Türkiye’de Yapı Sektöründe Yeşil Binaların Artışı Dikkat Çekiyor
Türkiye’de Yapı Sektöründe Yeşil Binaların Artışı Dikkat Çekiyor
Türkiye'deki yapı sektörü son yıllarda önemli bir değişim sürecine girdi. Bu değişimin en dikkat çekici yönlerinden biri, yeşil binaların sayısındaki artış oldu. Üniversiteler, çevre kuruluşları ve yatırım şirketlerinin yaptığı araştırmalar, yeşil binalara olan ilginin çığ gibi büyüdüğünü ve bu trendin hem ekonomik hem de çevresel faydalar sağladığını gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 05.04.2025 16:20
Haber Güncellenme Tarihi: 05.04.2025 16:21
Kaynak:
Ayşe CANDAN
Yeşil binalar, enerji verimliliği, su tasarrufu ve sürdürülebilir malzeme kullanımı gibi kriterlere göre tasarlanan yapılar olarak öne çıkıyor. Bu yapıların çevresel etkilerinin diğer binalara kıyasla çok daha düşük olması ve uzun vadede maliyet tasarrufu sağlaması, son yıllarda Türkiye’deki inşaat projelerinde bu konsepti önemli bir faktör haline getirdi. Örneğin, bir araştırmaya göre Türkiye genelinde sertifikalandırılmış yeşil binaların oranı son beş yılda yüzde 150'nin üzerinde bir artış gösterdi.
Uzmanlar bu artışın birkaç temel sebebi olduğu konusunda hemfikir. İlk olarak, uluslararası standartlara uygun yeşil bina sertifikasyon sistemlerinin Türkiye'de yaygınlaşmaya başlaması, bu alanda farkındalığı artırdı. LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) ve BREEAM (Building Research Establishment Environmental Assessment Method) gibi sertifikalar, projelerin enerji ve çevre dostu olup olmadığını belgelemek için tercih ediliyor. Son dönemde ülke çapında bu sertifikalara sahip konut, iş merkezi ve alışveriş merkezi gibi projelerin fazlalaştığı görülüyor.
İkinci olarak, devlet teşvikleri ve düzenlemeler yeşil bina yatırımlarını cazip hale getiriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yenilebilir enerjiye yönelik destekleri ve çevresel yapı standartlarına uyum zorunluluğu, sektörün bu yönde ivme kazanmasına önemli katkılar sağladı. Ayrıca, bireysel tüketicilerin çevre bilinci yüksek evler tercih etmesi de bu talebi artıran bir başka faktör.
Yeşil bina projelerindeki artışın ekonomik açıdan sektöre katkıları ise göz ardı edilemeyecek düzeyde. Araştırma sonuçlarına göre, yeşil binalar yüzde 30’a varan enerji tasarrufu sağlamaları nedeniyle hem yatırımcıya hem de kullanıcıya uzun vadede ciddi maliyet avantajları sunuyor. Ayrıca bu yapılar, enerji kaynaklarını verimli kullanarak sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlarken, küresel iklim değişikliği ile mücadelede de kritik bir role sahip.
Tüm bu gelişmelere rağmen, yeşil bina uygulamalarda bazı zorlukların varlığı da göze çarpıyor. Yüksek başlangıç maliyetleri, yeterli uzmanlık eksikliği ve sürdürülebilir malzeme teminindeki kısıtlar bazı projelerde süreci yavaşlatabiliyor. Ancak araştırmalar, bu sorunların hükümet destek programları ve eğitim olanakları ile aşılabileceğini gösteriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
ŞehirMedya
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye’de Yapı Sektöründe Yeşil Binaların Artışı Dikkat Çekiyor
Türkiye'deki yapı sektörü son yıllarda önemli bir değişim sürecine girdi. Bu değişimin en dikkat çekici yönlerinden biri, yeşil binaların sayısındaki artış oldu. Üniversiteler, çevre kuruluşları ve yatırım şirketlerinin yaptığı araştırmalar, yeşil binalara olan ilginin çığ gibi büyüdüğünü ve bu trendin hem ekonomik hem de çevresel faydalar sağladığını gösteriyor.
Yeşil binalar, enerji verimliliği, su tasarrufu ve sürdürülebilir malzeme kullanımı gibi kriterlere göre tasarlanan yapılar olarak öne çıkıyor. Bu yapıların çevresel etkilerinin diğer binalara kıyasla çok daha düşük olması ve uzun vadede maliyet tasarrufu sağlaması, son yıllarda Türkiye’deki inşaat projelerinde bu konsepti önemli bir faktör haline getirdi. Örneğin, bir araştırmaya göre Türkiye genelinde sertifikalandırılmış yeşil binaların oranı son beş yılda yüzde 150'nin üzerinde bir artış gösterdi.
Uzmanlar bu artışın birkaç temel sebebi olduğu konusunda hemfikir. İlk olarak, uluslararası standartlara uygun yeşil bina sertifikasyon sistemlerinin Türkiye'de yaygınlaşmaya başlaması, bu alanda farkındalığı artırdı. LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) ve BREEAM (Building Research Establishment Environmental Assessment Method) gibi sertifikalar, projelerin enerji ve çevre dostu olup olmadığını belgelemek için tercih ediliyor. Son dönemde ülke çapında bu sertifikalara sahip konut, iş merkezi ve alışveriş merkezi gibi projelerin fazlalaştığı görülüyor.
İkinci olarak, devlet teşvikleri ve düzenlemeler yeşil bina yatırımlarını cazip hale getiriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yenilebilir enerjiye yönelik destekleri ve çevresel yapı standartlarına uyum zorunluluğu, sektörün bu yönde ivme kazanmasına önemli katkılar sağladı. Ayrıca, bireysel tüketicilerin çevre bilinci yüksek evler tercih etmesi de bu talebi artıran bir başka faktör.
Yeşil bina projelerindeki artışın ekonomik açıdan sektöre katkıları ise göz ardı edilemeyecek düzeyde. Araştırma sonuçlarına göre, yeşil binalar yüzde 30’a varan enerji tasarrufu sağlamaları nedeniyle hem yatırımcıya hem de kullanıcıya uzun vadede ciddi maliyet avantajları sunuyor. Ayrıca bu yapılar, enerji kaynaklarını verimli kullanarak sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlarken, küresel iklim değişikliği ile mücadelede de kritik bir role sahip.
Tüm bu gelişmelere rağmen, yeşil bina uygulamalarda bazı zorlukların varlığı da göze çarpıyor. Yüksek başlangıç maliyetleri, yeterli uzmanlık eksikliği ve sürdürülebilir malzeme teminindeki kısıtlar bazı projelerde süreci yavaşlatabiliyor. Ancak araştırmalar, bu sorunların hükümet destek programları ve eğitim olanakları ile aşılabileceğini gösteriyor.
(Ayşe Candan)
Kaynak: Ayşe CANDAN
En Çok Okunan Haberler