Naylon faturadan hapis yatan, Rüyasında Atatürk’le konuştuğunu ileri süren sahte şeyh Mustafa Özbağ, çöktüğü Karabaşı Veli Tekkesi’nden Bursa Şehir Gazetesi’nin tüm boyalarını döken haberleri üzerine çıkarılmıştı. O günden sonra saldırmadık yer bırakmadı Özbağ ve müritleri. 
Özbağ’ın asıl derdi aslında algı yapayım derken her defasında çuvallamaktan başka bir şey değil. 
 “Müritlerine yıllarca Karabaşı Veli Tekkesi bana rüyada verildi” diye söyleyen sahte şeyh Mustafa Özbağ, devlet milletin malını geri alınca müritlerinin “Hoca hani rüyayla gelmişti, nasıl gitti” sorularına muhatap oluyor. Bu oldukça zoruna gidiyor ve tabi itibarı da müritleri arasında bile sıfırın altına iniyor. 
Aslında Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın en baştan yapmaması gereken bir hatayı ısrarla sürdürmesi nedeniyle uzun yıllar Karabaşı Veli Tekkesi, naylon faturacı sahte şeyh Mustafa Özbağ tarafından adeta babasının dükkânı gibi kullanıldı. 
Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti İl Başkanı ve yönetimini, AK Parti Genel Merkezi’ni ve dahi Valiyi hedef alan hedef almasına rağmen uzun süre Dündar ve ekibi Özbağ’ı Karabaşı Veli Tekkesi’nde tutmaya devam etti.
 Ancak Bursa Şehir Gazetesi olarak konunun takipçisi olduk ve sahte şeyhin tüm numaralarını ortaya koyduk. Dündar ve ekibi çaresiz kalınca önce tarihi binayı restorasyona aldı ardından da mülk sahibi Vakıflara iade etti. En sonunda yaptılar doğru olanı yani. 
Benzerlerinde de sık sık gördüğümüz sohbetlerindeki ağlamalı, bayılmalı tamamen rol kesme üzerine hareketlerine bir de CHP’lileri tavlamak için Atatürk güzellemeleri ile kendine saha açmaya çalışan Mustafa Özbağ, Atatürk’le rüyasında konuştuğunu ve Atatürk’ün kendisine İnönü’yü şikâyet ettiğini falan söylüyor. 
İşte bu Özbağ, Tekke’den gelen tatlı gelirleri, rahatı keyfi sona erdiği için bir türlü hazmedemiyor milletin malına devletin sahip çıkmasını. Sahte şeyhin sosyal medya müritleri de arada bir sosyal medyadan Bursa Şehir Gazetesi ve Nezir Asaroğlu’nu hedef alıyor, hedef gösteriyorlar. 
Bunun son örneği yine Mustafa Özbağ taraftarlarının sosyal medyada yayınladıkları palavralarla dolu videoları. Asaroğlu’nun sosyal medya hesabı üzerinden Bursa Valiliği’ni göreve davet ettiği paylaşımını “Gazeteci Valiye talimat veriyor” diye kişiliksiz bir üslupla ve provakatif bir dille yaymaya kalkan Özbağ ve yancıları, 5 asırlık tarihi Tekke’nin 300 küsur gündür kapalı olduğunu da eklemişler. 
Açık şekilde gazetemiz ve Nezir ağabey hedef gösteriliyor. Tabi bu ve benzeri birçok adımlarını yargıya taşıdık taşıyoruz. Öncelikle Özbağ’a ve ardından da sahte şeyhin sahte müritlerine de bir tavsiyemiz var. Milletin malına çökerek şeyh de olunmaz müritte. 
Olsanız olsanız haramzade olursunuz. Devletin valisine, devletin görevlilerine ve hizmet edenlerine hakaretler yağdırarak, tehdit ederek de bir sonuç alamazsınız. Bu ucuz işlerin sonu her zaman olduğu gibi bir kez daha rezil rüsva olmaktır. 
Çöktüğü milletin malından sökülüp atılmasından Şehir Gazetesi’ni sorumlu tutan Mustafa Özbağ, yaptığımız haberler nedeniyle çok sayıda dava açtı gazetemize, hepsini de kaybetti. 
Dahası Mevlana ve Mevlevilik üzerinden kendini pazarlayan sahte şeyhe en büyük tepkiyi Mevlana’nın torunları sık sık gösteriyor. Mustafa Özbağ'ın açıklamalarına tepki gösteren Hz. Mevlana'nın torunları, Özbağ'ın sahte Mevlevi şeyhi olduğunu ve faaliyetlerinin engellenmesi gerektiğini birkaç sık sık tekrarlıyor. 
Yakın bir zamanda açıklama yapan Uluslararası Mevlana Vakfı bünyesinde Mevlevi öğreticisi olarak hizmet veren Mim Kemal Öke, Mustafa Özbağ'ın sahte şeyh olduğunu ifade ederek, "Bu kişiye itibar edilmemeli" açıklamasında bulunmuştu. Mevlana'nın torunu Faruk Hemdem Çelebi, bazı cemaat ve kendisini şeyh ilan eden kişilerin, zikir adı altında gerçekleştirdikleri ritüellerin Hazreti Mevlana'ya zarar verdiğini ifade ederek Özbağ’ı hedef aldı. Yani özetle Mevlana’nın torunları tarafından bile kabul görmeyen bir isim. Tekke gitti kel göründü diyelim
Şimdi Özbağ ve tayfasına iki kelamla tamamlayalım. Allah(CC) şükrederseniz nimetimi arttırırım diyor. Demek ki bunlar gereği gibi şükretmediler ki Allah (CC) ellerinden aldı. Özbağ ve naylondan cemaatinin müritleri bizi hedef göstereceklerine takkeyi öne devirip bunları düşünsünler. Naylon şeyhe bir tavsiyemizde geceleri soğuk oluyor battaniyesiz uyumasın. 
Hasılı rüya ile gelen riya ile gitti Mustafa efendi!

Not: Naylon faturadan hüküm giymiş olan Mustafa Özbağ, “Burada, içki içilmedi, kumar oynanmadı, fuhuş yapılmadı, hiç bir asayişlik olay olmadı, sadece halka hizmet etti, suçu kuran Sünnet, Vatan Millet uğrunda ücretsiz halka hizmet etmek mi oldu?” diye pazarlıyor kendini. Keşke kul hakkına, milletin hakkına girerken de Kur’an sünnet, vatan millet aklına geleydi demekten alamıyoruz kendimizi.