Kişisel verilerinin korunmasında yapay zeka uyarısı
Kişisel verilerinin korunmasında yapay zeka uyarısı
Yapay zeka (YZ) teknolojilerinin hızla ilerlemesi, kişisel verilerin korunması konusundaki endişeleri artırıyor. Gelişmiş veri toplama ve analiz yeteneği, kullanıcıların bilgilerini toplamak ve takip etmek için güçlü araçlar sunarken, bu teknolojilerin gizliliğinin ihlallerine ve kaydedilen kayıtların varlığına zeminde hazır olabileceğine dair uyarılar artıyor. Araştırmalar, YZ'nin veri koruma risklerini artırdığına işaret ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 26.10.2024 14:30
Haber Güncellenme Tarihi: 26.10.2024 14:31
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen küresel bir araştırmada, dünya çapında YZ tabanlı sistemlerin, kişisel ayrıntılara yönelik büyük bir tehdit oluşturabileceği belirtildi. Araştırmada, YZ teknolojilerinin hızla harcandığı ve izni verilmeden veri haklarının arttığı vurgulandı. Özellikle yüz tanıma sistemleri ve sesli asistanlar gibi yaygın teknolojilerin, kişinin özel olarak öğrenmesine izin vermeden kaydedebildiği ve analiz edebildiği ifade edildi.
YZ, büyük verilerle birlikte çalışabilir, hareket edebilir, ilgi alanları ve sosyal ağlar gibi elde edilebilmektedir. Stanford Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmada, YZ'nin büyük veri üzerinde yaptığı analizlerin kişisel gizlilik gizlilikleriyle doğrudan genişlediği tespit edildi. Araştırma, YZ'nin yalnızca mevcut verilerin toplanmasıyla kalmadığını, aynı zamanda bu verilerin değiştirileceği hareketlerini ve tercihlerini tahmin etme konusunda oldukça başarılı olduğunu gösteriyor. Bu durum, gizlilik haklarının ihlali anlamına gelebilir.
Gizlilik ihlallerinin yanı sıra, YZ tabanlı teknolojilerin veri güvenliğine yönelik tehditleri de bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) tarafından bir projede, YZ uygulamalarının kullandığı uygulamaların siber saldırılara karşı sonuçları ortaya çıktığı ortaya çıktı. Özellikle kişisel verilerin işlendiği sağlık, finans ve sosyal medya gibi sektörlerde, kötü niyetli kişilerin bu şekilde kolayca erişilebileceği ve kullanılabileceği belirtiliyor.
YZ'nin, kullanıcı lisanslarıyla öğrenip adapte olabilen parlamalarla çalışması, kişisel bilgilerin daha geniş bir veri güvenliği riskini doğuruyor. Kişilerin tercihlerini izinsiz olarak öğrenilebilen yapay zeka tabanlı sistemler, bu verileri reklam amaçlı veya manipülasyon için kullanabiliyor.
Veri gizliliğini korumak amacıyla çeşitli yasal düzenleme önerilerilse de, mevcut gelişmelerin hızla ilerlemesi YZ teknolojilerini düzenlemede yetersiz kaldığı düşünülüyor. Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ve Türkiye'deki Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) gibi yasal düzenlemelerin kişisel olarak korunması için adımlar atsa da, YZ'nin doğurduğu yeni sorunlarla başa çıkmak için ek önlemler sistematik olarak öngörülüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kişisel verilerinin korunmasında yapay zeka uyarısı
Yapay zeka (YZ) teknolojilerinin hızla ilerlemesi, kişisel verilerin korunması konusundaki endişeleri artırıyor. Gelişmiş veri toplama ve analiz yeteneği, kullanıcıların bilgilerini toplamak ve takip etmek için güçlü araçlar sunarken, bu teknolojilerin gizliliğinin ihlallerine ve kaydedilen kayıtların varlığına zeminde hazır olabileceğine dair uyarılar artıyor. Araştırmalar, YZ'nin veri koruma risklerini artırdığına işaret ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen küresel bir araştırmada, dünya çapında YZ tabanlı sistemlerin, kişisel ayrıntılara yönelik büyük bir tehdit oluşturabileceği belirtildi. Araştırmada, YZ teknolojilerinin hızla harcandığı ve izni verilmeden veri haklarının arttığı vurgulandı. Özellikle yüz tanıma sistemleri ve sesli asistanlar gibi yaygın teknolojilerin, kişinin özel olarak öğrenmesine izin vermeden kaydedebildiği ve analiz edebildiği ifade edildi.
YZ, büyük verilerle birlikte çalışabilir, hareket edebilir, ilgi alanları ve sosyal ağlar gibi elde edilebilmektedir. Stanford Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmada, YZ'nin büyük veri üzerinde yaptığı analizlerin kişisel gizlilik gizlilikleriyle doğrudan genişlediği tespit edildi. Araştırma, YZ'nin yalnızca mevcut verilerin toplanmasıyla kalmadığını, aynı zamanda bu verilerin değiştirileceği hareketlerini ve tercihlerini tahmin etme konusunda oldukça başarılı olduğunu gösteriyor. Bu durum, gizlilik haklarının ihlali anlamına gelebilir.
Gizlilik ihlallerinin yanı sıra, YZ tabanlı teknolojilerin veri güvenliğine yönelik tehditleri de bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) tarafından bir projede, YZ uygulamalarının kullandığı uygulamaların siber saldırılara karşı sonuçları ortaya çıktığı ortaya çıktı. Özellikle kişisel verilerin işlendiği sağlık, finans ve sosyal medya gibi sektörlerde, kötü niyetli kişilerin bu şekilde kolayca erişilebileceği ve kullanılabileceği belirtiliyor.
YZ'nin, kullanıcı lisanslarıyla öğrenip adapte olabilen parlamalarla çalışması, kişisel bilgilerin daha geniş bir veri güvenliği riskini doğuruyor. Kişilerin tercihlerini izinsiz olarak öğrenilebilen yapay zeka tabanlı sistemler, bu verileri reklam amaçlı veya manipülasyon için kullanabiliyor.
Veri gizliliğini korumak amacıyla çeşitli yasal düzenleme önerilerilse de, mevcut gelişmelerin hızla ilerlemesi YZ teknolojilerini düzenlemede yetersiz kaldığı düşünülüyor. Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ve Türkiye'deki Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) gibi yasal düzenlemelerin kişisel olarak korunması için adımlar atsa da, YZ'nin doğurduğu yeni sorunlarla başa çıkmak için ek önlemler sistematik olarak öngörülüyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler