Sigara dumanına maruz kalmak, sadece aktif içiciler için değil, pasif içiciler için de ciddi sağlık riskleri oluşuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve çeşitli bilimsel araştırmalar, pasif içiciliğin akciğer kanseri başta olmak üzere birçok akciğer kanserinin önemli bir nedeni olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve uzun süre kapalı alanlarda sigara dumanına maruz kalan bireyler bu riskin en dağılımı arasında yer alıyor.
Haber Giriş Tarihi: 16.11.2024 13:18
Haber Güncellenme Tarihi: 16.11.2024 13:18
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Amerikan Kanser Derneği tarafından yapılan kapsamlı bir taramada, sigara dumanına düzenli olarak maruz kalan pasif içicilerin akciğer kanseri riskinin %20-30 oranında arttığı tespit edildi. Araştırma, sigara dumanındaki yaklaşık 70 kanserojen kimyasalın , pasif içiciler tarafından solunduğunda akciğer hastalıklarında genetik kadınlara neden olabileceğini gösterdi.
Araştırmacı şunları belirtti:
“Pasif içicilik, sadece kısa süreli etkilerle sınırlı değil. Uzun vadede maruziyet, vücutta kalıcı hasarlara ve akciğer kanseri gibi yaygın olarak görülebiliyor. Risk, sigara içilen kapalı alanlar daha da artıyor.”
2022 yılında Avrupa Solunum Derneği tarafından yayınlanan bir rapor, pasif içiciliğin akciğer kanseri riskinin artmasının yanı sıra solunum yollarına gidena ve zayıflama zayıflamasına yol açtığını ortaya koydu. Özellikle hamile kadınların sigara dumanına maruz kalması, hem anneyi tedavi ediyor hem de doğacak akciğer hastalıklarında olumsuz etkiler yapıyor.
Türkiye'de yapılan bir başka araştırmada, kadınların %40'ının evde ya da iş yerinde pasif içici olduğu ve bu hastalıkların akciğer kanseri vakalarının kaçışında önemli bir etken olduğu belirlendi.
Kapalı alanların sigara içilmesi, havalandırmanın yapılması durumunda bile pasiflik riski tamamen ortadan kaldırılamaz. Sigara dumanındaki ince hastalıklar ve toksik kimyasallar, uzun süre havada kalarak sağlıklı akciğerlerine ulaşıyor.
Birleşik Krallık'ta yapılan bir çalışma , evde sigara içilen hanelerde yaşayabileceğini, dışarıda sigara içenlere kıyasla 3 kat daha fazla sigara dumanına maruz kaldığını tespit etti. Bu durum, pasif içiciliğin kontrolü için ev içi sigara kullanımının sınırlandırılmasının artışı bir kez daha vurgulanıyor.
Türkiye'de yapılan istatistikler, sigara kullanımında yüksek olduğu verilerin pasif içiciliğin yaygın olduğunu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı tarafından yönetilen "Türkiye Tütün Kontrol Programı", kapalı alanların sigara yasağı sayesinde pasif içicilik oranlarını azaltmayı hedefliyor. Ancak kullanılan, bu çabanın yanı sıra sigara içme alanlarını gözden geçirmesi sürecini belirtiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Pasif içicilik akciğer kanseri zemin hazırlayabilir
Sigara dumanına maruz kalmak, sadece aktif içiciler için değil, pasif içiciler için de ciddi sağlık riskleri oluşuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve çeşitli bilimsel araştırmalar, pasif içiciliğin akciğer kanseri başta olmak üzere birçok akciğer kanserinin önemli bir nedeni olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve uzun süre kapalı alanlarda sigara dumanına maruz kalan bireyler bu riskin en dağılımı arasında yer alıyor.
Amerikan Kanser Derneği tarafından yapılan kapsamlı bir taramada, sigara dumanına düzenli olarak maruz kalan pasif içicilerin akciğer kanseri riskinin %20-30 oranında arttığı tespit edildi. Araştırma, sigara dumanındaki yaklaşık 70 kanserojen kimyasalın , pasif içiciler tarafından solunduğunda akciğer hastalıklarında genetik kadınlara neden olabileceğini gösterdi.
Araştırmacı şunları belirtti:
“Pasif içicilik, sadece kısa süreli etkilerle sınırlı değil. Uzun vadede maruziyet, vücutta kalıcı hasarlara ve akciğer kanseri gibi yaygın olarak görülebiliyor. Risk, sigara içilen kapalı alanlar daha da artıyor.”
2022 yılında Avrupa Solunum Derneği tarafından yayınlanan bir rapor, pasif içiciliğin akciğer kanseri riskinin artmasının yanı sıra solunum yollarına gidena ve zayıflama zayıflamasına yol açtığını ortaya koydu. Özellikle hamile kadınların sigara dumanına maruz kalması, hem anneyi tedavi ediyor hem de doğacak akciğer hastalıklarında olumsuz etkiler yapıyor.
Türkiye'de yapılan bir başka araştırmada, kadınların %40'ının evde ya da iş yerinde pasif içici olduğu ve bu hastalıkların akciğer kanseri vakalarının kaçışında önemli bir etken olduğu belirlendi.
Kapalı alanların sigara içilmesi, havalandırmanın yapılması durumunda bile pasiflik riski tamamen ortadan kaldırılamaz. Sigara dumanındaki ince hastalıklar ve toksik kimyasallar, uzun süre havada kalarak sağlıklı akciğerlerine ulaşıyor.
Birleşik Krallık'ta yapılan bir çalışma , evde sigara içilen hanelerde yaşayabileceğini, dışarıda sigara içenlere kıyasla 3 kat daha fazla sigara dumanına maruz kaldığını tespit etti. Bu durum, pasif içiciliğin kontrolü için ev içi sigara kullanımının sınırlandırılmasının artışı bir kez daha vurgulanıyor.
Türkiye'de yapılan istatistikler, sigara kullanımında yüksek olduğu verilerin pasif içiciliğin yaygın olduğunu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı tarafından yönetilen "Türkiye Tütün Kontrol Programı", kapalı alanların sigara yasağı sayesinde pasif içicilik oranlarını azaltmayı hedefliyor. Ancak kullanılan, bu çabanın yanı sıra sigara içme alanlarını gözden geçirmesi sürecini belirtiyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler