Türkiye önceki akşam gerçek anlamda büyük bir kepazeliğe tanıklık etti. Bir spor kulübü lüks otomobiller, şatafatlı yaşamlar süren birkaç züppeye para yetiştirmek için yardım kampanyası başlattı. Yazılar olsun ki bu rezilliğe devletimiz de izin veriyor.

Tarihi 112 yıl önceye dayanan ve ülkenin en büyük kulüplerinden biri olan Fenerbahçe’ye operasyon çekiliyor. Daha yaz başında milyon avrolar yatırılarak alınan topçular, gönderilen hocalar ortadayken kulübün borçları nedeniyle ceza almamış için kampanya düzenleniyor. Tabi bu turpun görünen sapları, köklerde ne var acaba?

Bir yıl önce büyük umutlarla ve yaygarayla ve de akıl almaz bir rüzgarla Fenerbahçe’ye kurtarıcı olarak geldi Ali Koç. 20 yıldır başkanlığı kimseye bırakmayan Aziz Yıldırım’a çok ağır bir fark atarak kazandı başkanlığı. Rüzgâr öyle estiriliyordu çünkü. Ama Türkiye’de hiçbir şey olmadığı gibi bu da tesadüfi olmadı tabi.

Çok değil yakın bir geçmişte Türkiye Cumhuriyeti Devletine Taksim’de kalkışmaya kalkan Gezicilere kol kanat geren, onları himaye eden ve lojistik sağlayan Ali Koç, zaten muhafazakâr kesim tarafından tutulmayan ancak bu gezici tayfası ve zihniyet tarafından putlaştırılan bir ailenin mensubu.



Neyse kısa zamanda Fenerbahçeliler de Türk futbol seyircisi de Ali Koç’a bağlanan umutların boşa çıktığını gördü. Aziz Yıldırım ne yapar eder Fenerbahçe’ye gereken parayı bulurdu. Gerekirse cebinden koyar o parayı bulurdu. Ancak Koç’un öyle bir niyeti yoktu.

En iyi bildiği şeyi yaptı. Yardım kampanyası düzenleyelim. Yani bir kez daha gözler saf Fenerbahçe taraftarına, asgari ücretliye ya da toplumun alt kesiminden parayı alıp Ferrari ile gezen züppelere yedirecekler. Umarım plan sadece budur. Ali Koç deyince akla saflık gelmiyor ne de olsa.

Acun Ilıcalı. Medya sahibi. Neye hizmet ettiğini belli olmayan toplumun genel yapısını bozmaya yönelik programları ile bir de evlenmeleri boşanmaları aşklarıyla gündeme gelen bir medya yüzü diyelim.

Yanına komedyen Cem Yılmaz’ı ve Ali Koç’u alıp canlı yayında sözüm ona kazan kazan isimli bir canlı yardım toplama programı yapıyor. Sanırım 300 bine yakın forma ki tanesi 300 lira ve 1 milyona yakın sms atılmış ki bunun da bir sms bedeli 20 lira.

Sosyal medyada da büyük tepki gören bu yardım kampanyasında toplanan paralar şımarık topçulara, kulüpleri dolandıran bir kısım menajerler, lüks restoranlarda yemeklere, topluca tutulan uçaklarla gidilen gezilere lüks otellere filan harcanacak.

Eğer arkasında başka bir plan yoksa. Yani Ferrariye binenlere parayı dolmuşla maça gidenlere ödetiyorlar. Devlette vatandaşının bu şekilde dolandırılmasına müsaade ediyor.

Spor kulübüne bu şekilde yardım toplamak ne ola birader. Toplayacaksanız hastalara, mazlumlara, mağdurlara toplayın. Üstelik ilk milyonları da Acun Ilıcalı, Cem Yılmaz ve Ali Koç cebinde koyarak yapsın bu işleri. Devlet toplanan para el koymalı.

Koca Türk futbolu ve köklü kulüpleri adam gibi yönetilmeli, Dilencilik yapmamalı. Türk futbolunun hani marka değeri vardı. Dilenci düzeyinde marka oldular.

Bu arsızlığa bu utanmazlığa bu terbiyesizliğe devlet sessiz kalmamalı. İki züppeye milyonlar döküp onlara lüks yaşam, alkol, kadın, eğlence, lüks araç vs sağlanacak diye bu ülkenin insanlarının duyguları sömürülmemeli, istismar edilmemeliler. Bu istismarcılara da devlet ibretlik bir ders verse ne güzel olur…