SON DAKİKA
Hava Durumu

Sağlık İşlerinde Rockefeller Tekeli

Yazının Giriş Tarihi: 13.04.2020 19:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.04.2020 19:38

Korona felaketine bağlı olarak yeni tartışmalarda Türkiye’nin gündemini meşgul etti. Bir görüşe göre Türkiye eskiden halk ağlığı konusunda çok iyi durumdaydı. 1928’de hiç olmayan bir iş yapılmış, Hıfzıssıha Enstitüsü bile kurulmuştu. Hatta bu Enstitü vb kuruluşların katkısı ile salgın hastalıkların görüldüğü Çin gibi ülkelere yardım bile yapılmıştı.

Türkiye’de en çok yaygın olan bulaşıcı hastalıklar arasında verem belki ilk sırada yer almıştır. Vereme karşı mücadele etmek amacıyla 1918’de İstanbul’da Prof Besim Ömer Paşa tarafından Osmanlı Veremle Savaş Cemiyeti’nin kurulması ile başlamıştı. Sonraki yıllarda cemiyetin adı “Veremle Savaş Dispanseri” diye değiştirilerek şubeleri çoğaltılarak halk sağlığı alanında önemli bir kuruluş haline getirilmişti. XX. Yüzyılda Türkiye’de yaygın olan hastalıklardan birisi de sıtma idi. Birinci Dünya Savaşı içinde ordudaki can kayıplarının arasında sıtmanın da önemli bir yeri vardı. Zaten bir hastalığa karşı mücadele, ister istemez o hastalığın ortaya çıkması ile başlar.

Türkiye tarihinde halk sağlığı ya da koruyucu hekimlik anlamında kullanılan deyim Hıfzıssıha’dır. Tam karşılığı “sağlığın korunması” demektir. 24 Nisan 1930’da1593 sayılı bir “Hıfzıssıha Kanunu” çıkarılmıştır. Benzeri içerikte bir kanun ise 7 Mayıs 1987’de 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Kanunu adıyla yasalaşmıştır.

Hıfzıssıha yerine İslam Tıp tarihinde “tedbirü’s sıhha” denildiği gibi günümüz de Arap ülkelerinde bunun yerine koruyucu hekimlik karşılığında “et-tıbbü’l vikai” denilmektedir. Batı da her işi bir Yunan tanrınsa dayandırma geleneği bu alanda da kendini göstermiş, Halk Sağlığı / Koruyucu Hekimlik yerine Yunan Mitolojisinde Sağlık Tanrısı sayılan Asklepios’un kızı ve yardımcısı kabul edilen Hygieia (Hijyen)’nin adı kullanılmaktadır. Yunan mitolojisinde yer alan Tanrıların adları Türkiye’de de çok yaygın olarak, Nike gibi günlük hayatta etkili olmaya devam etmektedir.

İlahi ve beşeri dinlerin tümü sağlıkla ilgili bir takım kural öngörmüştür. İslam Dini’de başta abdest alması (Kur’an Maide 5/6) ve giysilerin temiz tutulması (Kur’an Müddessir 74/4) olmak üzere sağlığın korunması hakkında pek çok kurala yer vermiştir. Hz. Muhammed’in veba gibi salgın hastalıkların olduğu yere gidilmemesi, salgının görüldüğü yerde bulunanların da oradan ayrılıp başka yerlere gitmemesini öngören, doğrudan karantina diye açıklanabilecek emirlerinin varlığı da bilinmektedir.

Fatih Sultan Mehmet’e ait olduğu bilinen bir vakıfta, İstanbul’da her sokakta iki kişinin görevlendirilmesi, bu kişilerin kireç tozu veya kömür külü ile tükürükleri temizlemeleri, ayın belli günlerinde kapı kapı dolaşarak evlerde hasta olanların olup olmadığını araştırmaları da görevleri arasında sayılmıştır. 1841-1842’de mektebi Tıbbiye’de okutulan derslerden birisi de “İlmi Hıfzıssıha” dır. Hıfzıssıha adıyla basılmış çok sayıda kitap da vardır. Bunlardan birisi de son baskısı 1926’da yapılmış olan Abdülkadir Lütfü’nün “Askeri Hıfzıssıha” adlı kitabıdır. Bu örneklerde görüldüğü gibi, halk sağlığı, koruyucu hekimlik anlamında kullanılan Hıfzıssıha, 1930’lara kadar bilinmeyen ve uygulanmayan bir şey değildir. Ancak Cumhuriyet dönemi ile birlikte halk sağlığı alanındaki çalışmalar yabancılara, özellikle ABD’li Rockefeller vakfına emanet edilmiştir.

Türkiye’de sağlık işlerinin ABD’li Rockefeller Vakfına ihale edilmesini temin eden kişi İbrahim Refik Saydam’dır. (D.1881 İstanbul, Ö.1942 İstanbul). Askeri Tıp Fakültesinden mezundur. 30 Ekim 1923-25 Ekim 1937’ye kadar Sağlık Bakanlığı, 25 Ocak 1939-8 Temmuz 1942 arasında ise başbakanlık yapmıştır. Cumhuriyet döneminin dördüncü başbakanıdır.

Rockefelelr Vakfı, Standard Oil adlı petrol şirketinin sahibi, John D. Rockefeller ve oğlu John D. Rockefeller JR tarafından resmi olarak 14 Mayıs 1913’de kurulmuştur. Rockefeller bir Yahudi ailesidir. Asıl faaliyet alanı petroldür. Genellikle petrol işi yaptıkları ülkelerde  Rockefeller Vakfı da faaliyette bulunmaktadır. 2015 yılı itibarı ile toplam bağış açısından Rockefeller Vakfı ABD’nin en büyük 39. Vakfıdır. Vakfın mal varlığı 2016 sonunda 4.1 milyar dolar iken yıllık hibesi de 173 milyon Dolar olmuştur. Rockefeller Vakfının Türkiye’deki faaliyetleri de oldukça dikkate değer alanlarda yoğunlaşmıştır.

Rockefeller Vakfı, Türkiye Sağlık Bakanı Refik Saydam ile 1924-1936 arasında tesis ettiği yakın ilişki ile halk sağlığı alanındaki faaliyetlere malzeme ve para yardımları temin etmiştir. Elbette vakfın çalışmaları hayırseverliğin ötesinde siyasi, ekonomik ve kültürel alanları içine alan hedeflere yönelmiştir. Vakfın sağlık alanındaki çalışmaları Güney Amerika’nın yanında, Karayipler, Doğu Avrupa, Afrika ve Asya ülkelerinde de özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı yapılmıştı. Richard Brown’a göre “Vakfın çalışmaları ile ABD’nin ticari çıkarları arasında ilişki” vardır. Vakıf çalışmaları için de “vakıf için iyi olan ABD için de iyidir” sloganını benimsemiştir.

 

Türkiye’de vakfın yardım faaliyetleri ile şirketin çalışmaları arasında bir yakınlık her zaman olmuştur. Vakfın programları, ABD kapitalizminin ihtiyaçlarına göre ayarlanmıştır. “Misyonerlerin çalışmaları öncülüğünde yabancı toprakların ticari fethi mümkün hale gelmiş” misyoner çalışmaları askeri güç tehdidi ile ihtiyaç duyulan her zamanda takviye edilmiştir. “Misyonerlik emperyalizmin kadife eldiveni” olmuştur.

Vakfın Ermeni ve Rum göçmenlere/mültecilere yaptığı yardımlar TBMM’de şüpheyle karşılanmış, TBMM tarafından 3 Ocak 1922’de İç İşleri Bakanlığına gönderilen bir muhtırada, “şimdiye kadar Amerikan faaliyetlerinin kâr güdüsü ve ekonomik imtiyazların suistimali ile gayri Müslim ahaliyi kışkırtma ve hayırseverlik adı altında Hıristiyanları Müslüman düşmanı olarak eğitme gayesi peşinde koştuğu ve bunlara izin verilmemesi icap ettiği” belirtilmiştir. Aslında bu muhtırada yer alan ifadeler, Vakıf faaliyetleri hakkında resmi bir özet mahiyetindedir. TBMM’de muhalefetin varlığı Rockefeller Vakfı için engelllyici, sınırlandırıcı olmuşken, o muhalefetin ortadan kalkmasına bağlı olarak vakıf çalışmaları da sağlık alanında tekel sahibi olmuştur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.