Son yıllarda hayatımıza giren ve hızlı bir şekilde yaygınlaşan karekod (QR kod) teknolojisi, günlük işlemleri kolaylaştırırken kötü niyetli kişiler tarafından dolandırıcılık aracı olarak kullanılabiliyor. Özellikle mobil cihazlarla kolayca taranabilen bu kodlar, bazı kullanıcılar için ciddi güvenlik tehditleri oluşturuyor. Yapılan son araştırmalar, karekod dolandırıcılığının dünya genelinde hızla arttığını ve Türkiye’de de ciddi riskler yarattığını gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 02.10.2024 17:12
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2024 17:13
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Karekod dolandırıcılığı, kötü niyetli kişilerin sahte QR kodlar oluşturarak, kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirmesiyle gerçekleşiyor. Masum görünen bir karekod, aslında dolandırıcılar tarafından kötü amaçla tasarlanmış olabilir. Örneğin, bir restoranda veya kamuya açık bir alanda yer alan bir karekod taratıldığında, kullanıcı farkında olmadan sahte bir siteye yönlendirilebilir ve bu site üzerinden kişisel verileri veya banka bilgileri ele geçirilebilir.
Siber güvenlik uzmanlarının yaptığı araştırmalar, sahte karekodların tespit edilmesinin zor olduğunu ortaya koyuyor. Görünüşte orijinal bir karekod gibi duran bu kodlar, özellikle halka açık alanlarda, kafe ve restoranlarda veya dijital reklam panolarında yer alabiliyor. Kötü niyetli kişiler, gerçek karekodların üzerine sahte kodlar yapıştırarak kullanıcıları yanıltabiliyor.
Bir diğer dolandırıcılık yöntemi ise e-posta veya mesaj yoluyla gönderilen karekodlar. Kullanıcılar, bankalarından veya güvenilir bir kaynaktan geldiğini düşündükleri bir karekodu tarattıklarında, dolandırıcıların hazırladığı zararlı sitelere yönlendirilebiliyor. Bu siteler genellikle kişisel bilgileri çalmak veya kötü amaçlı yazılımlar yüklemek amacıyla tasarlanıyor.
Son yapılan bir siber güvenlik araştırması, karekod dolandırıcılık yöntemlerinin çeşitlendiğini ve dünya genelinde bu tür dolandırıcılıklara maruz kalan kullanıcı sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor. Araştırmalara göre, QR kod tarama alışkanlığı pandemi döneminde hızla yaygınlaşırken, siber suçlular bu durumu fırsata çevirmeye başladı. Dünya genelinde yapılan araştırmalarda kullanıcıların %36’sının karekod dolandırıcılığı hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı ortaya çıkıyor.
Türkiye’de de benzer dolandırıcılık vakaları artış göstermekte. Siber Güvenlik Derneği'nin raporuna göre, son bir yılda QR kod dolandırıcılığı şikayetlerinde %25’lik bir artış yaşandı. Dolandırıcılar, sahte karekodlarla banka hesap bilgilerini ele geçirmeye çalışarak birçok kişiyi mağdur ediyor. Türkiye'deki birçok e-ticaret ve finansal işlemde karekod kullanımının yaygınlaşması, dolandırıcılar için yeni bir fırsat alanı yaratıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Karekod okuturken dolandırılabilirsiniz!
Son yıllarda hayatımıza giren ve hızlı bir şekilde yaygınlaşan karekod (QR kod) teknolojisi, günlük işlemleri kolaylaştırırken kötü niyetli kişiler tarafından dolandırıcılık aracı olarak kullanılabiliyor. Özellikle mobil cihazlarla kolayca taranabilen bu kodlar, bazı kullanıcılar için ciddi güvenlik tehditleri oluşturuyor. Yapılan son araştırmalar, karekod dolandırıcılığının dünya genelinde hızla arttığını ve Türkiye’de de ciddi riskler yarattığını gösteriyor.
Karekod dolandırıcılığı, kötü niyetli kişilerin sahte QR kodlar oluşturarak, kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirmesiyle gerçekleşiyor. Masum görünen bir karekod, aslında dolandırıcılar tarafından kötü amaçla tasarlanmış olabilir. Örneğin, bir restoranda veya kamuya açık bir alanda yer alan bir karekod taratıldığında, kullanıcı farkında olmadan sahte bir siteye yönlendirilebilir ve bu site üzerinden kişisel verileri veya banka bilgileri ele geçirilebilir.
Siber güvenlik uzmanlarının yaptığı araştırmalar, sahte karekodların tespit edilmesinin zor olduğunu ortaya koyuyor. Görünüşte orijinal bir karekod gibi duran bu kodlar, özellikle halka açık alanlarda, kafe ve restoranlarda veya dijital reklam panolarında yer alabiliyor. Kötü niyetli kişiler, gerçek karekodların üzerine sahte kodlar yapıştırarak kullanıcıları yanıltabiliyor.
Bir diğer dolandırıcılık yöntemi ise e-posta veya mesaj yoluyla gönderilen karekodlar. Kullanıcılar, bankalarından veya güvenilir bir kaynaktan geldiğini düşündükleri bir karekodu tarattıklarında, dolandırıcıların hazırladığı zararlı sitelere yönlendirilebiliyor. Bu siteler genellikle kişisel bilgileri çalmak veya kötü amaçlı yazılımlar yüklemek amacıyla tasarlanıyor.
Son yapılan bir siber güvenlik araştırması, karekod dolandırıcılık yöntemlerinin çeşitlendiğini ve dünya genelinde bu tür dolandırıcılıklara maruz kalan kullanıcı sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor. Araştırmalara göre, QR kod tarama alışkanlığı pandemi döneminde hızla yaygınlaşırken, siber suçlular bu durumu fırsata çevirmeye başladı. Dünya genelinde yapılan araştırmalarda kullanıcıların %36’sının karekod dolandırıcılığı hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı ortaya çıkıyor.
Türkiye’de de benzer dolandırıcılık vakaları artış göstermekte. Siber Güvenlik Derneği'nin raporuna göre, son bir yılda QR kod dolandırıcılığı şikayetlerinde %25’lik bir artış yaşandı. Dolandırıcılar, sahte karekodlarla banka hesap bilgilerini ele geçirmeye çalışarak birçok kişiyi mağdur ediyor. Türkiye'deki birçok e-ticaret ve finansal işlemde karekod kullanımının yaygınlaşması, dolandırıcılar için yeni bir fırsat alanı yaratıyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler