Türkiye’nin kozmetik sektöründe dikkat çekici bir dönüşüm yaşanıyor. Son yıllarda yerli üretimin artışı ve yenilikçi çözümlerin devreye girmesiyle, kozmetik ürün ithalatında belirgin bir düşüş gözlemlendi. Sektör temsilcileri, bu trendin ülke ekonomisi ve yerel sanayi için önemli bir kazanım olduğunu vurguluyor.
Haber Giriş Tarihi: 30.12.2024 17:31
Haber Güncellenme Tarihi: 30.12.2024 17:31
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Türkiye’de kozmetik sektörü, özellikle pandemi sonrası dönemde, yerli markaların üretim kapasitesini artırmasıyla ivme kazandı. Cilt bakım ürünlerinden parfümlere kadar geniş bir yelpazede yerli ürünlerin kalitesi, ithal ürünlerle rekabet edebilir hale geldi. Türk Kozmetik Sanayicileri Derneği'ne (KTSD) göre, yerli kozmetik ürünlerin piyasadaki payı son beş yılda %30 artarak toplam satışların %60’ını oluşturdu.
Sektördeki bu yükselişin en büyük sebeplerinden biri, yerli üreticilerin Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlar oldu. Özellikle doğal ve organik kozmetik ürünlerine yönelik talebin artışı, Türk üreticileri inovatif çözümler geliştirmeye yöneltti. Yerli markaların birçok ürünü artık hem kalite hem de fiyat açısından ithal muadillerine kıyasla daha avantajlı.
Yerli üretimin sadece iç piyasada değil, aynı zamanda dış piyasada da büyüdüğü belirtiliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türk kozmetik ürünlerinin ihracatı 2024'ün ilk yarısında %20 artış gösterdi. Orta Doğu, Avrupa ve Kuzey Afrika ülkeleri, Türk kozmetiğinin başlıca hedef pazarları arasında yer alıyor.
Hükümet, kozmetik sektörünü desteklemek için çeşitli teşvik programları başlattı. Yerli üretimin artırılması amacıyla sağlanan vergi indirimleri ve ihracat teşvikleri, sektördeki büyümeyi hızlandırdı. Ayrıca, ithal kozmetik ürünlere yönelik gümrük vergilerinin artırılması da yerli üreticilerin rekabet gücünü artıran bir diğer önemli etken oldu.
Sektörde ithalatın azalmasıyla birlikte yerel üretim tesislerinde istihdam oranları da arttı. Türkiye'deki kozmetik fabrikalarının sayısı 2023 itibarıyla %15 artış gösterirken, sektörde istihdam edilen kişi sayısı 50 binin üzerine çıktı.
Türk tüketicilerinin yerli ürünlere olan ilgisi de artmış durumda. Doğal içerikli ve çevre dostu ürünler sunan yerli markalar, hem fiyat hem de kalite avantajıyla tüketicilerin tercihi haline geliyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye'nin kozmetik sektöründe ithalatı azalıyor
Türkiye’nin kozmetik sektöründe dikkat çekici bir dönüşüm yaşanıyor. Son yıllarda yerli üretimin artışı ve yenilikçi çözümlerin devreye girmesiyle, kozmetik ürün ithalatında belirgin bir düşüş gözlemlendi. Sektör temsilcileri, bu trendin ülke ekonomisi ve yerel sanayi için önemli bir kazanım olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de kozmetik sektörü, özellikle pandemi sonrası dönemde, yerli markaların üretim kapasitesini artırmasıyla ivme kazandı. Cilt bakım ürünlerinden parfümlere kadar geniş bir yelpazede yerli ürünlerin kalitesi, ithal ürünlerle rekabet edebilir hale geldi. Türk Kozmetik Sanayicileri Derneği'ne (KTSD) göre, yerli kozmetik ürünlerin piyasadaki payı son beş yılda %30 artarak toplam satışların %60’ını oluşturdu.
Sektördeki bu yükselişin en büyük sebeplerinden biri, yerli üreticilerin Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlar oldu. Özellikle doğal ve organik kozmetik ürünlerine yönelik talebin artışı, Türk üreticileri inovatif çözümler geliştirmeye yöneltti. Yerli markaların birçok ürünü artık hem kalite hem de fiyat açısından ithal muadillerine kıyasla daha avantajlı.
Yerli üretimin sadece iç piyasada değil, aynı zamanda dış piyasada da büyüdüğü belirtiliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türk kozmetik ürünlerinin ihracatı 2024'ün ilk yarısında %20 artış gösterdi. Orta Doğu, Avrupa ve Kuzey Afrika ülkeleri, Türk kozmetiğinin başlıca hedef pazarları arasında yer alıyor.
Hükümet, kozmetik sektörünü desteklemek için çeşitli teşvik programları başlattı. Yerli üretimin artırılması amacıyla sağlanan vergi indirimleri ve ihracat teşvikleri, sektördeki büyümeyi hızlandırdı. Ayrıca, ithal kozmetik ürünlere yönelik gümrük vergilerinin artırılması da yerli üreticilerin rekabet gücünü artıran bir diğer önemli etken oldu.
Sektörde ithalatın azalmasıyla birlikte yerel üretim tesislerinde istihdam oranları da arttı. Türkiye'deki kozmetik fabrikalarının sayısı 2023 itibarıyla %15 artış gösterirken, sektörde istihdam edilen kişi sayısı 50 binin üzerine çıktı.
Türk tüketicilerinin yerli ürünlere olan ilgisi de artmış durumda. Doğal içerikli ve çevre dostu ürünler sunan yerli markalar, hem fiyat hem de kalite avantajıyla tüketicilerin tercihi haline geliyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler