Dünyadaki metan salınımının yaklaşık üçte ikisi insan aktivitelerinden kaynaklanıyor
Dünyadaki metan salınımının yaklaşık üçte ikisi insan aktivitelerinden kaynaklanıyor
Metan gazı (CH4), karbondioksit (CO2) ile birlikte en güçlü sera gazlarından biridir ve iklim değişikliğinin hızlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yapılan araştırmalar, dünyadaki metan salınımının yaklaşık %60 ila %65'inin doğrudan insan faaliyetlerinden kaynaklandığını göstermektedir. Bu faaliyetler arasında enerji üretimi, tarım, atık yönetimi ve sanayi öne çıkmaktadır.
Haber Giriş Tarihi: 11.09.2024 16:15
Haber Güncellenme Tarihi: 11.09.2024 16:15
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
2021 yılında yayımlanan Küresel Metan Raporu, metan emisyonlarının insan kaynaklı kısmının büyük ölçüde enerji sektöründen, özellikle de doğal gaz ve kömür üretiminden geldiğini ortaya koydu. Rapora göre, dünya genelindeki metan emisyonlarının %40’ı enerji sektöründen kaynaklanıyor. Doğal gaz ve petrol çıkarma faaliyetleri sırasında ortaya çıkan metan kaçakları, atmosfere salınan bu gazın başlıca kaynağı olarak öne çıkıyor.
Tarım sektörü ise metan salınımında ikinci büyük kaynak olarak kabul ediliyor. Özellikle büyükbaş hayvancılık, hayvanların sindirim süreçleri sırasında metan gazı üretmesine neden oluyor. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan metan emisyonları dünya genelindeki toplam emisyonların %30’unu oluşturuyor. Büyükbaş hayvanların sindirim sistemlerinde metan üreten mikroorganizmalar, bu gazın atmosfere salınmasına yol açıyor.
Metan, karbondioksitten yaklaşık 28 kat daha güçlü bir sera gazıdır. Atmosferdeki metan gazı, kısa vadede karbondioksit kadar uzun süre kalmasa da, iklim değişikliği üzerindeki etkisi çok daha hızlı ve güçlüdür. IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) raporlarına göre, atmosferdeki metan yoğunluğunun artması, küresel sıcaklıkların artmasına büyük katkıda bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), metan salınımını azaltmanın iklim değişikliğiyle mücadelede en etkili yöntemlerden biri olduğunu vurguluyor. UNEP tarafından 2022 yılında yayımlanan bir raporda, küresel metan emisyonlarının %45 oranında azaltılmasının, 2040 yılına kadar küresel sıcaklık artışını 0,3°C düşürebileceği belirtiliyor. Bu da iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin hafifletilmesinde önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
İnsan Kaynaklı Metan Salınımı Kaynakları
Doğal gaz çıkarma ve kömür madenciliği gibi faaliyetler sırasında büyük miktarda metan atmosfere salınmaktadır. Bu sektör, insan kaynaklı metan salınımının yaklaşık %40’ını oluşturuyor.
Hayvancılık ve özellikle sığır yetiştiriciliği, metan üretiminde başlıca faktörlerdir. Hayvanların sindirim sistemlerinden kaynaklanan metan, tarımsal faaliyetlerden gelen emisyonların büyük bir kısmını oluşturmaktadır.
Katı atıkların biyolojik olarak ayrışması ve atık su arıtma tesislerinde gerçekleşen süreçler de önemli miktarda metan üretmektedir. Atık sektöründeki metan emisyonları, insan kaynaklı metan salınımının %20’sine yakındır.
Metan salınımını azaltmak, küresel ısınmanın etkilerini hafifletmede kritik öneme sahiptir. Uzmanlar, metan emisyonlarını azaltmak için çeşitli stratejiler önermektedir.
Doğal gaz üretiminde ve taşınmasında metan sızıntılarını engellemek için yeni teknolojiler kullanılmalıdır. IEA, enerji sektöründeki metan emisyonlarını azaltmak için sızdırmaz sistemlerin ve algılama teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Büyükbaş hayvanların sindirim sistemlerinde metan üretimini azaltmak için özel yem katkıları kullanılabilir. Danimarka'da yapılan bir araştırma, metan üretimini %30’a kadar azaltan yem katkılarının geliştirilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü ortaya koymuştur.
Atıkların düzenli olarak ayrıştırılması ve biyogaz üretimi gibi atık yönetimi stratejileri, metan emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilir. Biyogaz, fosil yakıtların yerine kullanılabilecek çevre dostu bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor.
Metan salınımını azaltmak için uluslararası düzeyde iş birliği yapılması büyük önem taşımaktadır. 2021 yılında imzalanan Küresel Metan Taahhüdü (Global Methane Pledge), metan emisyonlarını 2030 yılına kadar %30 oranında azaltmayı hedefleyen bir girişimdir ve 100’den fazla ülke bu taahhüde imza atmıştır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünyadaki metan salınımının yaklaşık üçte ikisi insan aktivitelerinden kaynaklanıyor
Metan gazı (CH4), karbondioksit (CO2) ile birlikte en güçlü sera gazlarından biridir ve iklim değişikliğinin hızlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yapılan araştırmalar, dünyadaki metan salınımının yaklaşık %60 ila %65'inin doğrudan insan faaliyetlerinden kaynaklandığını göstermektedir. Bu faaliyetler arasında enerji üretimi, tarım, atık yönetimi ve sanayi öne çıkmaktadır.
2021 yılında yayımlanan Küresel Metan Raporu, metan emisyonlarının insan kaynaklı kısmının büyük ölçüde enerji sektöründen, özellikle de doğal gaz ve kömür üretiminden geldiğini ortaya koydu. Rapora göre, dünya genelindeki metan emisyonlarının %40’ı enerji sektöründen kaynaklanıyor. Doğal gaz ve petrol çıkarma faaliyetleri sırasında ortaya çıkan metan kaçakları, atmosfere salınan bu gazın başlıca kaynağı olarak öne çıkıyor.
Tarım sektörü ise metan salınımında ikinci büyük kaynak olarak kabul ediliyor. Özellikle büyükbaş hayvancılık, hayvanların sindirim süreçleri sırasında metan gazı üretmesine neden oluyor. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan metan emisyonları dünya genelindeki toplam emisyonların %30’unu oluşturuyor. Büyükbaş hayvanların sindirim sistemlerinde metan üreten mikroorganizmalar, bu gazın atmosfere salınmasına yol açıyor.
Metan, karbondioksitten yaklaşık 28 kat daha güçlü bir sera gazıdır. Atmosferdeki metan gazı, kısa vadede karbondioksit kadar uzun süre kalmasa da, iklim değişikliği üzerindeki etkisi çok daha hızlı ve güçlüdür. IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) raporlarına göre, atmosferdeki metan yoğunluğunun artması, küresel sıcaklıkların artmasına büyük katkıda bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), metan salınımını azaltmanın iklim değişikliğiyle mücadelede en etkili yöntemlerden biri olduğunu vurguluyor. UNEP tarafından 2022 yılında yayımlanan bir raporda, küresel metan emisyonlarının %45 oranında azaltılmasının, 2040 yılına kadar küresel sıcaklık artışını 0,3°C düşürebileceği belirtiliyor. Bu da iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin hafifletilmesinde önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
İnsan Kaynaklı Metan Salınımı Kaynakları
Doğal gaz çıkarma ve kömür madenciliği gibi faaliyetler sırasında büyük miktarda metan atmosfere salınmaktadır. Bu sektör, insan kaynaklı metan salınımının yaklaşık %40’ını oluşturuyor.
Hayvancılık ve özellikle sığır yetiştiriciliği, metan üretiminde başlıca faktörlerdir. Hayvanların sindirim sistemlerinden kaynaklanan metan, tarımsal faaliyetlerden gelen emisyonların büyük bir kısmını oluşturmaktadır.
Katı atıkların biyolojik olarak ayrışması ve atık su arıtma tesislerinde gerçekleşen süreçler de önemli miktarda metan üretmektedir. Atık sektöründeki metan emisyonları, insan kaynaklı metan salınımının %20’sine yakındır.
Metan salınımını azaltmak, küresel ısınmanın etkilerini hafifletmede kritik öneme sahiptir. Uzmanlar, metan emisyonlarını azaltmak için çeşitli stratejiler önermektedir.
Doğal gaz üretiminde ve taşınmasında metan sızıntılarını engellemek için yeni teknolojiler kullanılmalıdır. IEA, enerji sektöründeki metan emisyonlarını azaltmak için sızdırmaz sistemlerin ve algılama teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Büyükbaş hayvanların sindirim sistemlerinde metan üretimini azaltmak için özel yem katkıları kullanılabilir. Danimarka'da yapılan bir araştırma, metan üretimini %30’a kadar azaltan yem katkılarının geliştirilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü ortaya koymuştur.
Atıkların düzenli olarak ayrıştırılması ve biyogaz üretimi gibi atık yönetimi stratejileri, metan emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilir. Biyogaz, fosil yakıtların yerine kullanılabilecek çevre dostu bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor.
Metan salınımını azaltmak için uluslararası düzeyde iş birliği yapılması büyük önem taşımaktadır. 2021 yılında imzalanan Küresel Metan Taahhüdü (Global Methane Pledge), metan emisyonlarını 2030 yılına kadar %30 oranında azaltmayı hedefleyen bir girişimdir ve 100’den fazla ülke bu taahhüde imza atmıştır.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler