Zehirli mantarlar çeşitli sağlık problemlerine neden olabiliyor 

Zehirli mantarların içinde bulunan toksik maddeler, sindirim sistemi ve sinir sistemi başta olmak üzere birçok organ üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Zehirlenmeler genellikle mantarın yanlış teşhis edilmesi veya pişirilse bile toksik etkisinin kaybolmadığı türlerin tüketilmesi sonucu meydana gelir.

Türkiye’de zehirlenmelere en sık neden olan mantar türleri arasında şu zehirli mantarlar bulunuyor:

Amanita phalloides (Ölüm Meleği): Çok az miktarı bile ölümcül olabilir.

Gyromitra esculenta (Yalancı Kuzu Göbeği): Görünüşü yenilebilir mantarlarla karıştırılabilir.

Cortinarius türleri: Böbrek yetmezliğine yol açabilir.

Doğada bulunan birçok zehirli mantar türü, yenilebilir olanlara benzerliği nedeniyle yanlışlıkla toplanabilir.

Mantar uzmanları, doğada mantar toplamanın ciddi riskler taşıdığını vurguluyor. Türkiye Mikoloji Derneği'nden yapılan açıklamada, "Bir mantarın yenilebilir olup olmadığını sadece görünümüne bakarak anlamak mümkün değildir. Zehirli ve yenilebilir mantarlar arasında kesin bir ayrım yapmak için bilimsel analiz gereklidir" ifadeleri kullanıldı.

Uzmanlar ayrıca, mantarın zehirli olup olmadığını anlamak için kullanılan halk arasındaki yöntemlerin, örneğin sütle kaynatma veya gümüş kaşıkla test etmenin güvenilir olmadığını belirtiyor.

   Mantar tüketiminin ardından zehirlenme belirtileri hissedildiğinde zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Zehirli mantarın türüne göre farklı tedavi yöntemleri uygulanıyor. Ancak erken müdahale, hayati önem taşıyor.

Zehirlenme riskini tamamen ortadan kaldırmak için uzmanlar, doğadan toplanan mantarlar yerine güvenilir çiftliklerde üretilen kültür mantarlarının tercih edilmesini öneriyor. Bu mantarlar, besin değeri yüksek olmasının yanı sıra sağlık açısından herhangi bir risk taşımıyor.

(Dilvin Altıkardeş)