SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Zihinde sürekli dolaşan olumsuz düşünceler: Ruminasyon 

Son yıllarda psikolojik sağlık alanında yapılan araştırmalar, zihinde sürekli olarak dolaşan olumsuz düşüncelerin, bireylerin ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Bu sürekli düşünce döngüsüne "ruminasyon" adı verilir ve birçok psikolojik bozukluğun altında yatan temel sebeplerden biri olarak kabul edilmektedir.

Haber Giriş Tarihi: 30.01.2025 10:44
Haber Güncellenme Tarihi: 30.01.2025 10:44
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
Zihinde sürekli dolaşan olumsuz düşünceler: Ruminasyon 

Ruminasyon, bireylerin olumsuz düşüncelere takılıp kalması ve bu düşünceler üzerinde sürekli olarak dönüp durması durumudur. Zihindeki bu düşünce döngüsü, genellikle bir stres kaynağı, geçmişteki bir hata veya çözülmemiş bir problemle ilgili olabilir. Kişi, zihninde bu olumsuz düşünceleri tekrar tekrar geçirir, ancak genellikle çözüm odaklı bir düşünme süreci gerçekleşmez. Bunun yerine, kişi kendisini daha fazla stres altında hisseder ve bu durum ruh halini kötüleştirir.

Uzmanlar, ruminasyonun, depresyon, anksiyete, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik rahatsızlıkların gelişmesinde önemli bir risk faktörü olduğunu belirtiyor.

   Yapılan son araştırmalara göre, zihindeki olumsuz düşüncelerin sürekli hale gelmesi, beyindeki kimyasal ve yapısal değişikliklere yol açabilir. Ruminasyon, beyindeki stresle ilişkilendirilen bölgeleri daha fazla aktive eder ve kişiyi olumsuz düşüncelerle boğarak zihinsel sağlığı olumsuz etkiler.

Birçok psikolog, ruminasyonun depresyonun temel nedenlerinden biri olduğunu savunuyor. Çünkü ruminasyon, kişi ne kadar olumsuz düşünceleri üzerine odaklanırsa, depresyon semptomlarının daha da şiddetli hale gelmesine yol açar. Ayrıca, kaygı ve stresle birleştiğinde, bireyin güncel yaşamda sorunlarla baş etme becerisini zayıflatabilir ve işlevsellik kaybına yol açabilir.

   Yapılan klinik araştırmalar, ruminasyonun özellikle depresyonu tetikleyen bir faktör olduğunu doğrulamaktadır. Örneğin, 2024 yılında yayınlanan bir çalışmada, ruminasyon ve depresyon arasındaki ilişki daha da netleşti. Çalışma, ruminasyonun, depresif bireylerin düşüncelerinin tıkalı ve sabit kalmasına neden olduğunu gösterdi. Araştırma sonuçlarına göre, olumsuz düşüncelerle sürekli meşgul olmak, kişilerin duygusal durumlarını daha da kötüleştiriyor ve depresyon semptomlarını şiddetlendiriyor.

Bir diğer araştırma ise, ruminasyonun anksiyete bozukluklarıyla olan bağlantısını inceledi. Bu çalışma, ruminasyonun anksiyeteyi artırarak, kişilerin korkuları ve endişeleriyle başa çıkmalarını zorlaştırdığını ortaya koydu. Ayrıca, ruminasyon, çözüm arayışını engelleyebilir, çünkü kişi sürekli aynı düşünceler etrafında dönerken, çözüm bulmaya yönelik bir çaba harcamaz.

Ruminasyonun beyin üzerindeki etkileri de dikkat çekici. 2023 yılında yapılan bir nörobilimsel çalışma, ruminasyon yaşayan bireylerin beyinlerinde belirli bölgelerin daha fazla aktive olduğunu buldu. Özellikle, prefrontal korteks ve amigdala arasındaki bağlantılar, bu olumsuz düşünceler sırasında artış gösteriyor. Bu durum, bireylerin duygusal reaksiyonlarını yönetme yeteneğini zayıflatabilir. Beynin bu bölgelerindeki aşırı aktivite, olumsuz düşüncelerin daha uzun süre sürmesine ve kişiyi psikolojik olarak daha fazla etkilemesine yol açar.

Uzmanlar, ruminasyonu engellemek için birkaç strateji öneriyor. Bunlar arasında mindfulness (farkındalık) teknikleri, bilişsel-davranışçı terapi (BDT) ve stres yönetimi uygulamaları yer alıyor. Mindfulness, kişinin şimdiki anın farkına vararak, zihnindeki olumsuz düşünceleri durdurmasına yardımcı olabilir. Bilişsel-davranışçı terapi ise, bireylerin olumsuz düşünce biçimlerini tanımalarına ve daha işlevsel düşünme şekilleri geliştirmelerine olanak tanır.

Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı uyku alışkanlıkları geliştirmek ve stres yönetimi tekniklerine başvurmak da ruminasyonun etkilerini azaltabilir. Uzmanlar, bireylerin bu teknikleri birleştirerek daha sağlıklı düşünce süreçlerine ulaşabileceklerini belirtiyor.

(Dilvin Altıkardeş)

Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
ŞehirMedya En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.