Abaküs, hatırladınız mı? hani ilkokulda sayıları basitçe toplamak ve çarpmak için kullanırdık, yanılmıyorsam on sıra dizilmiş bir sürü boncuktan oluşurdu. Ben çok severdim.

Kimisi tahtadan kimisi plastikten olurdu. Boncukları hareket ettirdikçe ne hoş sesler gelirdi.

Keşke sadece ilkokulda değil, unvanı işletme profesörü olan kişilere de kullanımı mecbur yapılsa.

Niye mi? beraber düşünelim mi? 

Bütçe görüşmelerini izliyor musunuz bilmiyorum, ben naklen izlemeye yetişemesem de tekrarlarını izlemeye çalışıyorum.

Geçen gün İP adına meclis grup başkanı Bursa milletvekili “Prof.Dr” İsmail Tatlıoğlu kürsüden bizlere seslendi, bizde dikkatlice dinledik. “Prof.Dr” Tatlıoğlu Osmangazi köprüsünün maliyetini tiye alan bir bölümü konuşmasına eklemişti.  (Bu konuşması vekilin twitter sayfasında video olarak var) Prof.Dr. olan vekilimiz kartona bastırdığı ve çok uzaklardan görülebilecek ölçülerde bir Osmangazi köprüsü resmi ve altında 13.015.630.000 rakamlarının yer aldığı bir görsel kullanarak şunları anlattı. “Ben bunu bilen bir arkadaşıma gösterdim bu rakam var olan kurdan hesaplandıysa bu iyi bir iş olmuş yani aşağı yukarı 1,650 milyar dolara iyi iş olmuş dedi ama ortalama kurdan hesaplarsak, o zaman burada 300-350 milyon dolarlık bir fark var dedi peki dedim bunun tamamı dolarsa” (bunu söylediğinde ağız epey bir açıldı, gözler meclisi özellikle HDP sıralarını süzdü, eldeki karton 180 derece tur attı, yani şaşkınlığı vücut diliyle belli etmek istedi belli etti ve alkışlar koptu mecliste). Devam ederek, tamamı dolarsa???

“Hocam dedi o zaman bunun dört tane ayağında 160 ton altın yoksa böyle bir köprüde yoktur dedi”     

Şimdi İsmail en yakın yerden bir bilgisayarı kapağından açıyorsun (akıllı cep telefonu da olur derdim ama HDP ile anayasa yazışmaları yoğunluğundan siz bilgisayarı tercih edersiniz diye düşündüm) bilgisayar açıldıysa masa üstünde Chrome veya Edge gibi bir programa tıklayın, “Google” yazın gelen sayfanın boşluk kısmına “Osmangazi köprüsü projesi” yazın. Yazdın mı? güzel bak şimdi gerçeklerle yüz yüze kalmana saniyeler var, ağzını kapalı gözünü açık tutup bir bardak su hazırla yanına, hazırsan beraber okuyalım mı? arkadaşına da haber et oda bizimle beraber okusun.

Ne yazıyor Prof Dr. İsmail? Osmangazi köprüsünün maliyeti 1,2 milyar dolar.

Köprü ve otoyolların toplam maliyeti 6,9 Milyar dolar.

Sende okudun değil mi? arkadaşına bir sor ne yazıyormuş? Ne dedi? “Hocam köprü 1,2 milyar dolarmış vallahi çok iyi iş çıkarmışlar” dedi değil mi? elbette öyle diyecek, sana da öyle demişti hatırla “1,650 milyar dolarsa iyi iş hocam” demişti sende kürsüden bunu söylemiştin hatırladın mı? kaça yapılmış köprü 1,2 Milyar dolar yani çok iyi iş çıkarmışlar.

Şimdi, Prof.Dr. İsmail hocam, bu projenin adı Gebze-Orhangazi-İzmir otoyol projesi 384 KM otoyol ve 49 KM bağlantı yolları olan bir proje ve bu projede Osmangazi köprüsü de var. Hani senin elinde salladığın o fotoğraftaki köprü, yani dünyanın en uzun dördüncü asma köprüsü. İste bu büyük projenin toplam maliyetinin yüzde 19’u bu köprüye harcanıyor. Yani senin uydurduğun demeyelim ama arkadaşının seni yanılttığı gibi 13 milyar dolar nereden çıkıyor?

Bu büyük projenin tamamı 6,9 milyar dolarken Prof.Dr. İsmail Hoca bu 13 milyar küsur DOLAR rakamını nereden buluyor? İşletme fakültesi öğretim üyelerine milleti işletme vazifesi mi veriliyor? İnşallah izah eder.

Zira izah edemediği müddetçe işletme fakültesi öğretim üyesi olarak o unvanları ne zaman, nereden almış insanın aklına türlü şeyler geliyor, sorular filan çalınıyordu hatırlarsınız, hocalar rüyada cevapları görüp sınava girenlere veriyordu filan bir sürü şey geliyor insanın aklına.

Yazının başında sorduğum Abaküs teklifime ne cevap verdiniz? Haksız mıyım?

Acaba diyorum, İP yöneticilerinin tamamına Abaküs dağıtılsa mı?

Şu köprünün ayaklarındaki 160 ton altını çıkarma işini İsmail Hoca, il başkanı Selçuk Türkoğlu’na vermeli, Vekilin “13 Milyar dolara yapıldı” dediği köprüden 160 ton altını çıkarmak tamda il başkanına göre bir iş. İl başkanı da önündeki rakamı 300 değil 600 yapmakla meşhur.

İyide öyle bir altın yok ki köprü ayağında diye sormayın, olmayanı söylemekte, olmayanı yazmakta, olmayanı oynamakta çok mahir bu il başkanı.

Bu il başkanı memur sendikasında başkan olduğu dönemde böyleydi. Ne eylem yapsa hemen o kılığa giriyordu. Bir eylemde bir memur hanımın görev yeri değiştirilmiş Selçuk Bey arkadaşlarını alıp o kurumun önünde eylem yapıyor “AKP li olmayan memurun üstünden silindir geçiriliyor” diye bir basın açıklaması okuyor bu sırada kiraladığı bir asfalt silindiri gelip maket bir memurun üstünden geçmesi planlanıyor ama silindir gelmiyor, bu defa bir kamyonet kiralıyor, kamyonet gelip maket memurun üzerinden geçiyor eylem bitiyor. Eylemin videosu var internette tam bir komedi. Yani onun diliyle “AKP”, memurları kamyonetle eziyor ama Selçuk başkanın görev yeri hiç değişmiyor yani kamyonet sadece maket memurları eziyor. Neresine gülseniz az.

Geçen gün bu il başkanı kafasına kasket takarak “yazıyor, yazıyor” diye bağırarak eylem yaptı. Bende merak ettim acaba ne yazıyor diye? Acaba dedim İP il başkanları partideki FETÖ üyeleri bulunsun diye imza toplayarak Meral hanıma mı sunmuş? Ya da PKK ile anayasa yaparken İP Milletvekili Ahmet Kamil Erozan maddelere karşı çıkıp toplantıyı mı terk etmiş? Maalesef bunlar değilmiş yine Alinur Aktaş halktan aldığı yetkiyle Bursa’nın tanıtımı için bir iş yapmış bu arkadaş buna çok bozulmuş bağırıyor “yazıyor yazıyor” diye. Ne yapsın Alinur Bey? Bursa’yı tanıtmak için referandum, masa sandalye alırken kamuoyu yoklaması mı yapsın.

Yazıyı burada bitirmekte fayda var ama hala aklımın almadığı şey şu,

İP meclis grup başkanı Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu Prof.Dr ve İşletme fakültesi öğretim üyesi olmasaydı acaba ne olurdu? İl başkanı olur muydu?

İP il başkanı tiyatrocu olmasa ne olurdu?

Sonuç değişmezdi sanırım çünkü partilerinin, AK parti ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığından başka bir siyaseti yok, bu siyaset için birlikte olamayacakları parti ve örgüt yok, bu siyaset için başvurmayacakları yalan, dolan, algı yok.  

Selam ve Saygıyla.