Tam da dediğimiz gibi oldu. Diplomatik yollar denendi. Bu yolla bir şey elde edilemedi. İşin tam burasında Sayın Başkanımız gereğini yaptı ve uluslararası hukukta “reciprocityprinciple” olarak bilinen mütekabiliyet esasına göre cevap verilmesi talimatını verdi. Önceliği diplomatik temaslara vererek de bunu yapmak istemediğimizi, mecbur kaldığımız için böyle bir cevabın uygun görüldüğünü tüm dünyaya ilan etmiş olduk. Sayın Başkanımız bu durumu şöyle ilan etti:

"ABD'nin son attığı adım Türkiye'ye karşı çok saygısız bir adımdır. Stratejik ortaklığımıza yakışmayacak bir adım bu. Biz de buna karşı ABD'nin Adalet ve İçişleri bakanlarına ait Türkiye'de mal varlıkları varsa dondurma kararı alacağız. Siz bunu yaparsanız, biz de bunu yaparız. Sn. Trump'a bunları söyledim. Türkiye ile bu alanda bu şekilde bir yaklaşım doğru değildir. Eğer samimi hareket edeceksek, gerçekten stratejik bir ortaksak ortaklığımızın gereğini yapalım. Benim kalkıp İçişleri Bakanımı, Adalet Bakanımı, Brunson ile ilgili olarak, 'onu yakından takip etti, ona şöyle yaptılar, böyle yaptılar' demek suretiyle Amerika'daki mal varlıklarına el koyuyoruz mantığı, mantık değildir."

Yine de diplomasinin terk edilmediğini görüyoruz. Sayın Başkanımız şöyle diyor:

“Diplomasi kanalları çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Yakında aklın yolundan giderek aramızdaki ihtilaf konularının önemli bir bölümünü geride bırakacağımızı düşünüyorum.”

Papaz olayının nerelerden kaynaklandığı bizce malum. CIA ortalığı karıştırmak için bu ajanını kullanıyor. Ajan da öyle sıradan bir ajan değil. Paganların en güçlü vitrin kuruluşu “Evangelist Kilisesi” nin papazı. Onlar Amerikanca “Pastor” diyorlar. Burada Evangelistlerin ne olduğu, neyi nasıl yaptığının detayına girecek değilim. Bu konuda ciltler dolusu kitap yazıldı, yazılıyor. Hiçbiri de gerçekleri tam olarak açıklayamıyor. Bir gün inşallah bu konudaki araştırmamı bitirip yayınlarım.

Sayın Başkanımızın bu sözleri söylediği Ankara'da yapılan AK Parti Kadın Kolları Kongresi'nde söylediği çok daha önemli şeyler var aslında. Mesela şu sözleri:

"Katil sürülerinden işledikleri cinayetlerin hesaplarını soracağız. Parlamentoya girsinler diye onlara destek verenler de bunun hesabını verecektir."

Bu sözler çok önemli. Özellikle de “Parlamentoya girsinler diye onlara destek verenler de bunun hesabını verecektir.” Bölümü çok önemli. Bahse konu desteği verenler bu sözlerden sonra tir tir titremeye başladı bile. Terörü, teröristi destekleyen yerli ve yabancı kişiler (Papaz haricinde içimizde yaşayan yabancılar kastedilmektedir) ve içimizdeki her türlü kurum ve kuruluş mercek altına alınmıştır. İstihbarat birimlerimizin topladığı delillerle gereği yapılacaktır.

Bu gibi hainler de hakkettikleri cezayı bulacaklardır.

Sayın Başkanımız bunu ilan etmiştir.