişkilidir.
İnme sonrası epilepsiyi önlemek ve tedavi etmek için, hastaların düzenli olarak nörolojik izlem altında tutulması önemlidir. Antiepileptik ilaçlar, nöbetlerin kontrol altına alınmasında etkili olabilir. Ayrıca, inme sonrası dönemde hastaların yaşam tarzı değişiklikleri yapmaları, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi önlemler, hem inme riskini hem de inme sonrası komplikasyonları azaltabilir.
Nöroloji uzmanları, beyin-damar hastalıkları geçiren hastaların epilepsi riski konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğini vurguluyor. Erken teşhis ve tedavi, inme sonrası epilepsi gelişimini önlemede kritik bir rol oynayabilir. Bu nedenle, inme geçiren hastaların nörolojik semptomlar konusunda dikkatli olmaları ve düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemeleri gerekmektedir.
(Sercan Uslubaş)
En Çok Okunan Haberler