Son yıllarda yapılan araştırmalar, toplumda hızla artan gizli şeker (prediyabet) vakalarına dikkat çekiyor. Araştırma bulgularına göre Türkiye'de her 100 kişiden 15’i, farkında olmadan prediyabetle yaşıyor. Uzmanlar, gizli şekerin tedavi edilmezse tip 2 diyabete dönüşebileceği konusunda uyarıyor. Ancak, erken teşhis ve yaşam tarzı değişiklikleri ile bu riskin önüne geçmek mümkün.
Haber Giriş Tarihi: 20.09.2024 12:51
Haber Güncellenme Tarihi: 20.09.2024 12:52
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Diyabet Vakfı tarafından yürütülen 2022 yılı araştırması, Türkiye’de prediyabet oranlarının artış gösterdiğini ortaya koydu. 10.000 kişinin katıldığı bu geniş çaplı araştırmada, toplumun ’inin prediyabetli olduğu tespit edildi. Dr. Mehmet Demir tarafından yönetilen çalışma, özellikle büyük şehirlerde yaşayan bireylerin prediyabete yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu belirtti.
Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların çoğu gizli şekere sahip olduklarının farkında değil. Prediyabetli bireylerin %70’i, düzenli sağlık kontrolleri yapılmadığı sürece bu durumu fark etmeden yıllarca yaşayabiliyor.
Gizli şeker, kandaki glikoz seviyelerinin normalden yüksek olmasına rağmen tip 2 diyabet seviyesine ulaşmadığı bir durumdur. Genellikle hiçbir belirti vermediği için "sessiz tehlike" olarak adlandırılır. Ancak zamanla bu durum, kalp hastalığı, böbrek hasarı ve sinir hasarına yol açabilir.
Prediyabetli bireyler, kan şekeri seviyelerini kontrol altına almadıkları takdirde, 10 yıl içerisinde tip 2 diyabet geliştirme riski taşırlar. Amerikan Diyabet Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, prediyabetli bireylerin %30’u, bu süre zarfında diyabetli hale geliyor.
Araştırmalar, gizli şekerin belirli risk faktörlerine sahip bireylerde daha yaygın olduğunu gösteriyor. Özellikle fazla kilo, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve genetik yatkınlık, prediyabetin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği'nin raporuna göre, 45 yaş üstü bireyler, yüksek tansiyon hastaları ve ailesinde diyabet öyküsü bulunan kişiler daha yüksek risk altında.
Ayrıca, hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları gençler arasında da gizli şeker riskini artırıyor. 2021’de yapılan bir başka çalışma, genç nüfusun da prediyabet riski taşıdığını ve özellikle obezitenin bu riski önemli ölçüde artırdığını vurguluyor.
Gizli şekerin en büyük tehlikelerinden biri, belirti göstermemesi nedeniyle genellikle teşhis edilmesinin zor olmasıdır. Ancak, düzenli kan testleri ile erken teşhis mümkündür. Sağlık Bakanlığı, prediyabet taramalarının yaygınlaştırılmasını öneriyor ve bireyleri düzenli kan testi yaptırmaları konusunda uyarıyor.
Tedaviye gelince, prediyabeti önlemek ve kontrol altına almak için genellikle yaşam tarzı değişiklikleri yeterli oluyor. Araştırmalar, prediyabetli bireylerin %50’sinin düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve kilo kaybı ile normal kan şekeri seviyelerine döndüğünü gösteriyor. Harvard Üniversitesi’nin 2022’de yaptığı bir araştırma, haftada 150 dakika orta düzeyde egzersizin prediyabet riskini %58 oranında azalttığını buldu.
Uzmanlar, özellikle yüksek karbonhidratlı ve şekerli gıdaların tüketiminden kaçınılması, daha fazla lif içeren yiyecekler tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Ek olarak, sigara içmek ve alkol tüketmek de gizli şeker riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Toplumun yüzde 15’inde gizli şeker var!
Son yıllarda yapılan araştırmalar, toplumda hızla artan gizli şeker (prediyabet) vakalarına dikkat çekiyor. Araştırma bulgularına göre Türkiye'de her 100 kişiden 15’i, farkında olmadan prediyabetle yaşıyor. Uzmanlar, gizli şekerin tedavi edilmezse tip 2 diyabete dönüşebileceği konusunda uyarıyor. Ancak, erken teşhis ve yaşam tarzı değişiklikleri ile bu riskin önüne geçmek mümkün.
Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Diyabet Vakfı tarafından yürütülen 2022 yılı araştırması, Türkiye’de prediyabet oranlarının artış gösterdiğini ortaya koydu. 10.000 kişinin katıldığı bu geniş çaplı araştırmada, toplumun ’inin prediyabetli olduğu tespit edildi. Dr. Mehmet Demir tarafından yönetilen çalışma, özellikle büyük şehirlerde yaşayan bireylerin prediyabete yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu belirtti.
Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların çoğu gizli şekere sahip olduklarının farkında değil. Prediyabetli bireylerin %70’i, düzenli sağlık kontrolleri yapılmadığı sürece bu durumu fark etmeden yıllarca yaşayabiliyor.
Gizli şeker, kandaki glikoz seviyelerinin normalden yüksek olmasına rağmen tip 2 diyabet seviyesine ulaşmadığı bir durumdur. Genellikle hiçbir belirti vermediği için "sessiz tehlike" olarak adlandırılır. Ancak zamanla bu durum, kalp hastalığı, böbrek hasarı ve sinir hasarına yol açabilir.
Prediyabetli bireyler, kan şekeri seviyelerini kontrol altına almadıkları takdirde, 10 yıl içerisinde tip 2 diyabet geliştirme riski taşırlar. Amerikan Diyabet Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, prediyabetli bireylerin %30’u, bu süre zarfında diyabetli hale geliyor.
Araştırmalar, gizli şekerin belirli risk faktörlerine sahip bireylerde daha yaygın olduğunu gösteriyor. Özellikle fazla kilo, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve genetik yatkınlık, prediyabetin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği'nin raporuna göre, 45 yaş üstü bireyler, yüksek tansiyon hastaları ve ailesinde diyabet öyküsü bulunan kişiler daha yüksek risk altında.
Ayrıca, hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları gençler arasında da gizli şeker riskini artırıyor. 2021’de yapılan bir başka çalışma, genç nüfusun da prediyabet riski taşıdığını ve özellikle obezitenin bu riski önemli ölçüde artırdığını vurguluyor.
Gizli şekerin en büyük tehlikelerinden biri, belirti göstermemesi nedeniyle genellikle teşhis edilmesinin zor olmasıdır. Ancak, düzenli kan testleri ile erken teşhis mümkündür. Sağlık Bakanlığı, prediyabet taramalarının yaygınlaştırılmasını öneriyor ve bireyleri düzenli kan testi yaptırmaları konusunda uyarıyor.
Tedaviye gelince, prediyabeti önlemek ve kontrol altına almak için genellikle yaşam tarzı değişiklikleri yeterli oluyor. Araştırmalar, prediyabetli bireylerin %50’sinin düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve kilo kaybı ile normal kan şekeri seviyelerine döndüğünü gösteriyor. Harvard Üniversitesi’nin 2022’de yaptığı bir araştırma, haftada 150 dakika orta düzeyde egzersizin prediyabet riskini %58 oranında azalttığını buldu.
Uzmanlar, özellikle yüksek karbonhidratlı ve şekerli gıdaların tüketiminden kaçınılması, daha fazla lif içeren yiyecekler tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Ek olarak, sigara içmek ve alkol tüketmek de gizli şeker riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler