SON DAKİKA
Hava Durumu

Pandemiyle mücadele için PCR yeterli değil!

Yazının Giriş Tarihi: 15.10.2021 19:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.10.2021 19:56

Bir yandan Delta ve Delta Plus varyantı artarken diğer yandan da hastanede yatan aşısız hasta sayısındaki yüksek rakamlar devam ediyor. Ancak halen aşı karşıtlığı da ülkemizde ve dünyada devam ediyor. Aşı olmayan kişilerden de negatif olduğunu belgelemesi yani PCR testi yaptırması isteniyor. Prof. Dr. Haydar Sur, aşı yaptırmayanlardan istenen PCR testinin pandemiyle mücadelede yeteri kadar etkili olmayacağını belirtiyor. 
Pandemiyle birlikte hayatımıza giren varyantların birbirine karşı farkları var mıdır, bunu da henüz bilemiyoruz. Henüz yeterli bir bilgi olmadığını Prof. Dr. Haydar Sur da belirtiyor ve şunları söylüyor: “Bu varyantın, aşı ile bağışıklanmış kişilerdeki davranış şeklinin de ne olduğu henüz tam netleşmiş değil. Önümüzdeki süreçte bu bilgiler bilim adamları tarafından çalışılan sonuçlar dünyayla paylaşılacaktır. Ancak Delta, Delta Plus ya da başka isimli bu varyantlar ne son olacaktır ne de bunların erkenden, önceden karakterleri tahmin edilebilecektir. O yüzden bizim hazırlıklı olmamız, koronavirüsün varyantlarıyla uğraşmaktan daha önemli olacak şekilde tümünün kökünü yok edecek stratejilere sığınmamız gerekir.” 
Ancak unutulmaması gereken pandemi savaşını kazanmakta en güçlü silah sadece aşı; “Aşı yaptırmayan insanlara çağrımız şudur: Lütfen aşınızı yaptırın. Aşının bir tehlikesi yok. Bilim ne söylüyorsa onun sesine kulak verin. Ne kadar çok vatandaşımız aşılanırsa o kadar az yeni varyant ortaya çıkacaktır. Yani kendinizi aşılatmamakla sadece kendinize değil, bütün topluma, böyle yeni varyantların üremesi için zemin oluşturuyorsunuz. Bu büyük bir vebaldir ve sorumluluktur.” 
Aşı olmayanlardan PCR testi istenmesinin bulaşın önüne kısmen geçebileceğini belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Bulaşın önüne kısmen geçebilir ama PCR testi % 100 belirleyici olsaydı aşının yerini tutar diyebilirdik. %70, %75’ler oranında belirleyici özelliği olan bir testten bahsediyoruz. Hâlbuki aşıda %90, %95 oranında doğrudan hastalıktan bizi koruyan bir önlemden bahsediyoruz. Aşının yerini asla tutmaz. Ama yine de insanların en azından hastalığın taşıyıcısı olmadığını belgelemesi, başka insanlara sorumluluğu olduğunu hatırlatması açısından önemlidir.” diyor.
Prof. Dr. Haydar Sur, aşıya karşı tereddütü olanlar dairse sabır ve anlayışla yaklaşıp doğru bilgi ve ikna yolu izlenmesi gerektiğini anlattı. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.