Umut Gökçe: 'Kolejde 'altın' gibi parladık, sıra özel üniversiteye geldi'

Bursa’da eğitim hayatına başladıktan kısa süre sonra sağlam bir marka olmayı başaran Özel Altınşehir Koleji, sektöründe adeta rakip tanımıyor. Şehir Gazetesi’ne yaptığı açıklamada nitelikli insan yetiştirmek için kurumda hiçbir ayrıntıyı göz ardı etmediklerinin altını çizen Özel Altınşehir Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gökçe, eğitim sisteminde yaşanan sıkıntılara ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yaptı.

 

 

Özel okul faaliyetlerinde kısa sürede yakaladığı başarı ile farkını ortaya koyan Özel Altınşehir Koleji, Bursa’nın gözdesi olmaya devam ediyor. Kentin en büyük eğitim yatırımlarından biri olarak öne çıkan Özel Altınşehir Koleji, anaokulu, ilkokul, ortaokul ve anadolu lisesi ile köklü eğitim kurumları listesinde uzun yıllar yer alacağını kısa sürede elde ettiği başarılarla gözler önüne serdi. 2015-2016 eğitim-öğretim döneminde kapılarını açan kurum, dünya standartları ölçüsünde verdiği eğitim kalitesiyle veli ve öğrencilerinden tam not almayı başardı.

 

‘KADROYU OLUŞTURURKEN İNCE ELEDİK, SIK DOKUDUK’

Okulun kapasite ve derslik sayısıyla ilgili açıklama yapan Özel Altınşehir Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gökçe, “Burası kapasite olarak bin 400 öğrenci kapasiteli bir okul. Derslik sayısı çok fazla ama biz hepsini derslik olarak kullanmıyoruz. Şu an kullandığımız derslik sayımız 72’dir. Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve anadolu lisemiz faaliyet gösteriyor. Toplam 12 bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip bir okuldur Altınşehir Koleji... Yaklaşık 120 personel görev yapıyor. Bu personelin yaklaşık 98’i öğretmenlerimizden oluşuyor. Öğretmen kadromuzu oluştururken ya da alırken en az 6 yıllık özel okul tecrübesinin olması şartını aradık. Bu 6 yıllık sürenin en az 3 yılını aynı okulda geçirmiş olması gerektiği şartını gösteriyor. Öğretmen kadromuzu bu şekilde oluşturduk. Bu kadroyu oluştururken ince eleyip sık dokuduk. Bu yolla iyi de bir kadro oluşturduk” dedi.



‘AMACIMIZ, EN İYİ EĞİTİMİ VERMEK’

Eğitimde yakaladıkları kalitenin fark edilmesiyle marka olmayı başardıklarını vurgulayan Umut Gökçe, “Önümüzdeki yıl kayıt dönemi başlamadan yüzde 90 oranında doluluğu şu an yakaladık. Yüzde 10’luk bir boşluk var, o da kısa zamanda dolacaktır. İlk yılda bunları konuşabilmek ve söyleyebilmek çok mutluluk verici. İlerisi için tabii ki planlarımız var ama şu an tek amacımız, var olan çocuklarımıza en iyi eğitimi verebilmektir” açıklamasını yaptı.

 

BURSA’YA ALTINŞEHİR ÜNİVERSİTESİ GELİYOR

Özel okul kavramının devletinde desteği ile yıllar içinde daha kabul edilebilir bir şekil aldığının da altını çizen Umut Gökçe, uzun vadede gündeme almayı düşündükleri planlamaları da Şehir Gazetesi’ne anlattı. Gökçe, “Bursa’nın ihtiyacı olan, özel üniversite… Tabii ki ileriki yıllarda planlarımız içinde olan Altınşehir Üniversitesi var. Bununla ilgili görüşmelerimiz de söz konusu. Ama daha henüz somutlaşmadığı için çok dillendirmedik.  İlerleyen aşamalardaki hedefimiz, Altınşehir Özel Üniversitesi’ni Bursa’mıza kazandırmak. Çünkü Bursa’mızın çok acil olarak buna ihtiyacı var. İstanbul’da 30-35 tane özel üniversite varken 3 milyonluk bir şehirde maalesef 1 tane var şu an. Onun da randımanlı gidip gitmediğini bilemiyorum” ifadelerini kullandı.



‘DEVLET OKULUNDA ÖĞRETMEN NEDEN YARIM GÜN ÇALIŞIYOR?’

Devlet okullarına göre özel okulların eğitimde yakaladığı başarının nedenlerine de dikkati çeken Gökçe, “Devlet okullarında bazı öğretmenler yarım gün çalışıyor. En büyük saçmalık bu… Devlet kurumundaki öğretmen neden yarım gün çalışıyor da buradaki öğretmen tam gün çalışıyor? Buradaki öğretmen, dersi bittikten sonra öğrencinin dersleriyle uğraşıyor. Aile görüşmeleri, veli görüşmeleri yapıp randevu alıyorlar. Çocuklarla ilgili ekstra çalışmalar yapıyorlar. Devlet okulunda öğretmen sabah gidiyor, ders bitti de mi çıkıyor. Yok böyle bir şey! Binası var, bütün imkânları devlet sağlamış ama 3-5 saat çalışıyor. Yarım gün çalışılan bir kurumda, bir sektörde başarı bekleyebilir misiniz? 3-5 saat ben de burada çalıştırsam buranın da devlet okulundan farkı kalmaz. Bu yaptıklarımızın hiçbirini yapamayız. Dolayısıyla bence Milli Eğitim’de önce bunun değişmesi lazım” dedi.

 

‘ÖZEL OKUL MANTIĞI YERLEŞMELİ’

Devlet okullarındaki sistemin genel manada yanlış işlediği mesajını veren Gökçe, “Hiçbir öğretmen geri dönüp de öğrencisine ‘Senin şurada bir eksiğin var. Otur da beraber yapalım’ demiyor. Dolayısıyla özel okul mantığının bence devlet okullarında da yavaş yavaş yerleşmesi gerekiyor. Devletteki öğretmen kötü olduğu için değil aksine devletteki öğretmende donanım var ama sistem yanlış. Çünkü bu öğretmenler, doğunun en ücra köşesine gitmiş mesleği için. Toplumun her kesimiyle bir arada olmuş. İnsanları, çocukları biliyorlar ama hantallık var. Sistemin hantallığı, tembelliği otamatik olarak oradaki insana yansıyor. Öğretmenin tam gün okulda kalması tabii ki tam gün derse girsin demek değildir. Doğal olarak verimli de olamaz. 20 saat haftada derse giriyorsa kalan 20 saatinde farklı farklı çalışmalar yapabilir” ifadelerini kullandı.



‘HANTAL BİR SİSTEM VAR’

Öğretmen açığı ile ilgili de tespitler yapan Özel Altın Koleji kurucularından Umut Gökçe, “Devlette öğretmen açığımız var. Tabii ki bir an önce tamamlanması gerekiyor. Doğuya gitmeye gerek yok. Gidin dağ köylerine orada da var öğretmen açığı. Ücretli öğretmenlik sistemiyle çevirmeye çalışıyorlar. Her öğretmenin devlete atanması gerekiyor mu? En kaliteli üniversiteden de mezun olsan belli bir çaba göstermeli ve belli bir elemeden geçmek zorundasınız. Devletteki hantal sistemi Türkiye’de sektörel bazda düşündüğün zaman yarım gün çalışılan hiçbir sektör daha yok. İşte bu, öğretmenlere cazip geliyor. Ancak çalışırsak başarılı oluruz” dedi.