Gıda sektörünün önde gelen firmalarından Şener Helva, geleceğe sağlam adımlar atarak ilerliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Sayılgan, Şehir Gazetesi’n Helal Gıda Sertifikası’ndan asgari ücretin artışına kadar pek çok konuda yaşanan sorunlarla ilgili tasarladığı reçeteyi açıkladı.
Üretimde yakaladığı kalite ile güven veren bir marka olmayı başaran Şener Helva, gıda sektöründe taşları yerinden oynatmaya devam ediyor. Şener Helva Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Sayılgan, sektörde başarının devamlılığı için yapılması gerekenleri anlaatı.
‘MERDİVEN ALTI AZALDI’
Gıda sektöründe geri dönüşümü mümkün olmayan ürünler üretildiğini kaydeden Burhan Sayılgan,”Standartlar oluşmuş, reçetesi çıkmış. O reçeteye bugün biz bile karışmıyoruz. Firma içinde şu anda yetki verilmiş 2 mühendisimiz var. Biz bunlara ‘Kaliteyi düşürün’ bile desek bu sefer mühendis, ‘Ben bunun altını imzalamıyorum’ diyecek. Dolayısıyla bin 300 TL olan asgari ücret nedeniyle kayıt dışı, daha da fazla artacak. ‘Merdiven altı’ diye tabir edilen üretim daha önce yüzde 18’lik KDV’de çok rahat yapılıyordu. Yüzde 8’e düştüğü günden itibaren hiçbir gıda üreticisi, kolay kolay kayıt dışı satış yapmıyor. Herkes bu koşullara uysun dedik. ‘Üretici de tüketici de kazansın, birlikte büyüyelim’ dedik” açıklamasını yaptı.
‘ASGARİ ÜCRET ARTIŞI, ZAMMI GETİRECEK’
Asgari ücret artışında geri dönüşün artık mümkün olmadığını da ifade eden Burhan Sayılgan, “Bunlara katlanacağız. Zam da uyguladık ancak asgari ücrette yapılan artışın geri dönüşünü halk, ürün zammı olarak alacak. Kâr oranlarımız belli... 1-2 ay taşıyabilirim belki ama sonrasında zammı zorunlu olarak gündeme getiririm. Buna mecburum bir yerde. Yüzde 1’lik veya yüzde 2’lik bir zam yansır vatandaşa... Burada fırsatçılar da çıkar tabii. Yüzde 10 hammadeye zam yapılabilir ama bu çok yüksek olur. Normali, yüzde 5’tir. 1 litrede 20 kuruşluk zam, vatandaşa direkt yansır. Bunu fırsat bilip de başka ürünlere farklı oranlarda zam yapılbilir. Bunun da destekleneceğini düşünüyorum”dedi.
BİR İŞÇİ=2.500 TL…
Asgari ücret artışıyla ilgili dikkati çeken değerlendirmeler yapan Şener Helva Yönetim Kurulu Başkanı, “Devlet yardım yapacağını söyledi ama yapmadı. Bana bir işçinin maliyetini açıklayayım… Yemesi, içmesi, yol parası ve sigortasınını yanı sıra yapılan zamla 2 bin 500 TL’ye mal oluyor. Zamdan önce bin 800-bin 900’lerde olurken 2 bin 500’e yükseldi bu tutar. Ben aradaki farkı nereden çıkaracağım? Yüzde 2, yüzde 5 ile çalışan bir sektörden bahsediyoruz. Durum buraya geldiği zaman yeniden bir zam neyi getirir? Rekabet koşullarını ortaya koyar. Rekabet koşulları da bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı.
‘GIDA OSB ŞART…’
Asgari ücret artışı sonrası devletin üreticiyi de desteklemesi gerektiği görüşünde olan Burhan Sayılgan, “Ancak bin 300 TL’lik tutar, ciddi bir güç. Ne kadar karşı da çıksak biz bunu da kabullendik. Başbakan’ın isteği üzerine yapılmış bir zamdır bu. Bunun geri dönüşü yok. Ancak bundan sonra bizi de kollamaları gerektiğini düşünüyorum. Bize destekleri artsın. Doğu ve Güneydoğu’ya veya bazı bölgelere verilen proje desteklerini bizim için de çoğaltsınlar. Bizim de KOSGEB’den veya AB müktesebatından verilmiş paralardan faydalanmamız gerekiyor. ‘Şu ana kadar desteklenmediniz mi’ diye sorarsanız… Desteklendik tabii ama beklentilerimiz var. Dışarıda fuarlara katılıyoruz. Fuarlara katıldıktan sonra bizimle birlikte olan ve bize gönül veren bazı satın almacıların başkalarını ziyaret etmesi, Bursa için bir eksidir. Ancak bir yerde olabilirsek, OSB olursa tercih şansı artar alıcının” dedi.
‘ÇIKARDIKLARIMIZI GERİ ALDIK’
Kayıt dışı üretimin bir türlü önüne geçilememesinden de şikayet eden Sayılgan, etiketle ilgili yasada yapılan değişikliği de eleştirdi. Sayılgan, “Bakanlıktan ikinci talebimiz, kayıtdışı üretimle ilgili. En büyük sıkıntımız budur. Asgari ücretin bin 300 TL olmasından sonra birçok gıda üreticisi, mecburen işçi çıkarmak zorunda kaldı. Biz de bunu yaptık ve 10 kişi çıkardık. Baktık olmadı üretimde aksamalar oldu, çıkardıklarımızı geri aldık. Bu nedenlerden dolayı kayıtdışının artmasından endişe ediyoruuz. Gıda kanunlarının yeniden gözden geçirilmesi lazım. Biz bunları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’e de söyledik. Bugün etiket yönetmeliği çok sık değiştirilmesinden dolayı sıkıntılar var. İki yılda bir etiket yasaları yenileniyor. Biz elimizdeki etiketleri mecburen çöpe atmak zorunda kalıyoruz. Bu da milli bir servetin yok olması demektir. Etiket yönetmeliği eğer değişecekse 4-5 yılda bir yapılmalı” açıklamasını yaptı.
HELAL GIDA SERTİFİKASI…
Helal Gıda Sertifikası nedeniyle yaşadığı sıkıntılara da isyan eden Burhan Sayılgan, “Helal Gıda Sertifikası taşıyan bir firmayız. TSE’nin de Helal Gıda Sertifikası vermesine karşıyım. TSE olarak vermiş olduğunuz gıda muktesabıtına inanmıyormusunuz da yeniden Helal Gıda Sertiikası vermeye başladınız. Bana göre para tuzağıdır. Biz ‘TSE’ye bağlanalım’ dedik. TSE’den de şikayetlerimiz ortaya çıktı. TSE bayrağını indirttiler bana. Ben TSE’li olmama rağmen… 16-17 bin TL’ye kalkmış ürün başı, ben de 200 tane ürün var. Her ürüne ben 15-20 TL para harcarsam hangisini TSE’li yapacağım? Bu benim için bir zuldür ve bu zulü de bana kendileri yaşattı. Biz, beraber olmak zorundayız. Bu meseleleri çözmemiz gerekiyor” dedi.
‘BU İŞİ FARUK ÇELİK ÇÖZER’
Helal Gıda Sertifikası uygulamasının usulüne uygun işlenmiş olması halinde güzel bir uygulama olduğunu da dile getiren Sayılgan, “En az ISO kadar beni burada Helal Gıda Sertifikası denetliyor. Yerlerin temizliği ve havadaki nem oranı doğru bir şekilde analiz ediliyor. Helal Gıda Sertifikası verecekse devletin kurumları, vermeli. Özel firmalar verecekse devletle ilişkili olmalı. Kendi başına özel bir şirket, bunu yapmamalı. Biz bunu Sayın Faruk Çelik’e de ilettik. Bu konuyla alakalı bilgisi olmadığını söyledi. Görüşmeden bir gün sonra bakanlık harekete geçti. Ben Sayın Faruk Çelik’in bu işi çözebileceğine inanıyorum” ifadelerinikullandı.
‘SURİYELİLER FAYDALI OLUYOR’
İş dünyası olarak sosyal sorumluluk projeleriyle de yakından ilgilendiklerinin altını çizen Şener Helva Yönetim Kurulu Başkanı, “Şu anda 80 bini aşkın Suriyeli var bizde. Son 1 haftadır 100’e yakın daha ilave oldu. Bu Suriyelilerin bize zarar verdiğini zannedenler, yanılıyorlar. Zararlarından fazla faydaları var. Döner sermaye içinde şu anda dönüyorlar. Ben Suriyelilerin yetim tarafına bakan kısmındayım. 770 tane yetim var. Yarısını BTSO ve MÜSİAD, üstlenmiş durumda. En az 350 aileyi Kardeş Aile Projesi’yle destekledik. Şanlıurfa’da fs bu projeyi bizden öğrendiler ve orada uyguluyorlar. Bursa’da bu konuyla alakalı sıkıntı yok. Suç oranı yüzde 2,2… Bu da çocuklarla ilgili genellikle. Yüz kızartıcı birşey yok. Kimin kapısına gittiysek kimse bize ‘Yok’ demedi” diye konuştu.
DİLENDİRİLEN ÇOCUKLAR…
Suriyelilerin dilenmesiyle ilgili de düşüncesini açıklayan Burhan Sayılgan, “Dilendirilen çocukları topladık ve onları ailelerine götürdük. Bir daha yapılmaması gerektiğini söyledik. Bugün sokakta yardım isteyen Suriyelilerden 450 değil belki 100 tane anca bulabilirsiniz. Bugün Diyarbakır’da her köşede belki 5 tane bulursunuz ama bizde öyle değil. Diyarbakır’a girdiğinizde sağlı-sollu belki 200 çocuk sarar etrafınızı. Ancak bizde Kardeş Aile Projesi’yle önledik. Bu proje çok iyi tuttu burada” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Çözerse Bakan Çelik çözer!
Gıda sektörünün önde gelen firmalarından Şener Helva, geleceğe sağlam adımlar atarak ilerliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Sayılgan, Şehir Gazetesi’n Helal Gıda Sertifikası’ndan asgari ücretin artışına kadar pek çok konuda yaşanan sorunlarla ilgili tasarladığı reçeteyi açıkladı.
Üretimde yakaladığı kalite ile güven veren bir marka olmayı başaran Şener Helva, gıda sektöründe taşları yerinden oynatmaya devam ediyor. Şener Helva Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Sayılgan, sektörde başarının devamlılığı için yapılması gerekenleri anlaatı.
‘MERDİVEN ALTI AZALDI’
Gıda sektöründe geri dönüşümü mümkün olmayan ürünler üretildiğini kaydeden Burhan Sayılgan,”Standartlar oluşmuş, reçetesi çıkmış. O reçeteye bugün biz bile karışmıyoruz. Firma içinde şu anda yetki verilmiş 2 mühendisimiz var. Biz bunlara ‘Kaliteyi düşürün’ bile desek bu sefer mühendis, ‘Ben bunun altını imzalamıyorum’ diyecek. Dolayısıyla bin 300 TL olan asgari ücret nedeniyle kayıt dışı, daha da fazla artacak. ‘Merdiven altı’ diye tabir edilen üretim daha önce yüzde 18’lik KDV’de çok rahat yapılıyordu. Yüzde 8’e düştüğü günden itibaren hiçbir gıda üreticisi, kolay kolay kayıt dışı satış yapmıyor. Herkes bu koşullara uysun dedik. ‘Üretici de tüketici de kazansın, birlikte büyüyelim’ dedik” açıklamasını yaptı.
‘ASGARİ ÜCRET ARTIŞI, ZAMMI GETİRECEK’
Asgari ücret artışında geri dönüşün artık mümkün olmadığını da ifade eden Burhan Sayılgan, “Bunlara katlanacağız. Zam da uyguladık ancak asgari ücrette yapılan artışın geri dönüşünü halk, ürün zammı olarak alacak. Kâr oranlarımız belli... 1-2 ay taşıyabilirim belki ama sonrasında zammı zorunlu olarak gündeme getiririm. Buna mecburum bir yerde. Yüzde 1’lik veya yüzde 2’lik bir zam yansır vatandaşa... Burada fırsatçılar da çıkar tabii. Yüzde 10 hammadeye zam yapılabilir ama bu çok yüksek olur. Normali, yüzde 5’tir. 1 litrede 20 kuruşluk zam, vatandaşa direkt yansır. Bunu fırsat bilip de başka ürünlere farklı oranlarda zam yapılbilir. Bunun da destekleneceğini düşünüyorum”dedi.
BİR İŞÇİ=2.500 TL…
Asgari ücret artışıyla ilgili dikkati çeken değerlendirmeler yapan Şener Helva Yönetim Kurulu Başkanı, “Devlet yardım yapacağını söyledi ama yapmadı. Bana bir işçinin maliyetini açıklayayım… Yemesi, içmesi, yol parası ve sigortasınını yanı sıra yapılan zamla 2 bin 500 TL’ye mal oluyor. Zamdan önce bin 800-bin 900’lerde olurken 2 bin 500’e yükseldi bu tutar. Ben aradaki farkı nereden çıkaracağım? Yüzde 2, yüzde 5 ile çalışan bir sektörden bahsediyoruz. Durum buraya geldiği zaman yeniden bir zam neyi getirir? Rekabet koşullarını ortaya koyar. Rekabet koşulları da bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı.
‘GIDA OSB ŞART…’
Asgari ücret artışı sonrası devletin üreticiyi de desteklemesi gerektiği görüşünde olan Burhan Sayılgan, “Ancak bin 300 TL’lik tutar, ciddi bir güç. Ne kadar karşı da çıksak biz bunu da kabullendik. Başbakan’ın isteği üzerine yapılmış bir zamdır bu. Bunun geri dönüşü yok. Ancak bundan sonra bizi de kollamaları gerektiğini düşünüyorum. Bize destekleri artsın. Doğu ve Güneydoğu’ya veya bazı bölgelere verilen proje desteklerini bizim için de çoğaltsınlar. Bizim de KOSGEB’den veya AB müktesebatından verilmiş paralardan faydalanmamız gerekiyor. ‘Şu ana kadar desteklenmediniz mi’ diye sorarsanız… Desteklendik tabii ama beklentilerimiz var. Dışarıda fuarlara katılıyoruz. Fuarlara katıldıktan sonra bizimle birlikte olan ve bize gönül veren bazı satın almacıların başkalarını ziyaret etmesi, Bursa için bir eksidir. Ancak bir yerde olabilirsek, OSB olursa tercih şansı artar alıcının” dedi.
‘ÇIKARDIKLARIMIZI GERİ ALDIK’
Kayıt dışı üretimin bir türlü önüne geçilememesinden de şikayet eden Sayılgan, etiketle ilgili yasada yapılan değişikliği de eleştirdi. Sayılgan, “Bakanlıktan ikinci talebimiz, kayıtdışı üretimle ilgili. En büyük sıkıntımız budur. Asgari ücretin bin 300 TL olmasından sonra birçok gıda üreticisi, mecburen işçi çıkarmak zorunda kaldı. Biz de bunu yaptık ve 10 kişi çıkardık. Baktık olmadı üretimde aksamalar oldu, çıkardıklarımızı geri aldık. Bu nedenlerden dolayı kayıtdışının artmasından endişe ediyoruuz. Gıda kanunlarının yeniden gözden geçirilmesi lazım. Biz bunları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’e de söyledik. Bugün etiket yönetmeliği çok sık değiştirilmesinden dolayı sıkıntılar var. İki yılda bir etiket yasaları yenileniyor. Biz elimizdeki etiketleri mecburen çöpe atmak zorunda kalıyoruz. Bu da milli bir servetin yok olması demektir. Etiket yönetmeliği eğer değişecekse 4-5 yılda bir yapılmalı” açıklamasını yaptı.
HELAL GIDA SERTİFİKASI…
Helal Gıda Sertifikası nedeniyle yaşadığı sıkıntılara da isyan eden Burhan Sayılgan, “Helal Gıda Sertifikası taşıyan bir firmayız. TSE’nin de Helal Gıda Sertifikası vermesine karşıyım. TSE olarak vermiş olduğunuz gıda muktesabıtına inanmıyormusunuz da yeniden Helal Gıda Sertiikası vermeye başladınız. Bana göre para tuzağıdır. Biz ‘TSE’ye bağlanalım’ dedik. TSE’den de şikayetlerimiz ortaya çıktı. TSE bayrağını indirttiler bana. Ben TSE’li olmama rağmen… 16-17 bin TL’ye kalkmış ürün başı, ben de 200 tane ürün var. Her ürüne ben 15-20 TL para harcarsam hangisini TSE’li yapacağım? Bu benim için bir zuldür ve bu zulü de bana kendileri yaşattı. Biz, beraber olmak zorundayız. Bu meseleleri çözmemiz gerekiyor” dedi.
‘BU İŞİ FARUK ÇELİK ÇÖZER’
Helal Gıda Sertifikası uygulamasının usulüne uygun işlenmiş olması halinde güzel bir uygulama olduğunu da dile getiren Sayılgan, “En az ISO kadar beni burada Helal Gıda Sertifikası denetliyor. Yerlerin temizliği ve havadaki nem oranı doğru bir şekilde analiz ediliyor. Helal Gıda Sertifikası verecekse devletin kurumları, vermeli. Özel firmalar verecekse devletle ilişkili olmalı. Kendi başına özel bir şirket, bunu yapmamalı. Biz bunu Sayın Faruk Çelik’e de ilettik. Bu konuyla alakalı bilgisi olmadığını söyledi. Görüşmeden bir gün sonra bakanlık harekete geçti. Ben Sayın Faruk Çelik’in bu işi çözebileceğine inanıyorum” ifadelerinikullandı.
‘SURİYELİLER FAYDALI OLUYOR’
İş dünyası olarak sosyal sorumluluk projeleriyle de yakından ilgilendiklerinin altını çizen Şener Helva Yönetim Kurulu Başkanı, “Şu anda 80 bini aşkın Suriyeli var bizde. Son 1 haftadır 100’e yakın daha ilave oldu. Bu Suriyelilerin bize zarar verdiğini zannedenler, yanılıyorlar. Zararlarından fazla faydaları var. Döner sermaye içinde şu anda dönüyorlar. Ben Suriyelilerin yetim tarafına bakan kısmındayım. 770 tane yetim var. Yarısını BTSO ve MÜSİAD, üstlenmiş durumda. En az 350 aileyi Kardeş Aile Projesi’yle destekledik. Şanlıurfa’da fs bu projeyi bizden öğrendiler ve orada uyguluyorlar. Bursa’da bu konuyla alakalı sıkıntı yok. Suç oranı yüzde 2,2… Bu da çocuklarla ilgili genellikle. Yüz kızartıcı birşey yok. Kimin kapısına gittiysek kimse bize ‘Yok’ demedi” diye konuştu.
DİLENDİRİLEN ÇOCUKLAR…
Suriyelilerin dilenmesiyle ilgili de düşüncesini açıklayan Burhan Sayılgan, “Dilendirilen çocukları topladık ve onları ailelerine götürdük. Bir daha yapılmaması gerektiğini söyledik. Bugün sokakta yardım isteyen Suriyelilerden 450 değil belki 100 tane anca bulabilirsiniz. Bugün Diyarbakır’da her köşede belki 5 tane bulursunuz ama bizde öyle değil. Diyarbakır’a girdiğinizde sağlı-sollu belki 200 çocuk sarar etrafınızı. Ancak bizde Kardeş Aile Projesi’yle önledik. Bu proje çok iyi tuttu burada” dedi.
En Çok Okunan Haberler