Son yıllarda dünya genelinde yaşanan iklim iklimi, birçok sektör derinden etkilerken, özellikle kayak bölgelerinde büyük zorluklarla karşılaşılıyor. Kış turizminin önemli bir ayağı olan kayak tesisleri, kar yağışlarının uzaması ve hava sıcaklıklarının yükselmesi nedeniyle faaliyetleri sürdürmeme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
Haber Giriş Tarihi: 14.09.2024 16:34
Haber Güncellenme Tarihi: 14.09.2024 16:35
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Bilim insanlar, iklim değişikliğinin küresel sonucu sıcaklık artışının, kayak sezonlarının kısalmasına ve kar yağışlarının şiddetli şekilde erimesine neden olduğunu belirtiyor. Avrupa'da yapılan bir yapıya göre, Alpler'deki ortalama kar oranı son 50 yılda yüzde 40 azaldı. Özellikle düşük rakımlı kayak merkezleri, kar yağışlarının gecikmesi nedeniyle yapay kar üretimine bağımlı hale geldi. Ancak yapay kar üretimi, enerji maliyetlerini artırarak patlama etkilerini derinleştiriyor.
Kayakta yaşanan kar eksikliği, turizm gelişmelerini olumsuz etkiler. İsviçre Turizm Kurulu'nun yayımladığı rapora göre, kayak merkezlerinin gelirlerinde son beş yılda yüzde 25'e varan düşüşler yaşandı. Kış dönemlerindeki doluluk oranlarının da düşen belirtilen raporda, bu durumun bölgedeki otel, restoran ve ulaşım sektörünün de büyümekte olduğu vurgulanıyor. Kayak turizmi ile geçinen sistemin ekonomik değişimi ve oranlarındaki artışlar tablosu.
Kayık tesisleri, kayıpları azaltmak amacıyla yapay kar kaybına yöneliyor. Ancak yapay kar üretimi ciddi miktarda su ve enerji gerektirecektir. İtalya'daki Dolomit Dağları'nda yapılan bir rekabete göre, bir hektarlık kayak pisti için yapay kar üretimi yaklaşık 4.000 metreküp suya ihtiyaç duyuyordu. Bu suyun karşılanması, özellikle suyun arttığı dönemlerde bir krizler yaşanıyor. Ek olarak enerji tüketimi de karbon salınımlarını artırarak iklim değişikliğine katkı sağlıyor.
İklim değişikliğinden kaynaklanan riskler, kayak tesisleri için daha uzun süre daha büyük bakımlara yol açabilir. Yapılan düzenli bölümlere göre, mevcut küresel sıcaklık artışı trendi devam ederse, 2050 yılına kadar birçok kayak merkezi tamamen işlevsiz hale getirilebilir. Özellikle Alpler, Rocky Dağları ve Karpatlar gibi popüler kayak destinasyonları büyük tehdit altında.
Bazı kayak tesisleri, iklim değişikliğine uyum sağlamak için çeşitli stratejiler dağıtmaya başladı. Özellikle dört mevsim turizm faaliyetlerine yönelerek, kayak dışı etkinlikler sunan imkanlar, yaz ve bahar aylarında da turist çekmeye çalışıyor. Bisiklet parkurları, doğa yürüyüş rotaları ve dağcılık gibi faaliyetler, tesislerin yaz aylarındaki gelirlerini artırmaya yönelik adımlar arasında yer alıyor.
Ancak bu tür çözümler, tüm kayak merkezleri için yeterli olmayabilir. Dünya Meteoroloji Örgütü'ne göre, iklim değişikliğine karşı daha geniş açılı küresel çözümler uygulanmaya devam edecek, kış turizmi sektöründe büyük kayıplar yaşanmaya devam edecek. Uzmanlar, sera gaz emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelerek, uzun süreli kayak tesisleri için hayatta kalma şansının olabileceğini belirtiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İklim değişimi kayak tesislerini vurdu
Son yıllarda dünya genelinde yaşanan iklim iklimi, birçok sektör derinden etkilerken, özellikle kayak bölgelerinde büyük zorluklarla karşılaşılıyor. Kış turizminin önemli bir ayağı olan kayak tesisleri, kar yağışlarının uzaması ve hava sıcaklıklarının yükselmesi nedeniyle faaliyetleri sürdürmeme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
Bilim insanlar, iklim değişikliğinin küresel sonucu sıcaklık artışının, kayak sezonlarının kısalmasına ve kar yağışlarının şiddetli şekilde erimesine neden olduğunu belirtiyor. Avrupa'da yapılan bir yapıya göre, Alpler'deki ortalama kar oranı son 50 yılda yüzde 40 azaldı. Özellikle düşük rakımlı kayak merkezleri, kar yağışlarının gecikmesi nedeniyle yapay kar üretimine bağımlı hale geldi. Ancak yapay kar üretimi, enerji maliyetlerini artırarak patlama etkilerini derinleştiriyor.
Kayakta yaşanan kar eksikliği, turizm gelişmelerini olumsuz etkiler. İsviçre Turizm Kurulu'nun yayımladığı rapora göre, kayak merkezlerinin gelirlerinde son beş yılda yüzde 25'e varan düşüşler yaşandı. Kış dönemlerindeki doluluk oranlarının da düşen belirtilen raporda, bu durumun bölgedeki otel, restoran ve ulaşım sektörünün de büyümekte olduğu vurgulanıyor. Kayak turizmi ile geçinen sistemin ekonomik değişimi ve oranlarındaki artışlar tablosu.
Kayık tesisleri, kayıpları azaltmak amacıyla yapay kar kaybına yöneliyor. Ancak yapay kar üretimi ciddi miktarda su ve enerji gerektirecektir. İtalya'daki Dolomit Dağları'nda yapılan bir rekabete göre, bir hektarlık kayak pisti için yapay kar üretimi yaklaşık 4.000 metreküp suya ihtiyaç duyuyordu. Bu suyun karşılanması, özellikle suyun arttığı dönemlerde bir krizler yaşanıyor. Ek olarak enerji tüketimi de karbon salınımlarını artırarak iklim değişikliğine katkı sağlıyor.
İklim değişikliğinden kaynaklanan riskler, kayak tesisleri için daha uzun süre daha büyük bakımlara yol açabilir. Yapılan düzenli bölümlere göre, mevcut küresel sıcaklık artışı trendi devam ederse, 2050 yılına kadar birçok kayak merkezi tamamen işlevsiz hale getirilebilir. Özellikle Alpler, Rocky Dağları ve Karpatlar gibi popüler kayak destinasyonları büyük tehdit altında.
Bazı kayak tesisleri, iklim değişikliğine uyum sağlamak için çeşitli stratejiler dağıtmaya başladı. Özellikle dört mevsim turizm faaliyetlerine yönelerek, kayak dışı etkinlikler sunan imkanlar, yaz ve bahar aylarında da turist çekmeye çalışıyor. Bisiklet parkurları, doğa yürüyüş rotaları ve dağcılık gibi faaliyetler, tesislerin yaz aylarındaki gelirlerini artırmaya yönelik adımlar arasında yer alıyor.
Ancak bu tür çözümler, tüm kayak merkezleri için yeterli olmayabilir. Dünya Meteoroloji Örgütü'ne göre, iklim değişikliğine karşı daha geniş açılı küresel çözümler uygulanmaya devam edecek, kış turizmi sektöründe büyük kayıplar yaşanmaya devam edecek. Uzmanlar, sera gaz emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelerek, uzun süreli kayak tesisleri için hayatta kalma şansının olabileceğini belirtiyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler