Özel okul eğitiminde hayata geçirdiği yeniliklerle adından sıkça söz ettirmeyi başaran Büke Koleji, hizmette sınır tanımıyor. Şehir Gazetesi’ne yaptığı açıklamada okul olarak gösterdikleri başarının yanında gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Büke Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Büke, yabancı dil eğitiminde Bırsa’nın önemli eksiklerinin olduğunu çarpıcı sözlerle anlattı.
Büke Eğitim Kurumları, 16 yıllık dershaneciliğin ardından Bademli’de açılan Özel Büke Koleji’yle kısa zamanda marka olmayı başardı. 12 kişilik sınıflarda verilen eğitim ve deneyimli öğretmen kadrosuyla velilerin dikkatini çekmeyi başaran Özel Büke Koleji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Büke, Şehir Gazetesi’ne verdiği röportajda “Eğitimde feda edilecek birey yoktur” sözüyle yapılması gerekenleri anlattı.
‘EĞİTİM, AİLEDE BAŞLAR’
Eğitimin başlangıç noktasında çok önemli görevler üstlenilmesi gerektiğini kaydeden Özel Büke Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Büke, “Okulculuk ya da örgün eğitim dediğimiz zaman, öğretim işin içine girer. Eğitim ailede başlar ve hayat boyu devam eder. Uzun yıllar rehber öğretmen olarak çalıştım. Hep ailelere tavsiyelerim oldu… Anne-baba olarak aynı dili kullanın çift karakter edindirmeyin” dedi.
‘EĞİTİM KOMPLİKE BİR YAPIDIR’
Büke,”Kurum içinde öğretmenimizin prensipli olması lazım. Biz yemekhanelerimizden tutun kişisel bakım temizliğe kadar pek çok önemli ayrıntıyı göz önünde bulunduruyoruz. Bunlar, toplum için yararlıdır. Okulumuzda işler hep bir sistem içinde yürür. Servis kullanımı, inme-çıkma usullerine varana kadar sistem vardır. Bu süreçlerin her şekilde ayarlanması lazım. Dolayısıyla eğitim dediğimiz yapı, o kadar komplike bir yapı ki herkese düşen önemli görevler var” dedi.
‘YABANCI DİL, ŞART’
Özel Büke Koleji’nde yabancı dil eğitimine çok önem verildiğinin de altını çizen Bülent Büke, “Öğretmenlerimiz, en az 2 yıl İngiltere’de yabancı dil eğitimi görmüş eğitimcilerden oluşuyor. Bu anlamda yabancı dili çok önemsiyoruz. Kişinin üniversite eğitimi olmasa dahi yabancı dili varsa belki çok daha iyi şartlarda yaşam standardı yakalayabiliyor. Bursa’da maalesef yabancı dil altyapısının zayıflığı söz konusu. Öğrenciler, Boğaziçi’nde ya da Galatasaray Üniversitesi’nde okurken yabancı dil olduğu için sorun yaşıyorlar. Ancak bizim öğrencilerimiz, sorun yaşamayacaklar. Vazgeçemeyeceğimiz şeylerden bir tanesi de bu. Özellikle akademik yapı, müzik eğitimi, yabancı dil eğitiminden taviz vermeyiz. İşte bu nedenle gerek özel okullar, gerekse devlet okullarının yabancı dil eğitimine ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
‘İKİ UÇLU YANLIŞ VAR’
Eğitim sistemine ilişkin önemli tespitlerde de bulunan Bülent Büke, son yıllarda tartışmalarıda beraberinde getiren öğretmen atamalarıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Büke, “Okulumdan mezun olduğum zaman ‘devlet’ diye bir takıntım olmadı benim. Burada iki uçlu yanlış var. Birinci yanlış, devletin gereğinden fazla alanlarda mezuniyet vermesi. Örneğin LYS’de siz ikinci bölümden 34 net yapınca fizik bölümüne giriyorsunuz. Hâlbuki fizik bölümüne girebilmesi için öğretmen adayının kesinlikle makine mühendisliği, veterinerlik, diş hekimliği ve eczacılık gibi bölümlerin yüzde 7’lik profilinde olması gerekiyor. Fizik ve matematik bölümleri çok zor olmasına rağmen o kadar kolay giriyorlar ki üniversiteden mezun olurken o arkadaşımızın kapasitesi ya da IQ’su 80’den 100’e çıkmıyor. 80 ise gene 80 ama öğreniyor. Başka taraftan bakarsak… Her üniversitede böyle bölümlerin olması doğru değil. Devlet önemli bir yapılanma içerisinde olmalı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kaç fizik öğretmenine ihtiyaç var? Örnek veriyorum, 500 ihtiyaç var diyelim. 100 tane bilim adamı görevlendirirsiniz. 100’ünü başka alana 300’ü de atama bekleyen öğretmen vasfında olur. Bu, devlet tarafından yapılan hatadır” ifadelerini kullandı.
‘DEVLET, SIKINTIYI GİDERMELİ’
Özel Büke Koleji Yönetim Kurulu Başkanı, lisans eğitimine yönelik değerlendirmesinde “Kişi tarafından yapılan hata, sadece ‘Üniversite okuyalım da ne olursa olsun’ mantığının olması. Avrupa’da artık insanlar, uzmanlaşmaya dönük 2-3 üniversite okuyor. Dolayısıyla uzmanlığa dönük alanlar için ciddi rehberlik hizmetleri almalılar. Devlet açmış olduğu bu kadar geniş yelpazedeki alanları kapatıp sıkıntıyı gidermeli. İhtiyaçlar doğrultsunda eğitim verilmeli ki işsizler ordusu artırılmamalı” dedi.
‘ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMAKLA BİTMİYOR’
Özel üniversitelerin verdiği mezun sayısına da dikkati çeken Büke, “Özel üniversitelerin çoğalması da diğer bir sıkıntı. Taban puan uygulanmadığıdan dolayı başarı sırası 2 yüz binlerde olmasına rağmen hukuk mezunu veren üniversiteler oluştu…Gazcılar Caddesi’ni ‘Avukatlar Caddesi’ olarak değiştireceğiz yakında. Ben vasıflı müzik öğretmeni bulamadım. Devlet şimdi engel oldu ama geçmişte dershane açar gibi üniversiteler açıldı. İçeride akademik yapı mı vardı? Hayır... Bu, çok üzücü. Çünkü bu çocuklar, bizim ülkemizin çocukları. Bugün paranız vardır ama yetişmiş elemanınız yoksa siz roket te uçak ta yapamazsınız. Bu işler, sadece parayla olmuyor. Akademik anlamda da vizyon anlamında da çocukların iyi yetişmesi lazım. Ülkesini seven, milletine saygı duyan, bu ülke için birşeyler yapmaya çalışan çocuklara o fırsatı vermek lazım. Her şey üniversite mezunu olmakla bitmiyor” açıklamasını yaptı.
‘OSMANLI İDEALİZMİNİ SAVUNURUZ’
Yabancı dil eğitimiyle ilgili değerlendirmelerini sürdüren Bülent Büke, “Türkiyede 1-2 yabancı diliniz olsun, üniversite mezunundan daha iyi iş bulursunuz.. Siyasiler arasında Türkiye’yi yöneten lise mezunları vardı. O nedenle eğitim, komplike bir yapıdır. Okullarımızdan mezun olan çocuklarımızın sadece Bursa’da değil ülkede çok güzel yerlerde olmasını, ‘Bu yöneticiler, bizim için çok güzel seyler yapmış’ denilmesini isterim. Biz son dönemde beyin göçünü azaltmaya başladık. Bu çocuklar, bizim çocuklarımız. İyi bir eğitimle bu ülke, dünyayı yönetecek bir ülke haline gelecektir. Biz Osmanlı idealizmini savunuruz. Osmanlı idealizmiyle dünyaya açılabilmemiz için kendi içimizde insanlar yetiştirip hakim olmayı da sağlayacağız” dedi.
‘ARA ELEMAN YETİŞTİRMİYORUZ’
Türkiye’yi ilerde bekleyen en büyük sıkıntının ara eleman olduğunu vurgulayan Büke, “Ara eleman yetiştirmiyoruz. Meslek liselerine giren öğrenciler var ki, devlet az puanla meslek lisesine yerleşmiş zihniyetini kırmalı. Okullarımızda güzel imkanlar var ama öğrenciler, bu okullardan mezun olduktan sonra hiçbir iş yapmıyorlar. Bu, Türkiye gibi ilerlemekte olan ülkeler için kesinlikle yapılmaması gereken bir kuraldır. Fizik, kimya öğretmeni almanız gerekiyor. KPSS’den 90 üstü almak gerekiyor. Rehber öğretmen, edebiyet öğretmeni olmak için 30-40 puan almak yeterli. Bu, doğru değil. Sayıları devlet eliyle çok iyi ayarlamanız gerekir” değerlendirmesini yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Bülent Büke: 'Bursa 'dil'e yabancı'
Özel okul eğitiminde hayata geçirdiği yeniliklerle adından sıkça söz ettirmeyi başaran Büke Koleji, hizmette sınır tanımıyor. Şehir Gazetesi’ne yaptığı açıklamada okul olarak gösterdikleri başarının yanında gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Büke Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Büke, yabancı dil eğitiminde Bırsa’nın önemli eksiklerinin olduğunu çarpıcı sözlerle anlattı.
Büke Eğitim Kurumları, 16 yıllık dershaneciliğin ardından Bademli’de açılan Özel Büke Koleji’yle kısa zamanda marka olmayı başardı. 12 kişilik sınıflarda verilen eğitim ve deneyimli öğretmen kadrosuyla velilerin dikkatini çekmeyi başaran Özel Büke Koleji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Büke, Şehir Gazetesi’ne verdiği röportajda “Eğitimde feda edilecek birey yoktur” sözüyle yapılması gerekenleri anlattı.
‘EĞİTİM, AİLEDE BAŞLAR’
Eğitimin başlangıç noktasında çok önemli görevler üstlenilmesi gerektiğini kaydeden Özel Büke Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Büke, “Okulculuk ya da örgün eğitim dediğimiz zaman, öğretim işin içine girer. Eğitim ailede başlar ve hayat boyu devam eder. Uzun yıllar rehber öğretmen olarak çalıştım. Hep ailelere tavsiyelerim oldu… Anne-baba olarak aynı dili kullanın çift karakter edindirmeyin” dedi.
‘EĞİTİM KOMPLİKE BİR YAPIDIR’
Büke,”Kurum içinde öğretmenimizin prensipli olması lazım. Biz yemekhanelerimizden tutun kişisel bakım temizliğe kadar pek çok önemli ayrıntıyı göz önünde bulunduruyoruz. Bunlar, toplum için yararlıdır. Okulumuzda işler hep bir sistem içinde yürür. Servis kullanımı, inme-çıkma usullerine varana kadar sistem vardır. Bu süreçlerin her şekilde ayarlanması lazım. Dolayısıyla eğitim dediğimiz yapı, o kadar komplike bir yapı ki herkese düşen önemli görevler var” dedi.
‘YABANCI DİL, ŞART’
Özel Büke Koleji’nde yabancı dil eğitimine çok önem verildiğinin de altını çizen Bülent Büke, “Öğretmenlerimiz, en az 2 yıl İngiltere’de yabancı dil eğitimi görmüş eğitimcilerden oluşuyor. Bu anlamda yabancı dili çok önemsiyoruz. Kişinin üniversite eğitimi olmasa dahi yabancı dili varsa belki çok daha iyi şartlarda yaşam standardı yakalayabiliyor. Bursa’da maalesef yabancı dil altyapısının zayıflığı söz konusu. Öğrenciler, Boğaziçi’nde ya da Galatasaray Üniversitesi’nde okurken yabancı dil olduğu için sorun yaşıyorlar. Ancak bizim öğrencilerimiz, sorun yaşamayacaklar. Vazgeçemeyeceğimiz şeylerden bir tanesi de bu. Özellikle akademik yapı, müzik eğitimi, yabancı dil eğitiminden taviz vermeyiz. İşte bu nedenle gerek özel okullar, gerekse devlet okullarının yabancı dil eğitimine ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
‘İKİ UÇLU YANLIŞ VAR’
Eğitim sistemine ilişkin önemli tespitlerde de bulunan Bülent Büke, son yıllarda tartışmalarıda beraberinde getiren öğretmen atamalarıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Büke, “Okulumdan mezun olduğum zaman ‘devlet’ diye bir takıntım olmadı benim. Burada iki uçlu yanlış var. Birinci yanlış, devletin gereğinden fazla alanlarda mezuniyet vermesi. Örneğin LYS’de siz ikinci bölümden 34 net yapınca fizik bölümüne giriyorsunuz. Hâlbuki fizik bölümüne girebilmesi için öğretmen adayının kesinlikle makine mühendisliği, veterinerlik, diş hekimliği ve eczacılık gibi bölümlerin yüzde 7’lik profilinde olması gerekiyor. Fizik ve matematik bölümleri çok zor olmasına rağmen o kadar kolay giriyorlar ki üniversiteden mezun olurken o arkadaşımızın kapasitesi ya da IQ’su 80’den 100’e çıkmıyor. 80 ise gene 80 ama öğreniyor. Başka taraftan bakarsak… Her üniversitede böyle bölümlerin olması doğru değil. Devlet önemli bir yapılanma içerisinde olmalı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kaç fizik öğretmenine ihtiyaç var? Örnek veriyorum, 500 ihtiyaç var diyelim. 100 tane bilim adamı görevlendirirsiniz. 100’ünü başka alana 300’ü de atama bekleyen öğretmen vasfında olur. Bu, devlet tarafından yapılan hatadır” ifadelerini kullandı.
‘DEVLET, SIKINTIYI GİDERMELİ’
Özel Büke Koleji Yönetim Kurulu Başkanı, lisans eğitimine yönelik değerlendirmesinde “Kişi tarafından yapılan hata, sadece ‘Üniversite okuyalım da ne olursa olsun’ mantığının olması. Avrupa’da artık insanlar, uzmanlaşmaya dönük 2-3 üniversite okuyor. Dolayısıyla uzmanlığa dönük alanlar için ciddi rehberlik hizmetleri almalılar. Devlet açmış olduğu bu kadar geniş yelpazedeki alanları kapatıp sıkıntıyı gidermeli. İhtiyaçlar doğrultsunda eğitim verilmeli ki işsizler ordusu artırılmamalı” dedi.
‘ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMAKLA BİTMİYOR’
Özel üniversitelerin verdiği mezun sayısına da dikkati çeken Büke, “Özel üniversitelerin çoğalması da diğer bir sıkıntı. Taban puan uygulanmadığıdan dolayı başarı sırası 2 yüz binlerde olmasına rağmen hukuk mezunu veren üniversiteler oluştu…Gazcılar Caddesi’ni ‘Avukatlar Caddesi’ olarak değiştireceğiz yakında. Ben vasıflı müzik öğretmeni bulamadım. Devlet şimdi engel oldu ama geçmişte dershane açar gibi üniversiteler açıldı. İçeride akademik yapı mı vardı? Hayır... Bu, çok üzücü. Çünkü bu çocuklar, bizim ülkemizin çocukları. Bugün paranız vardır ama yetişmiş elemanınız yoksa siz roket te uçak ta yapamazsınız. Bu işler, sadece parayla olmuyor. Akademik anlamda da vizyon anlamında da çocukların iyi yetişmesi lazım. Ülkesini seven, milletine saygı duyan, bu ülke için birşeyler yapmaya çalışan çocuklara o fırsatı vermek lazım. Her şey üniversite mezunu olmakla bitmiyor” açıklamasını yaptı.
‘OSMANLI İDEALİZMİNİ SAVUNURUZ’
Yabancı dil eğitimiyle ilgili değerlendirmelerini sürdüren Bülent Büke, “Türkiyede 1-2 yabancı diliniz olsun, üniversite mezunundan daha iyi iş bulursunuz.. Siyasiler arasında Türkiye’yi yöneten lise mezunları vardı. O nedenle eğitim, komplike bir yapıdır. Okullarımızdan mezun olan çocuklarımızın sadece Bursa’da değil ülkede çok güzel yerlerde olmasını, ‘Bu yöneticiler, bizim için çok güzel seyler yapmış’ denilmesini isterim. Biz son dönemde beyin göçünü azaltmaya başladık. Bu çocuklar, bizim çocuklarımız. İyi bir eğitimle bu ülke, dünyayı yönetecek bir ülke haline gelecektir. Biz Osmanlı idealizmini savunuruz. Osmanlı idealizmiyle dünyaya açılabilmemiz için kendi içimizde insanlar yetiştirip hakim olmayı da sağlayacağız” dedi.
‘ARA ELEMAN YETİŞTİRMİYORUZ’
Türkiye’yi ilerde bekleyen en büyük sıkıntının ara eleman olduğunu vurgulayan Büke, “Ara eleman yetiştirmiyoruz. Meslek liselerine giren öğrenciler var ki, devlet az puanla meslek lisesine yerleşmiş zihniyetini kırmalı. Okullarımızda güzel imkanlar var ama öğrenciler, bu okullardan mezun olduktan sonra hiçbir iş yapmıyorlar. Bu, Türkiye gibi ilerlemekte olan ülkeler için kesinlikle yapılmaması gereken bir kuraldır. Fizik, kimya öğretmeni almanız gerekiyor. KPSS’den 90 üstü almak gerekiyor. Rehber öğretmen, edebiyet öğretmeni olmak için 30-40 puan almak yeterli. Bu, doğru değil. Sayıları devlet eliyle çok iyi ayarlamanız gerekir” değerlendirmesini yaptı.
En Çok Okunan Haberler