Küresel ısınma, sadece insanlar ve hayvanlar üzerinde değil, aynı zamanda ekosistemimizin önemli bir parçası olan arılar üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, iklim değişikliğinin arı popülasyonlarında hızlı bir düşüşe neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, yalnızca bal üretimini değil, aynı zamanda tarımsal üretimin büyük bir kısmını etkileyen tozlaşma süreçlerini de tehdit ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 15.03.2025 16:57
Haber Güncellenme Tarihi: 15.03.2025 16:57
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
2019 yılında Nature Communications dergisinde yayınlanan kapsamlı bir çalışma, küresel sıcaklık artışlarının bal arıları gibi önemli tozlayıcıların yaşam döngülerini bozabileceğini gösterdi. Araştırmada Avrupa ve Kuzey Amerika’daki arı kolonileri incelendi ve küresel ısınmanın, sıcaklık stresine ve yaşam alanlarının küçülmesine yol açarak kolonilerin sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği tespit edildi. Özellikle kuraklık ve aşırı sıcak dönemler, arıların besin kaynaklarını bulmalarını zorlaştırmakta ve bağışıklık sistemlerini zayıflatmaktadır.
Bir diğer önemli bulgu ise kış aylarının daha ılıman geçmesiyle arıların doğal dinlenme döngülerinin bozulması. Normalde kış uykusunda olan arılar, bu süreçte aktif hale gelebiliyor ve enerji kaynaklarını hızla tüketerek bahar aylarına zayıf bir şekilde giriyor. Ek olarak, iklim değişikliğinin etkisiyle artan pestisit kullanımı, hem arıların fizyolojik yapısını hem de üreme kapasitelerini olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, bu kritik soruna karşı çeşitli önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. İlk olarak, arıların yaşadığı habitatların korunması ve restorasyonu büyük önem taşıyor. Daha sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi ve pestisit kullanımının sınırlandırılması, arı popülasyonlarının yeniden toparlanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, arıcılar için iklim dirençli yöntemlerin geliştirilmesi de bu süreci destekleyebilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
ŞehirMedya
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Küresel ısınma arıları etkiliyor
Küresel ısınma, sadece insanlar ve hayvanlar üzerinde değil, aynı zamanda ekosistemimizin önemli bir parçası olan arılar üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, iklim değişikliğinin arı popülasyonlarında hızlı bir düşüşe neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, yalnızca bal üretimini değil, aynı zamanda tarımsal üretimin büyük bir kısmını etkileyen tozlaşma süreçlerini de tehdit ediyor.
2019 yılında Nature Communications dergisinde yayınlanan kapsamlı bir çalışma, küresel sıcaklık artışlarının bal arıları gibi önemli tozlayıcıların yaşam döngülerini bozabileceğini gösterdi. Araştırmada Avrupa ve Kuzey Amerika’daki arı kolonileri incelendi ve küresel ısınmanın, sıcaklık stresine ve yaşam alanlarının küçülmesine yol açarak kolonilerin sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği tespit edildi. Özellikle kuraklık ve aşırı sıcak dönemler, arıların besin kaynaklarını bulmalarını zorlaştırmakta ve bağışıklık sistemlerini zayıflatmaktadır.
Bir diğer önemli bulgu ise kış aylarının daha ılıman geçmesiyle arıların doğal dinlenme döngülerinin bozulması. Normalde kış uykusunda olan arılar, bu süreçte aktif hale gelebiliyor ve enerji kaynaklarını hızla tüketerek bahar aylarına zayıf bir şekilde giriyor. Ek olarak, iklim değişikliğinin etkisiyle artan pestisit kullanımı, hem arıların fizyolojik yapısını hem de üreme kapasitelerini olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, bu kritik soruna karşı çeşitli önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. İlk olarak, arıların yaşadığı habitatların korunması ve restorasyonu büyük önem taşıyor. Daha sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi ve pestisit kullanımının sınırlandırılması, arı popülasyonlarının yeniden toparlanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, arıcılar için iklim dirençli yöntemlerin geliştirilmesi de bu süreci destekleyebilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler