Günümüzde sosyal medya, bireylerin iletişim kurma biçimlerini değiştirmekle kalmayıp toplumsal dinamikleri de derinden etkileyen bir araç haline geldi. Ancak bu değişim, beraberinde bazı tartışmaları ve düzenleme gerekliliklerini de getirdi. Son dönemlerde, sosyal medya platformlarının kullanıcılarla olan etkileşimlerini kontrol eden yeni düzenlemelerin gündemde olduğu açıkça görülüyor.
Haber Giriş Tarihi: 07.04.2025 14:39
Haber Güncellenme Tarihi: 07.04.2025 14:39
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Araştırmalar, sosyal medyanın bireyler üzerindeki etkisinin sanıldığından daha büyük olduğunu ortaya koyuyor. Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışmaya göre, sosyal medya platformlarında harcanan ortalama günlük süre 2 saat 27 dakika olarak belirlenirken, bu süre genç kullanıcılar arasında daha da artış gösteriyor. Bu durum, özellikle platformların dolaylı yoldan davranış biçimlerini ve siyasi görüşleri şekillendirebildiği iddialarını güçlendiren bir konu haline geliyor.
Son dönemlerde hükümetler, sosyal medya düzenlemeleri konusunda daha katı adımlar atmaya başladı. Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren "sosyal medya yasası", platformların içerik denetimi, şeffaflık ve veri gizliliği gibi alanlarda standartlar oluşturma misyonu taşıyordu. Ancak uzmanlar, bu gibi düzenlemelerin bir yandan güvenilir bir ortam sağlama amacı taşırken diğer yandan ifade özgürlüğünü sınırlayabileceği noktasında uyarılarda bulunuyor.
Yeni düzenlemelerle ilgili araştırma bulgularına göre en çok tartışılan konular arasında ‘yanıltıcı bilgi yayılımı’ ve ‘kullanıcı veri gizliliği’ yer alıyor. Harvard Üniversitesi'nin yayımladığı raporda, yanıt verilen kişilerden yüzde 65'inin sosyal medyada yanlış bilgiye sıkça maruz kaldığını ifade ettiği görüldü. Bu durum, dijital dezenformasyonun sosyal medya ekosistemi içinde ne kadar yaygın olduğunu göstermesi açısından önemli.
Ayrıca yapılan başka bir global araştırma, kullanıcıların yüzde 48’inin platformların veri toplayarak işlediği konusunda endişelerini dile getirdiğini ortaya koyuyor. Teknoloji şirketlerinin kişisel bilgiler üzerinde kontrol sağlaması ve bu verilerin üçüncü taraflara satılması, giderek artan bir dikkat sorunu haline geliyor.
Sosyal medyada yapılması öngörülen yeni düzenlemelerin temel hedefleri arasında şunlar sıralanıyor: yanıltıcı içeriklerin hızlı şekilde tespit edilip kaldırılması, kullanıcı veri güvenliğinin iyileştirilmesi ve içeriklerin şeffaflığı konusunda daha net protokollerin geliştirilmesi. Bunun yanı sıra platformların reklam politikalarının incelenmesi ve etik standartlara uygun bir şekilde yapılandırılması da gündemde.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
ŞehirMedya
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sosyal medya kullanımında yeni düzenlemeler yolda
Günümüzde sosyal medya, bireylerin iletişim kurma biçimlerini değiştirmekle kalmayıp toplumsal dinamikleri de derinden etkileyen bir araç haline geldi. Ancak bu değişim, beraberinde bazı tartışmaları ve düzenleme gerekliliklerini de getirdi. Son dönemlerde, sosyal medya platformlarının kullanıcılarla olan etkileşimlerini kontrol eden yeni düzenlemelerin gündemde olduğu açıkça görülüyor.
Araştırmalar, sosyal medyanın bireyler üzerindeki etkisinin sanıldığından daha büyük olduğunu ortaya koyuyor. Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışmaya göre, sosyal medya platformlarında harcanan ortalama günlük süre 2 saat 27 dakika olarak belirlenirken, bu süre genç kullanıcılar arasında daha da artış gösteriyor. Bu durum, özellikle platformların dolaylı yoldan davranış biçimlerini ve siyasi görüşleri şekillendirebildiği iddialarını güçlendiren bir konu haline geliyor.
Son dönemlerde hükümetler, sosyal medya düzenlemeleri konusunda daha katı adımlar atmaya başladı. Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren "sosyal medya yasası", platformların içerik denetimi, şeffaflık ve veri gizliliği gibi alanlarda standartlar oluşturma misyonu taşıyordu. Ancak uzmanlar, bu gibi düzenlemelerin bir yandan güvenilir bir ortam sağlama amacı taşırken diğer yandan ifade özgürlüğünü sınırlayabileceği noktasında uyarılarda bulunuyor.
Yeni düzenlemelerle ilgili araştırma bulgularına göre en çok tartışılan konular arasında ‘yanıltıcı bilgi yayılımı’ ve ‘kullanıcı veri gizliliği’ yer alıyor. Harvard Üniversitesi'nin yayımladığı raporda, yanıt verilen kişilerden yüzde 65'inin sosyal medyada yanlış bilgiye sıkça maruz kaldığını ifade ettiği görüldü. Bu durum, dijital dezenformasyonun sosyal medya ekosistemi içinde ne kadar yaygın olduğunu göstermesi açısından önemli.
Ayrıca yapılan başka bir global araştırma, kullanıcıların yüzde 48’inin platformların veri toplayarak işlediği konusunda endişelerini dile getirdiğini ortaya koyuyor. Teknoloji şirketlerinin kişisel bilgiler üzerinde kontrol sağlaması ve bu verilerin üçüncü taraflara satılması, giderek artan bir dikkat sorunu haline geliyor.
Sosyal medyada yapılması öngörülen yeni düzenlemelerin temel hedefleri arasında şunlar sıralanıyor: yanıltıcı içeriklerin hızlı şekilde tespit edilip kaldırılması, kullanıcı veri güvenliğinin iyileştirilmesi ve içeriklerin şeffaflığı konusunda daha net protokollerin geliştirilmesi. Bunun yanı sıra platformların reklam politikalarının incelenmesi ve etik standartlara uygun bir şekilde yapılandırılması da gündemde.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler