Dünyada hızla büyüyen yarı iletken ve çip üretimi sektörü, stratejik önem taşıyan alanlardan biri haline gelirken, Türkiye de bu alanda güçlü adımlar atmaya hazırlanıyor. Özellikle pandemi sonrası yaşanan küresel çip krizi, çip üretiminin önemini daha da artırırken, Türkiye de bu alanda kendi üretim kapasitesini geliştirmek için yeni projeler ve stratejiler üzerinde yoğunlaşıyor.
Haber Giriş Tarihi: 02.10.2024 17:00
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2024 17:01
Kaynak:
Sercan USLUBAŞ
https://sehirmedya.com/
Yarı iletkenler, modern teknoloji dünyasında kritik öneme sahip olup, telefonlardan otomobillere, bilgisayarlardan savunma sanayine kadar pek çok sektörde temel bileşen olarak kullanılıyor. 2020’de başlayan küresel çip krizi, bu alandaki üretim sıkıntıları ve tedarik zincirindeki aksaklıklar nedeniyle birçok sektörü olumsuz etkiledi. Özellikle otomotiv sektörü, çip sıkıntısından en çok etkilenen alanlardan biri oldu.
Türkiye de bu küresel krizden etkilenen ülkeler arasında yer aldı. Özellikle otomotiv ve elektronik sektörlerinde üretimde yavaşlamalar görüldü. Ancak, bu kriz Türkiye için bir uyanış anlamına da geldi ve yerli çip üretimi konusunda önemli adımlar atılmasına zemin hazırladı.
Türkiye, çip üretiminde bağımsızlığını artırmak ve küresel pazarda söz sahibi olmak için kapsamlı stratejiler geliştiriyor. Savunma sanayii, otomotiv ve elektronik sektörleri başta olmak üzere çip ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamayı amaçlayan Türkiye, yerli üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor. TÜBİTAK BİLGEM ve ASELSAN gibi kuruluşların yürüttüğü projeler, bu alanda Türkiye’nin yol haritasını belirlemekte öncü rol oynuyor.
Bir araştırmaya göre, Türkiye’de çip üretiminde kritik bir rol oynayacak yerli üretim tesislerinin planlandığı ve yatırım süreçlerinin hızlandırıldığı belirtildi. TÜBİTAK’ın koordinasyonunda yürütülen projelerle, yerli çip üretim altyapısının oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca, bu üretim tesisleriyle Türkiye’nin yarı iletken ithalatını azaltarak dışa bağımlılığını en aza indirmesi öngörülüyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda, yarı iletken üretimi konusunda Türkiye’nin güçlü bir ekosistem oluşturma çabasında olduğu ve bu kapsamda yabancı yatırımların da teşvik edildiği vurgulanıyor. Özellikle Asya ve Avrupa’daki büyük çip üreticileriyle işbirliği yapılması ve teknoloji transferi süreçlerinin hızlandırılması bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde önemli adımlar olarak öne çıkıyor.
McKinsey tarafından 2022’de yapılan bir rapor, Türkiye’nin teknoloji alanındaki yatırımlarının hızla arttığını ve çip üretimi konusundaki projelerin bu yatırımlar arasında öncelikli olduğunu ortaya koyuyor. Raporda, Türkiye’nin 2025 yılına kadar yıllık çip ihtiyacının %30’unu yerli üretimle karşılamayı hedeflediği belirtiliyor. Bu da Türkiye’yi bölgedeki önemli çip üreticilerinden biri haline getirebilir.
Ayrıca, yerli üretim tesisleri dışında Türkiye, uluslararası teknoloji şirketleriyle işbirliği yaparak Ar-Ge alanında da büyük bir atılım yapmayı planlıyor. Özellikle ASELSAN ve TUSAŞ gibi savunma sanayi devlerinin, kendi çip üretim tesislerini kurarak stratejik teknolojik bağımsızlık hedeflerine ulaşmayı amaçladıkları biliniyor.
Türkiye’nin çip üretimindeki stratejik hamlelerinden biri de savunma sanayii alanındaki bağımsızlık hedefleriyle doğrudan bağlantılı. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde geliştirilen projelerde, yerli ve milli silah sistemlerinin çip teknolojisi ile desteklenmesi ve bu alandaki dışa bağımlılığın azaltılması büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin çip üretimi konusunda önümüzdeki yıllarda büyük bir atılım yapması bekleniyor. Özellikle otomotiv, savunma, elektronik ve haberleşme sektörlerinde yerli üretim çiplerle dışa bağımlılığın azalması, Türkiye’nin ekonomik ve stratejik gücünü artıracak. Uzmanlar, Türkiye’nin doğru stratejilerle bu alanda kısa sürede önemli bir yol kat edebileceğini öngörüyor.
Yarı iletken ve çip üretiminde sürdürülebilir bir ekosistem oluşturulması, Türkiye’nin teknoloji alanındaki rekabet gücünü artıracak. Çip alanındaki bu stratejik hamleler, Türkiye’yi sadece bölgesel değil, küresel bir oyuncu haline getirebilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çip alanında Türkiye'den stratejik adımlar
Dünyada hızla büyüyen yarı iletken ve çip üretimi sektörü, stratejik önem taşıyan alanlardan biri haline gelirken, Türkiye de bu alanda güçlü adımlar atmaya hazırlanıyor. Özellikle pandemi sonrası yaşanan küresel çip krizi, çip üretiminin önemini daha da artırırken, Türkiye de bu alanda kendi üretim kapasitesini geliştirmek için yeni projeler ve stratejiler üzerinde yoğunlaşıyor.
Yarı iletkenler, modern teknoloji dünyasında kritik öneme sahip olup, telefonlardan otomobillere, bilgisayarlardan savunma sanayine kadar pek çok sektörde temel bileşen olarak kullanılıyor. 2020’de başlayan küresel çip krizi, bu alandaki üretim sıkıntıları ve tedarik zincirindeki aksaklıklar nedeniyle birçok sektörü olumsuz etkiledi. Özellikle otomotiv sektörü, çip sıkıntısından en çok etkilenen alanlardan biri oldu.
Türkiye de bu küresel krizden etkilenen ülkeler arasında yer aldı. Özellikle otomotiv ve elektronik sektörlerinde üretimde yavaşlamalar görüldü. Ancak, bu kriz Türkiye için bir uyanış anlamına da geldi ve yerli çip üretimi konusunda önemli adımlar atılmasına zemin hazırladı.
Türkiye, çip üretiminde bağımsızlığını artırmak ve küresel pazarda söz sahibi olmak için kapsamlı stratejiler geliştiriyor. Savunma sanayii, otomotiv ve elektronik sektörleri başta olmak üzere çip ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamayı amaçlayan Türkiye, yerli üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor. TÜBİTAK BİLGEM ve ASELSAN gibi kuruluşların yürüttüğü projeler, bu alanda Türkiye’nin yol haritasını belirlemekte öncü rol oynuyor.
Bir araştırmaya göre, Türkiye’de çip üretiminde kritik bir rol oynayacak yerli üretim tesislerinin planlandığı ve yatırım süreçlerinin hızlandırıldığı belirtildi. TÜBİTAK’ın koordinasyonunda yürütülen projelerle, yerli çip üretim altyapısının oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca, bu üretim tesisleriyle Türkiye’nin yarı iletken ithalatını azaltarak dışa bağımlılığını en aza indirmesi öngörülüyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda, yarı iletken üretimi konusunda Türkiye’nin güçlü bir ekosistem oluşturma çabasında olduğu ve bu kapsamda yabancı yatırımların da teşvik edildiği vurgulanıyor. Özellikle Asya ve Avrupa’daki büyük çip üreticileriyle işbirliği yapılması ve teknoloji transferi süreçlerinin hızlandırılması bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde önemli adımlar olarak öne çıkıyor.
McKinsey tarafından 2022’de yapılan bir rapor, Türkiye’nin teknoloji alanındaki yatırımlarının hızla arttığını ve çip üretimi konusundaki projelerin bu yatırımlar arasında öncelikli olduğunu ortaya koyuyor. Raporda, Türkiye’nin 2025 yılına kadar yıllık çip ihtiyacının %30’unu yerli üretimle karşılamayı hedeflediği belirtiliyor. Bu da Türkiye’yi bölgedeki önemli çip üreticilerinden biri haline getirebilir.
Ayrıca, yerli üretim tesisleri dışında Türkiye, uluslararası teknoloji şirketleriyle işbirliği yaparak Ar-Ge alanında da büyük bir atılım yapmayı planlıyor. Özellikle ASELSAN ve TUSAŞ gibi savunma sanayi devlerinin, kendi çip üretim tesislerini kurarak stratejik teknolojik bağımsızlık hedeflerine ulaşmayı amaçladıkları biliniyor.
Türkiye’nin çip üretimindeki stratejik hamlelerinden biri de savunma sanayii alanındaki bağımsızlık hedefleriyle doğrudan bağlantılı. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde geliştirilen projelerde, yerli ve milli silah sistemlerinin çip teknolojisi ile desteklenmesi ve bu alandaki dışa bağımlılığın azaltılması büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin çip üretimi konusunda önümüzdeki yıllarda büyük bir atılım yapması bekleniyor. Özellikle otomotiv, savunma, elektronik ve haberleşme sektörlerinde yerli üretim çiplerle dışa bağımlılığın azalması, Türkiye’nin ekonomik ve stratejik gücünü artıracak. Uzmanlar, Türkiye’nin doğru stratejilerle bu alanda kısa sürede önemli bir yol kat edebileceğini öngörüyor.
Yarı iletken ve çip üretiminde sürdürülebilir bir ekosistem oluşturulması, Türkiye’nin teknoloji alanındaki rekabet gücünü artıracak. Çip alanındaki bu stratejik hamleler, Türkiye’yi sadece bölgesel değil, küresel bir oyuncu haline getirebilir.
(Sercan Uslubaş)
En Çok Okunan Haberler