25-30 yıl önce babamların karşı dairesinde Meryem ve Adem adında bir çift vardı. Ne zaman oraya gitsem bu vatandaşın Meryemi öldüresiye dövdüğüne tanık olurdum. Bir defa polisi bizzat aradım 'Biz o işlere bakmıyoz yea' tarzında cıvık, gevşek bir cevap aldım. Benim jenerasyonumdan herkes bilir. Polis, aile içi şiddete asla karışmazdı. Bırakın polisi, komşular da karışmazdı. Her evde olurdu öyle şeyler tarzında kanıksanmış, trajik bir durumdu bu. Yıllar geçti bu saçmalığı dert edinenler çıktı sağolsunlar, kanunlar ile bu soruna son vermek için çalışmaya başladılar. Ancak toplumsal dönüşumlerin sancılı sürecinden bu konu da fazlası ile nasibini aldı. Adem gibi adamlar şikayet edildiklerinde artık polis dahil oluyor, karakolda 6284 ismini duyan, 'yuvamı bu kanun dağıttı' diyerek ciyaklıyor. Buna kendisi ve çevresi de yürekten inanıyor. Bu insanların inandıkları ve toplumu inandırmak istedikleri yalan 'kadının bir Alo'su ile yuvam yıkıldı.' cümlesidir. Bu yalanın özü 'eskisi gibi zulüm edemiyorum' dur aslında.  

2019 yılında memleketim Eskişehir'de Ayşe Tuğba Aslan isminde 45 yaşında bir kadın sokak ortasında eski kocası tarafından başına aldığı 8 satır darbesi ile öldürüldü. Ayşe Tuğba, bir anaokulu mutfağında bulaşıkçıydı. Eski koca mahkemede Ayşe Tuğba'nın kendisini aldattığını söyledi. Ölümünün ardından savcılıkta 23 tane 'ölüm tehtidi alıyorum, ben ölünce mi yardımcı olacaksınız' yazılı dilekçesi bulundu. Eşin seni aldatıyorsa ve başından attıysan abdest alıp şükür namazı kılacak adamlar, bu kadınlara tebelleş olup öldüresiye hastalıklı bir nefretle cinayet işliyorlar. Ben manyağım tekiyim demek yerine, toplumun bu adamları lanetlemesi yerine hastalıklı bakışlarını 6284 e yönlendiriyorlar.Yüzlerce var fakat bir tane daha örnek vereceğim. Tülay Erşahin Yaşar onlarca şikayetinin ardından, 8 Mart 2023 kadınlar gününde, açtığı davanın delil yetersizliğinden takipsizlik verildiği gün eşi tarafından sokak ortasında öldürüldü.

'6284 kadına karşı şiddetle mücadelenin mekanizmalarını içeren bir yasa. Şiddet uygulayan kişinin, mağdurun çevresine yaklaşmamasını sağlayan, koruma önlemleri ile etkili şekilde mücadele hükümleri içeren yasa.' Google'a 6284 yazıldığında çıkan yasa tanımı budur. Demek ki bu yasa yeteri kadar uygulanmıyor. Neden? Savcısı, hakimi, avukatı, polisi vs bu zincirde görevli insanlar işlerini yapmıyor da ondan.

Biz kadınlar, daha küçük bir kız çocuğu iken kendimize uygulanan haksızlığa/şiddete karşı tepkisiz kalmayı öğrenerek büyüyoruz. Hiç sorumluluğumuz yokken bir erkeği kışkırtmış/ayartmış olabiliyoruz mesela. Sabahları bir lisenin okul servisine binerken 'Günaydın Yusuf abi' dediği için 'onun da bende gönlü var' diyerek kız öğrenciyi kaçıran şoför tanımıştım. Şoför kendinden son derece emindi. Kız öğrencinin kendisine günaydın dediğini, önce ayartıp sonra vazgeçtiği gibi hayal ürünü bir savunma yapmış, kıza toplumda kendisini rezil ettiği için düşman olmuştu. 

2022 yılında göz göre göre çoğu sokak ortasında 381 kadın bu hasta adamlar tarafından öldürüldü. Ben eminim yüzlerce kat sayıda kadın, nefes alıyor fakat ölü.
Erkek dünyasında el kalkmayacak, saygı duyulacak tek kadın anneleri. Kız kardeş, kız, eş bunlar şiddet görüyorsa mutlaka kaşınmıştır ve adamı çileden çıkardıkları için suçludurlar. Küçük büyük istisnasız tüm kadınlara sorabilirsiniz. Yetiştikleri evlerde uğradıkları haksızlıkları bir bir anlatırlar. İşte bu yüzden çıktı bu yasa. Özlem Zengin gibi devlet tarafından bu iş için görevlendirilen bu kadına bile, hakaret/tehdit eden bir kafa yapısı ile mücadelenin sembolüdür 6284. Uğradığı zulüm Özlem hanımı kamçılıyor olmalı ki, asla yolunda dönmüyor, taviz vermiyor. Eşler sizin arkanızı toplayan anneniz, bakım vereniniz değildir. Onlardan anne şefkati, anne kayırması beklemek evliliği ekseninden çıkaran ana unsur. 'Annelerimiz neler çekti' tarzında cümlelerle bu durumu meşrulaştıramazsınız. Bu durum annelerinizin kolunun kanadının kırılması ile yaşadıkları çaresizliğin sonucudur. Frekans tutmuyorsa 2 yetişkin gibi herkes kendi yoluna gidebilir. Yasa, bunu sağlamak için yıllardır çalışıyor. Hakkını arayan kadınlara takılan isimlerin başında 'feminist' var. Feminizm, kadınların erkek işlerinde 1/4 ücretle çalıştırılması ile başlayan bir başkaldırı hareketidir. Bu şemsiye altında farklı oluşumlar toplansa da işin özü budur. Çocuklarım kocaman çocuklar olana kadar montları dahil herşeylerini diktim, ördüm. Beslenmelerine, temizliklerine, eğitimlerine, inanç dünyalarına hep dahil oldum. Makbul kadın sıfatları sayılan sıfatlara sahibim, ama feministim. Kendimi çok farklı işlerle makbul kadın olarak kabul ettirmeyi isterdim. Maalesef sunulan seçenekler bundan ibaretti.

Hiçbir partinin, inancın bu kafada insanlara ihtiyacı yok, sırtta yüksünüz. Konca Kuriş gibi kadınlara tahammül edemeyip öldüren bir kafa ile mücadelenin sonucudur 6284. Uzun soluklu bir süreç olduğunun farkında, pes etmeden işlerini yapan, ahlaklı ve kaliteli kadınlardır bu işlere soyunan kadınlar. 
Haddinizi öğreneceksiniz. İcabında Özlem hanımın karşısında düğmenizi ilikleyip emir alacaksınız. Allah kolaylık versin.