SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İleri yaştaki bel fıtığı korkulu rüya değildir! 

İleri yaşla birlikte fiziksel sağlık sorunlarının artması, birçok bireyin korkulu rüyası haline gelmiştir. Özellikle bel fıtığı, yaşlanan nüfusta sıkça görülen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.2025 14:51
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.2025 14:52
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
İleri yaştaki bel fıtığı korkulu rüya değildir! 

Son yıllarda yapılan araştırmalar, bel fıtığının yalnızca yaşlılar için korkutucu bir durum olmadığını, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle etkin şekilde yönetilebileceğini gösteriyor. Uzmanlar, erken tanı ve uygun tedavi yöntemleriyle bel fıtığının, ileri yaşlardaki bireyler için yaşam kalitesini düşüren bir sorun olmaktan çıkabileceğini belirtiyor.

Bel fıtığı, omurlar arasında bulunan disklerin yerinden kayması sonucu sinirlere baskı yapması durumudur. Bu durum, şiddetli ağrılara, bacaklarda uyuşma, güçsüzlük ve bazen felç gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Genellikle, ağır kaldırma, yanlış duruş ve aşırı stres gibi faktörler bel fıtığının tetikleyicileridir. Ancak yaş ilerledikçe omurga yapısında değişiklikler meydana gelir, disklerin su içeriği azalır ve esneklikleri kaybolur, bu da bel fıtığının yaşlı bireylerde daha fazla görülmesine neden olabilir.

   İleri yaşlarda bel fıtığına dair geleneksel görüş, hastalığın kalıcı ve tedavi edilmesi imkansız bir sorun olduğu yönündeydi. Ancak, günümüzde yapılan çalışmalar ve tedavi yöntemlerindeki ilerlemeler, bu durumu daha az korkutucu hale getirdi. Ortopedi uzmanları, bel fıtığının ileri yaşlardaki bireylerde de etkin bir şekilde tedavi edilebileceğini ve doğru yaklaşım ile kişilerinin daha kaliteli bir yaşam sürdürebileceğini belirtiyor.

Araştırmalar, 60 yaş üstü bireylerde bel fıtığının %20-30 oranında görüldüğünü ve çoğu vakada ağrıların yönetilebilir olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bu hastaların %70’inin tedaviye yanıt verdiği ve cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, fiziksel terapi, egzersiz ve ağrı yönetimiyle iyileştikleri belirlenmiştir. Bu, ileri yaştaki bireyler için umut verici bir gelişme olarak öne çıkmaktadır.

Bel fıtığının ilerleyen yaşla birlikte daha yaygın bir sorun haline gelmesi, erken tanı ve düzenli sağlık taramaları ile önlenebilir. Uzmanlar, düzenli doktor kontrolü ve ileri yaşlardaki bireyler için omurga sağlığına yönelik egzersizler yapmanın son derece önemli olduğunu vurguluyor. Yüzme, yoga, pilates ve güçlendirme egzersizleri, bel fıtığını önlemek ve var olan şikayetleri hafifletmek için ideal yöntemlerdir.

Erken dönemde yapılan fiziksel terapi, hastaların ağrılarını azaltabilir, hareket kabiliyetlerini artırabilir ve cerrahi müdahale gereksinimini büyük ölçüde ortadan kaldırabilir. Ayrıca, yaşam tarzı değişiklikleri de bel fıtığının etkilerini azaltmada büyük rol oynar. Kiloyu kontrol etmek, duruşu düzeltmek ve ağır kaldırmaktan kaçınmak, bel fıtığının gelişimini engellemeye yardımcı olabilir.

   Her ne kadar birçok bel fıtığı vakası cerrahi müdahale gerektirmese de, bazı durumlarda bel fıtığı ilerleyebilir ve ağrı şiddetli hale gelebilir. Sinirlere ciddi zarar verme riski bulunduğunda, cerrahi bir müdahale gerekebilir. Bu, genellikle ayakta durma veya yürüme zorluğu, idrar kaçırma, bacaklarda güç kaybı gibi ciddi semptomlarla kendini gösterir. Ancak, cerrahi tedaviye karar verilmeden önce hastaların çeşitli tedavi seçeneklerini gözden geçirmesi ve uzmanlardan görüş alması önemlidir.

Günümüzde minimal invaziv cerrahi teknikler, hastaların iyileşme sürecini hızlandırırken, hastanede yatış sürelerini de kısaltmıştır. Bu sayede ileri yaştaki bireyler, daha kısa sürede normal yaşantılarına dönebilirler.

(Fatma Hatun Altıkardeş)

Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.