Son birkaç yıl, dünya çapında pandeminin etkisiyle psikolojik sağlık üzerine önemli bir farkındalık yarattı. İnsanlar, fiziksel sağlıkları kadar mental sağlıklarının da büyük bir öneme sahip olduğunu keşfetti. Ancak, pandemi sonrası dönemde psikolojik sorunların artışı, toplumsal bir mesele haline geldi.
Haber Giriş Tarihi: 15.03.2025 18:14
Haber Güncellenme Tarihi: 15.03.2025 20:32
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Covid-19’un dünya çapında yarattığı belirsizlik, izolasyon, iş kaybı ve sağlık endişeleri, birçoğumuzun ruhsal durumunu olumsuz etkiledi. Araştırmalar, depresyon ve anksiyete bozukluklarının ciddi şekilde arttığını, özellikle gençler ve kadınlar arasında psikolojik sağlık sorunlarının daha yoğun yaşandığını ortaya koyuyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, pandeminin ilk yılında dünya genelinde depresyon vakalarında %25 oranında artış yaşandı. Uzun süreli sosyal izolasyon, işsizlik ve belirsiz gelecekle ilgili kaygılar, birçok insanı zor durumda bırakmış durumda. Psikologlar, özellikle stresle başa çıkma yöntemlerini ve duygusal dayanıklılığı güçlendirmeyi öneriyor.
Pandemi ile birlikte, insanların terapötik ihtiyaçları da değişti. Birçok birey, online terapi ve dijital sağlık platformlarına yönelerek psikolojik desteğe erişim sağladı. Bununla birlikte, sanal terapilerin de geleneksel yüz yüze seanslara göre daha erişilebilir ve pratik olmasını sağladığı gözlemlendi. Online platformlar, bireylere daha esnek saatlerde destek alma imkânı sunarak terapiye ulaşımı kolaylaştırıyor.
Ayrıca, mindfulness (farkındalık) ve meditasyon gibi alternatif terapi yöntemleri de popülerlik kazandı. Bu yöntemler, stresle başa çıkmada ve zihinsel sağlığı iyileştirmede etkili olduğunu kanıtlamış durumda.
Pandemi sonrası iş yerlerinde psikolojik sağlık konusu daha fazla önem kazandı. Uzun süre evden çalışma, iş-özel hayat dengelerini zorladı. Şirketler, çalışanlarının mental sağlığını korumak için yeni stratejiler geliştirmeye başladı. Uzmanlar, şirketlerin yalnızca fiziksel sağlık değil, psikolojik sağlık alanında da destek sağlamalarının gerekliliğini vurguluyor.
Çalışanların duygusal destek alabilecekleri bir ortam oluşturmak, iş yerinde verimliliği artırıyor ve stresle başa çıkmalarını kolaylaştırıyor. Şirket içi psikolojik destek hatları, online terapi seçenekleri ve esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar, iş yerlerinde mental sağlığı iyileştirmeye yönelik yeni yaklaşımlar arasında yer alıyor.
Toplum genelinde psikolojik sağlık sorunlarına karşı farkındalığın artması, daha fazla kişinin tedavi arayışına girmesini sağladı. Ancak, psikolojik yardım almanın hala bazı insanlar için tabu olabileceği unutulmamalıdır. Toplumda psikolojik desteğin bir “gizli sağlık sorunu” olarak görülmesinin önüne geçilmesi gerekiyor. Kamu spotları, eğitim kampanyaları ve gönüllü destek grupları gibi toplumsal projeler, bu farkındalığın artırılmasına yardımcı olabilir.
Pandeminin etkisiyle psikolojik sağlık daha fazla göz önüne gelmiş olsa da, bu süreç aynı zamanda çözüm odaklı bir yaklaşımın da doğmasına neden oldu. Teknolojik yenilikler, yeni terapi yöntemleri ve iş yerinde daha fazla destek ile insanlar, psikolojik sağlıklarını daha iyi bir şekilde koruyabiliyor. Ancak, bu alanda atılması gereken daha çok adım var. İyi bir ruhsal sağlık, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk haline gelmiş durumda.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
ŞehirMedya
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Pandemiden Sonra Psikolojik Sağlık
Son birkaç yıl, dünya çapında pandeminin etkisiyle psikolojik sağlık üzerine önemli bir farkındalık yarattı. İnsanlar, fiziksel sağlıkları kadar mental sağlıklarının da büyük bir öneme sahip olduğunu keşfetti. Ancak, pandemi sonrası dönemde psikolojik sorunların artışı, toplumsal bir mesele haline geldi.
Covid-19’un dünya çapında yarattığı belirsizlik, izolasyon, iş kaybı ve sağlık endişeleri, birçoğumuzun ruhsal durumunu olumsuz etkiledi. Araştırmalar, depresyon ve anksiyete bozukluklarının ciddi şekilde arttığını, özellikle gençler ve kadınlar arasında psikolojik sağlık sorunlarının daha yoğun yaşandığını ortaya koyuyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, pandeminin ilk yılında dünya genelinde depresyon vakalarında %25 oranında artış yaşandı. Uzun süreli sosyal izolasyon, işsizlik ve belirsiz gelecekle ilgili kaygılar, birçok insanı zor durumda bırakmış durumda. Psikologlar, özellikle stresle başa çıkma yöntemlerini ve duygusal dayanıklılığı güçlendirmeyi öneriyor.
Pandemi ile birlikte, insanların terapötik ihtiyaçları da değişti. Birçok birey, online terapi ve dijital sağlık platformlarına yönelerek psikolojik desteğe erişim sağladı. Bununla birlikte, sanal terapilerin de geleneksel yüz yüze seanslara göre daha erişilebilir ve pratik olmasını sağladığı gözlemlendi. Online platformlar, bireylere daha esnek saatlerde destek alma imkânı sunarak terapiye ulaşımı kolaylaştırıyor.
Ayrıca, mindfulness (farkındalık) ve meditasyon gibi alternatif terapi yöntemleri de popülerlik kazandı. Bu yöntemler, stresle başa çıkmada ve zihinsel sağlığı iyileştirmede etkili olduğunu kanıtlamış durumda.
Pandemi sonrası iş yerlerinde psikolojik sağlık konusu daha fazla önem kazandı. Uzun süre evden çalışma, iş-özel hayat dengelerini zorladı. Şirketler, çalışanlarının mental sağlığını korumak için yeni stratejiler geliştirmeye başladı. Uzmanlar, şirketlerin yalnızca fiziksel sağlık değil, psikolojik sağlık alanında da destek sağlamalarının gerekliliğini vurguluyor.
Çalışanların duygusal destek alabilecekleri bir ortam oluşturmak, iş yerinde verimliliği artırıyor ve stresle başa çıkmalarını kolaylaştırıyor. Şirket içi psikolojik destek hatları, online terapi seçenekleri ve esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar, iş yerlerinde mental sağlığı iyileştirmeye yönelik yeni yaklaşımlar arasında yer alıyor.
Toplum genelinde psikolojik sağlık sorunlarına karşı farkındalığın artması, daha fazla kişinin tedavi arayışına girmesini sağladı. Ancak, psikolojik yardım almanın hala bazı insanlar için tabu olabileceği unutulmamalıdır. Toplumda psikolojik desteğin bir “gizli sağlık sorunu” olarak görülmesinin önüne geçilmesi gerekiyor. Kamu spotları, eğitim kampanyaları ve gönüllü destek grupları gibi toplumsal projeler, bu farkındalığın artırılmasına yardımcı olabilir.
Pandeminin etkisiyle psikolojik sağlık daha fazla göz önüne gelmiş olsa da, bu süreç aynı zamanda çözüm odaklı bir yaklaşımın da doğmasına neden oldu. Teknolojik yenilikler, yeni terapi yöntemleri ve iş yerinde daha fazla destek ile insanlar, psikolojik sağlıklarını daha iyi bir şekilde koruyabiliyor. Ancak, bu alanda atılması gereken daha çok adım var. İyi bir ruhsal sağlık, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk haline gelmiş durumda.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler