Elektrikli araç pazarında şaşırtan değişim

   Yapılan uluslararası bir araştırmaya göre, 2022 ile 2023 arasında elektrikli araç satışları yüzde 35 oranında artarken, toplam otomobil satışlarındaki payları yüzde 20’ye yaklaştı. Bu artışta en büyük rolü Avrupa ve Çin piyasaları oynadı. Avrupa’da çevreci düzenlemeler ve karbon emisyon hedefleri, elektrikli araç tercihini destekleyen temel unsurlar arasında yer alırken, Çin’de ise devlet teşvikleri ve uygun fiyatlı modeller geniş kitlelere hitap ediyor.  

Bununla birlikte, araştırmalar tüketici davranışlarındaki değişimin de bu büyümeyi desteklediğine işaret ediyor. Yapılan anketlerde, elektrikli araç sahiplerinin yüzde 70’i çevresel kaygılar nedeniyle bu tür araçları tercih ederken, yüzde 60’lık bir kesim ise uzun vadede yakıt tasarrufu sağlamayı önemli bir kriter olarak belirtiyor. Özellikle enerji fiyatlarının dalgalandığı bir dönemde, elektrikli araçların düşük işletme maliyetleri tüketiciler için cazip bir çözüm sunuyor. Ayrıca gelişen batarya teknolojileri sayesinde, menzil kaygısının giderek azalması da pazara olan güveni artırıyor.  

Ancak, elektrikli araç ekosistemi yalnızca olumlu verilerle sınırlı değil. Şarj altyapısının yeterliliği ve batarya üretiminde kullanılan malzemelerin çevresel etkisi hala tartışma konusu olmaya devam ediyor. Araştırma bulguları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde şarj istasyonlarının yetersizliği nedeniyle pazarın bu bölgelerde daha yavaş büyüdüğünü ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, lityum gibi kritik hammaddelere olan bağımlılık ve bu malzemelerin çıkarılma süreçlerindeki çevresel kaygılar sektöre yönelik eleştirileri beraberinde getiriyor.  

Elektrikli araçların pazar payı artmaya devam ederken, sektör oyuncularının bu geçiş sürecini daha sürdürülebilir hale getirmek için farklı stratejiler geliştirdiği de gözlemleniyor. Örneğin, bazı markalar geri dönüştürülebilir batarya teknolojilerine yatırım yaparken, diğerleri araç içi yazılım sistemlerine ve enerji depolama çözümlerine odaklanıyor. Uzmanlara göre, bu tür inovasyonlar gelecekteki büyümeyi hızlandırabilecek ve enerji dönüşümünün yükünü hafifletebilecek önemli hamleler arasında yer alıyor.  

(Ramazan Gültaş)