Elektrikli otomobil üretimi yerli sanayinin yeni hedefi oldu

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayımladığı son raporlara göre, Türkiye’nin elektrikli otomobil üretimi hedefi yalnızca ekonomik değil, çevresel kazanımlar sağlamayı da amaçlıyor. Rapora göre, 2030 yılına kadar Türkiye’de üretilen araçların en az yüzde 60’ının elektrikli olması hedefleniyor. Bu kapsamda, yerli sanayi firmalarının hem Ar-Ge alanında hem de üretim süreçlerinde yapacağı yatırımlara devlet destekleriyle hız kazandırılacak. Özellikle doğrudan batarya üretimi ve elektrik motoru teknolojilerine odaklanılması öngörülüyor.

Türkiye’nin elektrikli araç konusundaki bu hamlesi, hem bölgesel rekabet gücünü artıracak hem de karbon emisyonlarıyla mücadelesine katkı sunacak. TOGG (Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu), bu alandaki önemli oyuncularından biri olarak dikkat çekiyor. Şirketin geliştirdiği elektrikli araçların tasarımı, alt yapısı ve yazılımları tamamen yerli mühendislik ürünü olma özelliği taşıyor. TOGG’un ürettiği ilk modeller, şehir içi ve uzun mesafeli sürüşlerde beklentilere uygun performans sergiliyor ve sınıfında rekabetçi konuma oturmuş durumda.

Elektrikli otomobil üretiminin gelişimi yalnızca büyük firmaları değil, küçük girişimleri de etkiliyor. Elektrikli araçlar için batarya teknolojisi üreten start-up'lar son dönemde önemli yatırımlar aldı. Örneğin, Silikon Vadisi’nden dönen bir grup Türk mühendis tarafından kurulan bir şirket, daha uzun ömürlü ve hızlı şarj olabilen bataryaları geliştirmeyi hedefliyor ve şu anda uluslararası pazarlarda ortaklık arayışını sürdürüyor.

Ancak bu hızlı büyüyen sektörde zorluklar da göz ardı edilemez. Elektrikli araçlar için gerekli ham maddelerin tedariki, özellikle lityum gibi elementlere olan bağımlılık, kritik bir mesele olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca, yerli üretim için altyapı eksiklikleri ve yüksek maliyetler, sektördeki büyümeyi yavaşlatabilecek faktörler arasında yer alıyor. Uzmanlar, bu zorlukların aşılması için hem teknoloji alanındaki iş birliklerinin artırılmasını hem de çevreci politikaların daha etkin bir şekilde uygulanmasını öneriyor.

(Sema Yüksel Güngörmez)