AK Parti Yenişehir Belediye Başkan aday adayı Süleyman Çelik: 'Yenişehir kabuğunu kıracak'

Röportaj: Canan GÜLEÇ

“Ulaşımda Yenişehir’in bu denli ön plana çıkmasının sanayileşmenin bile önünü açacağı görüşündeyim fakat tarımsal sanayinin ötesindeki yapılaşmanın planlanmış ayrı bir bölgede olmasından yanayım. Toprak kaybedilince yerine konulamaz. Yenişehir hava, kara ve demiryolu ulaşımın buluştuğu nokta olacak ve tarım mamullerinin ülkeye ulaştırılmasını sağlayacağız. Şuana kadar Yenişehir yıldızı çok parlamayan, göz ardı edilen, ötelenmiş bir ilçe gibi görülüyor. Ama şuan ki değerleri üst üste koyduğunuzda, bir Boğazköy barajı tam anlamıyla sulama yapmak için devreye girdiğinde, Devlet Su İşleri yatırımı olan sulama kanalları bittiğinde, Ulaştırma Bakanlığımızın devlet demiryolları bünyesindeki hızlı tren projesi bittiğinde, yine karayolları ağının İznik ve İnegöl kısmı tamamlanıp birleştirildiğinde Yenişehir kabuğunu kırıp büyük bir patlama yapacaktır. Bunu öngörerek de biz yerel yöneticilerin gerekli yatırım hamlelerini planlaması gerekmektedir.”

 

Yenişehir Belediye Başkanlığı’na talip olan Süleyman Çelik, aday adaylığı açıklamasında Mevlana’nın sözlerini dile getirmiş ve “Dün ile gitti, düne dair her ne varsa cancağızım. Bugün yeni bir gün, yeni şeyler söylemek lazım” demişti. İlçenin geleceğine ışık tutacağına inandığı “yeni şeyler”i gazetemize açıklayan Çelik, Başkanlığa dair hedeflerini “Vefa borcumu ödemek istiyorum” sözleriyle özetledi.

Sizi sizden dinleyerek başlayalım sohbetimize… Süleyman Çelik kimdir?

Her şeyden önce 2014 yerel seçimlerinin ilçemize, kentimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Yenişehir’de doğdum ve o günden bu yana ticari ve siyasi çalışmalarıma ilçemden ayrılmaksızın devam ettim. 1958 doğumluyum ve şuan Büyükşehir Belediye yasaları doğrultusunda mahalle olarak geçen Yolören Köyü’nde dünyaya geldim, ilköğrenimimi köyde, orta ve lise eğitimimi ilçemizde tamamladım. Daha sonrasında da üniversite eğitimim için gurbete gitmem gerekti. O dönemdeki adı Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi olan Gazi Üniversitesi’ni kazandım. 1976 yılında girişimi yaptım ve 1981 yılında da elektrik mühendisi olarak mezun oldum. 1984 yılında Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde Devlet Su İşleri’nde 1 yıllık kamu deneyimim oldu. Bu bana devlet çarkının  nasıl döndüğünü öğrenmek konusunda da devamında özel hayata dair de çok değerli deneyimler kazandırdı. Görevimden istifa ettikten sonra da Yenişehir’deki ticari hayatıma devam ediyorum, 35 yıllık bir süreç. Şuan müdürlüklerini yaptığım enerji sektöründe faaliyet gösteren 2 ayrı şirketim var. Evliyim, 3 çocuğum var, torunlarım var. Erken bir yaşta evlendim ve isabetli bir karar olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. 1978 yılında nişanlanıp 1 yıl sonra evlendim. Eşimle aynı köydeniz ve isabetli bir karar olduğunu yıllar geçtikçe anlıyoruz. İlk çocuğumuz kızdı ve ondan 14 yaşında bir erkek 6 yaşında da bir kız torunum var. 2. çocuğumuz erkek, beraber çalışıyoruz, 7 ve 4 yaşlarında iki kız torunumla birlikteyiz. 3. çocuğum da Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Elektrik Mühendisliği bölümünde okuyor, baba mesleğine devam edecek gibi görülüyor.

İş yaşamınıza dair anlattıklarınızda dikkatimi çeken bir detay var, onun üzerine konuşalım isterim. Devlet sektöründe çalışmak her zaman iş ve maaş garantisi olarak görülür, günümüzde de böyle yıllar evvel de böyleydi… Oysa siz memuriyeti bırakıp özel sektöre geçip kendi işinizle ilçeye katkı koymaya çabaladınız. Böyle bir riski neden aldınız?

Ben, çalışıp üretmekten yanayım, bunu yaparken de kendi imzamı atmak, kendi projelerimi üretmek istedim. Devletten ayrılıp kendi işimi kurmamın sebebi de buydu, düşündüklerimi düşlediklerimi kendim risk alarak hayata geçirebileyim istedim. Fakat yalnız çalışmaktan yana da değilim, başarının, kazancın paylaşılmasıyla daha da iyi olacağını  düşünüyorum. Hiçbir zaman “az olsun, benim olsun” düşüncesiyle çalışmadım. İşlerimi yaparken de hep ortaklarımla üretmeyi amaç edindim, hepimiz emek verelim, daha güzel işlerle daha çok kazanalım ve kazancımızdan da daha çok kişi faydalanabilsin. Bu düşünceyle mücadeleme devam ediyorum.  Hizmet olarak üretken olmayı, başarıyı paylaşmayı arzu ettim ve halen de bunu arzu ediyor bu yönde çalışıp üretmeyi hedefliyorum.

Siyasi hayatınız nasıl başladı ve bu dönem Yenişehir’den aday adayısınız, süreç nasıl gelişti? Anlatır mısınız?

Siyasi hayatıma 1989 yılında Refah Partisi’nde hizmet edebilmeyi aşk edinerek, İl Genel Meclis Üyesi adaylığı ile başladım. İlerleyen süreçte de Refah Partisi Belediye Meclis Üyeliği, İlçe Başkanlığı görevlerini sürdürdüm. Partinin kapatılışı sonrası da Fazilet Partisi’nden Belediye Başkan adayı olarak seçimlere katıldım. 400 oy farkla partimizi  ilçemizde 2. parti konumuna getirdik. 3 belediye meclis üyemiz o seçimde görev alabildi.2002 Genel Seçimlerinde de Saadet Partisinden Milletvekili Adayıydım. Bunun ötesinde şuan Yenişehir Ticaret Sanayi Odası bünyesinde 1 dönem meclis üyesi, 2 dönemdir de meclis başkanıyım. Ayrıca Bursa MÜSİAD üyesiyim. Bu dönem, gerçek manada hizmetin zamanının geldiğine inanıyorum. Hem ticari çevremle hem de özel yaşamımdaki  dost ve  arkadaşlarımla bu dönem ilçeme hizmet etme arzusunda ve çabasındayım. Yetiştiğim köy ortamını, o günkü koşullarda aile büyüklerimin yapmış olduğu  fedakarlıklarını biliyorum. Bunu görerek yetişen birinin de ailesine toplumuna borcunu ödemesi gerektiğine inanıyorum. Yine bu devletin okullarında okuduğumuz için devletin bize katkısı var. Bunu da hizmet ve vefa anlamında toplumumuza ödemek zorundayız.

Yenişehir’in ülkemizdeki birçok kent merkezini kıskandıracak bir niteliği var; havaalanı… Fakat düzenli ve yeterli bir uçuş düzeni bir türlü sağlanamadı. Bu konuda siz neler söyleyeceksiniz?

Havaalanının yıllardır çok daha farklı bir konumda, şu an bulunduğu noktanın daha ilerisinde olmasını arzuladık. Bu aşamaya gelemeyişinin nedeni de belki İstanbul’un yakın olması… Yeşilköy Atatürk Havalimanına ilaveten  Sabiha Gökçen Havalimanı’nın da devreye girmesi ile Yenişehir Havaalanı  önemini daha da yitirdi. Tarifeli seferler zaman zaman yapılsa da çok randımanlı bir çalışma sağlanmıyor. Yıllar önce yapılma aşamasındayken işlevlerinden biri de kargo taşımacılığıydı. İlçemizin tarımsal manadaki potansiyelinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi ile ilçemizdeki tarım mamulü ve yarı mamullerin nakliyesi amacıyla kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Soğuk hava depolarımız da bu konuda hizmet verecek kapasitede. Bursa, ülke genelinde değerlendirdiğimiz zaman da tarımın merkezi durumundaki bir şehir ve diğer ilçelerin üretimleri de bu yolla daha kısa sürede, daha geniş bir coğrafyaya, kalitesinden, tazeliğinden bir şey kaybetmeden sevk edilebilir. Ancak ve ancak Havalimanımızın işlerliği bu yolla daha da  canlanacaktır.

İlçeniz tarımda önemli bir üretim merkezi, tarımın vazgeçilmezi de sağlıklı sulama yapılması. Yenişehir su sıkıntısını aşabildi mi?

Yıllarca yapımı devam eden Boğazköy barajı vardı, devletimizin katkısı ve yatırımı çok büyük. Sulama amacıyla yola çıkılan bir projeydi. Refah-Yol döneminde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olan Devlet Su İşleri kökenli bir mühendis olan büyüğümüz Sayın Recai Kutan’ın da katkılarını unutmamak gerekir. O dönem ben de Refah Parti ilçe başkanıydım. Sulama amaçlı yola çıkılan Boğazköy Barajı, elektrik üretimi anlamında  proje revizesi ile üretime  kazandırıldı. Bu yoldaki çabamı da şimdiye dek siyasi malzeme olarak kullanıyor şeklinde yorumlanmasından kaçındığım için dile getirmedim. Barajda, elektrik  üretiminin yapıldığını görmek de benim en büyük bahtiyarlığım olacaktır. O yıllarda  enerji sektörünün geleceğinin ne kadar parlak olacağını düşünerek bu projenin arkasında durduk. Bunun yanı sıra sulama kapsamında borulama sistemi 2 ayrı aşamada devam ediyor: biri yer altı sondajları  ile yapılacak olan sulama, diğeri de Boğazköy Barajı sulama sistemine aittir. Yeraltı sulama projesinin yüzde 90’ı bitti, 2014’te çiftçimize hizmet vermeye başlayacak, Boğazköy barajı üzerinden yapılacak sulama projesi ise 2015 yılında hizmet vermeye başlayacak. Nihai anlamda çiftçimiz kendi imkanlarıyla yaptığı sulamayı, devlet katkısı ve kapsamlı projeyle yaptığında,sulanabilir alanlar 2 katına çıktığı gibi ürün verimliliği de  artacaktır. Bu da tarımda verimliliğin bir kat daha  artacağını  göstermektedir.

Fabrika atık sularının arıtılmadan ovaya salınması tarımdaki sıkıntılardan biri. Yenişehir’de böyle bir sıkıntı yaşanıyor mu?

İlçemizde, fabrika atıklarıyla derelerin ya da tarım alanlarının kirletilmesi durumu  olmadı. Geçmişte köy hizmetleri kanalıyla toplulaştırma projeleri gerçekleştirildi. Günümüzde ise İl Özel İdaresi ve DSİ’nin  yaptığı “ovayı deldirmeme” anlamında attığı  güzel adımlar var. Bu korunmanın da devam etmesinden yanayım. Hükümetimizin yoktan var ederek vatandaşına sunduğu projelerin sonuç vermesi için ovayı korumak gerek. Yenişehir 17 ilçe içerisinde toprak verimliliğiyle ilk sırada yer almaktadır. Boğazköy barajımızın da üzerinde bulunduğu Kocasu deremiz var. Dönem dönem buraya gelen İnegöl Organize Sanayi Bölgesi atıklarının dezavantajları oluyor.Dönem dönem tatlısu canlılarının  katliamına bile rastlandı. Arıtma tesislerinin günümüz koşullarında yetersiz kaldığını görüyorum. Bu nedenle de kullanılan arıtma sistemlerinin, sanayi atık sularının debisine  göre yenilenmesi taraftarıyım. Aksi takdirde tam arıtılmadan Boğazköy’de tutulan suyun kirli olarak ovaya salınmasından yana değilim.

Bursa Valiliği öncülüğünde başlatılan bir proje var, “Menşe-i Bursa”… Yenişehir’in bu projede yer alması için bir çalışmanız olacak mı?

Bilindiği üzere Ticaret Sanayi Odaları’nın her ay meclis toplantıları olur. Son 2 toplantımızda biz de bu konuyu meclisimizde gündeme getirdik. Bazı konularda sivil toplum kuruluşlarının önderliği gerekiyor, biz de oda olarak buradan hareketle yola çıktık. Yıllarca biberimizle tanınırdık, 20 yıl evvel biber festivali yapılırdı. Üretimdeki düşüş,çeşitli  sıkıntılar, STK’ların kendilerini  bu işe birebir adamamasıyla festival sessiz sedasız kalktı. O yıllardan sonra da yapılmadı.

Yenişehir’de çok güzel tarihi yapılar var ve çok da yıpranmadan günümüzde kullanımı sürüyor. Tarih turizmi noktasında atılacak adımlar var mıdır?

Yenişehir Osmanlı’nın ilk başkenti, 1301 ve 1326 yılları arasında başkentlik yapmış bir ilçemiz.Ne yazık ki; bugüne kadar ilçemizde tarihi değerleri ön plana çıkaracak projeler, etkinlikler yeterli düzeyde yapıldı diyemeyiz.Osmangazi’nin yaptırdığı Saraydan arta kalan Saray Hamamı,XIV.yüzyılda inşa edilen Voyvoda(Çınarlı) , Bali Bey ile Yarhisar Köyü Orhan Camii, XVI. Yüzyılda yapılmış olan Koca Sinan Paşa Külliyesi olarak bilinen çeşitli  tarihi mekanlarımız var. İlerleyen süreçte tüm tarihi mekanlarımızın geçmişteki tarihi dokularına  kazandırılması mümkün. İlçemizde gerçekleştirilen Yenişehir’in Dünü Bugünü adlı seminerin de ilçemiz tanıtımına  katkı sağladığına inanıyor ve devam ettirilmesinden yana olduğumuzu belirtmek isterim.

İlçede kentsel dönüşüm hamlesi noktasında neler yapılıyor?

Yenişehir’in  imar yapısı, Türkiye’nin başka bölgeleriyle kıyaslandığında o denli  kaçak yapılaşmayı görmek mümkün değil. Artan yoğun yerleşim talepleri doğrultusunda da planlı yapılaşma devam ediyor. Kooperatifçilik dönemi başladı ve en az 20 yıl sürdü. O dönemlerde hakikaten hatırı sayılır çalışmalar yapıldı. Özel teşebbüs firmalarının yaptığı inşaatlarda da deprem yönetmelikleri uygulanmaktadır. Yenişehir’de de TOKİ’nin klasik  soğuk beton yapılaşmasını görmek mümkün. Bundan sonraki TOKİ hamlelerinde Sayın Başbakanımızın da Yıldırım’da dediği gibi Osmanlı ve Selçuklu mimarilerini göreceğimize inanıyorum. İlçemizin güneyinde yapılan  TOKİ  konutlarımız halkımıza teslim ediliyor. Şimdi o bölgeye taşınacak olan halkımızın mahallesi boşalacak ve orada ciddi kentsel dönüşüm projesi hayata geçirilebilir.

Yenişehir gerçekleştirilecek hızlı tren ve yeni karayolu projeleri ile ulaşımın kilit noktası olacak. Bu gelişimin ilçeye dönüşü ne yönde gerçekleşecektir?

Devlet Demiryolları bünyesinde yapılan hızlı tren projesinin ilçemize hakikaten ciddi bir getirisi, kazancı olacak. 10- 20 yıl içerisinde ilçe nüfusunun 2 katına çıktığını gözlemleyeceğiz. Bu durumda altyapı ve konut ihtiyacını karşılamak için şimdiden planlama çalışmalarına başlamak gerek. Bursa- Ankara arasındaki Bilecik karayolu, Çevre yolları da tamamlanmak üzere ve bu durumda ilçede ulaşım anlamında ciddi bir adım atılmış oldu.  Bunu öngörerek şimdiden iş sahaları, kurum binaları, hizmet sektörü yatırımları yapılmalı. Ulaşımda Yenişehir’in bu denli ön plana çıkmasının sanayileşmenin bile önünü açacağı görüşündeyim; fakat tarımsal sanayinin ötesindeki yapılaşmanın planlanmış ayrı bir bölgede olmasından yanayım. Toprak kaybedilince yerine konulamaz. Yenişehir hava, kara ve demiryolu ulaşımının buluştuğu nokta olacak ve tarım mamullerinin ülkemizin heryerine olduğu gibi dünyaya da  ulaştırılmasını sağlayacağız. Şuana kadar, Yenişehir, yıldızı çok parlamayan,  ötelenmiş bir ilçe gibi görülüyor. Ama şuan ki değerleri üst üste koyduğumuzda,  Boğazköy barajı sulama kanallarıyla devreye girdiğinde, devlet demiryolları bünyesindeki hızlı tren projesi bittiğinde, yine karayolları ağının İznik ve İnegöl kısmı tamamlanıp birleştirildiğinde Yenişehir kabuğunu kırıp büyük bir patlama yapacaktır. Birde Test Merkezi’nin ilçemize marka değer katacağını göz ardı edemeyiz. Bunu öngörerek  biz yerel yöneticilerin gerekli yatırım hamlelerini planlaması gerekmektedir.

Tarım ürünlerinin mamul hale gelmesi noktasında projeleriniz var mı?

Tarım ürünlerinin mamul hale dönüştürülmesi konusunda bir salça fabrikası vardı, ne yazık ki kapatıldı. Tekrar salça, turşu, reçel ve paketleme  tesislerinin  kurulmasından yanayız. Tarımsal sanayinin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Çiftçimizin ürettiği mahsulün, yarı mamul ya da  mamul olarak ihracatının yapılmasından yanayız. Dışarıdan alım yapmaya gelen ve tüccar olarak tanımladığımız kişilerin ürünü çok düşük fiyattan adeta talan eder gibi aldığını, ödemeler konusunda da çiftçimizi mağdur ettiğine üzülerek şahit oluyoruz. Bu durumun son bulması için tarımsal OSB’lerin gerek yerel yöneticiler gerekse genel merkezi yönetim tarafından desteklenerek faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. İlçemizin önünün açılması için tarımsal yatırımlar elzemdir.

Bahsettiğiniz projeler çok güzel fakat yerel yönetimlerde şöyle bir sıkıntı ile karşılaşıyoruz: Her yönetici kendi projesini gerçekleştirmek için yola çıkıyor ve bir önceki dönemin çalışmaları tamamlanamıyor. Bu konuda neler söylenebilir?

Öncelikle burada şunu ifade etmek isterim.Yenişehir’e bugüne kadar hizmet eden,bir çivi çakan,taş üstüne taş koyan herkese  teşekkür ediyor,kalbi Yenişehir için çarpan ve Yenişehir’e hizmet etmek için yola çıkan diğer tüm aday adayı arkadaşlarıma da başarılar diliyorum. Her arkadaşım belirli hedefleri göze alarak yola çıkıyor. 5-10 yıl evvelki Yenişehir ile şimdiki Yenişehir arasında nasıl bir fark varsa, gelecekte de bu fark olacak, olmalıda. Önümüzdeki 5 yıllık zaman diliminde de çocuklarımızın, gençlerimizin ve yaşlılarımızın ihtiyacı olan  yeşil alanların , sportif ve sanatsal etkinlikler anlamında çok güzel projelerin  hazırlanması gerektiğine inanıyorum.  Biz ilçe menfaatine olan tüm projeleri tamamlamaktan yanayız.

Tarım toplumunda kadınların emeği büyüktür ve genelde de göz ardı edilir. Yenişehir’de durum nasıl ve sizin kadın çalışanlar için farklı projeleriniz olacak mı?

Kadınlarımız bizim bacılarımız, analarımız. İlçemiz tarıma dayalı bir ova. Kadınımızın faaliyet gösterdiği iş alanı % 90 tarımdır. Dönem dönem bazı sivil toplum kuruluşlarımızın verdiği kurslar sonucunda belirli kollarda kadınlarımızın iş kollarında farklılaşma oluyor ve olmalı da. Kadının eğitimli olması, çocukların yetiştirilmesinde de daha sağlıklı bir toplum kazandırır. Kadınlarımız, tarım arazilerinde  zor koşullarda çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Ülkemizin kalkınmasında onların emeği çok büyük.Ülkemiz kadınının bugün itibariyle hak ettiği yere gelebilmesinde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin’in katkıları çok büyüktür.  Şimdi hükümetimizin programları dahilinde kadınlarımız için olumlu adımlar atılacağını düşünüyorum.  Genelde kadın istihdamı erkek istihdamına göre bir nebze daha düşük. Kadınlarımızın çalışacağı alternatif meslek dalları yok denilecek kadar az. Bulunduğumuz süreç aday adaylığından adaylığa geçiş süreci. Tam adını koyduğumuz projeleri adaylık sürecinde halkımızla paylaşacağız .

Yenişehir bir yandan da nüfusun gençleştiği bir ilçe… Gençlerimiz ve çocuklarımız için neler yapılmalıdır?

İlçemizde kültürel çalışmaların dönem dönem olduğunu görmekteyiz. Ancak yeterli değil. Eğitimli insanın kendisine, ailesine ve çevresine katkısı büyüktür. Gençlerimizin eğitim ve öğretimi anlamında  Milli Eğitim Bakanlığımızın  yatırımlarıyla birlikte, ilçemizin yetiştirdiği değerli büyüğümüz  Sayın İbrahim Orhan ağabeyimizin katkılarını unutmamız mümkün değildir.  Şu an 2 yıllık yüksek okulumuz  var ancak Uludağ Üniversitesinin bölümleri olan  Ziraat ve Veterinerlik Fakültelerinin ilçemize kazandırılmasından yanayız.  Ayrıştırmalara son vereceğiz, Yenişehirlilik bilincinin yerleştiği, farklı guruplara dair özentinin, birbirine sırt dönmenin olmadığı bir ilçe oluşturacağız. Tüm sivil toplum kuruluşlarıyla ortak imzalar atarak daha ilerilere taşınacak bir Yenişehir’den yanayız.