SON DAKİKA
Hava Durumu

'Alzheimer'dan korunmak mümkün 

Alzheimerın yaşam tarzıyla çok yakından ilişkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, depresyon tanısı, erken emeklilik, eğitim dü

Haber Giriş Tarihi: 20.12.2017 17:21
Haber Güncellenme Tarihi: 20.12.2017 19:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
'Alzheimer'dan korunmak mümkün 
Alzheimerın yaşam tarzıyla çok yakından ilişkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, depresyon tanısı, erken emeklilik, eğitim düzeyinin düşük olması, kronik alkol kullanımı, tansiyon ve şeker yüksekliği ve kafa darbeleri gibi etkenlerin Alzheimer'e yakalanma riskini artırdığını belirtiyor.

Sercan Güler

Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı başkanı, NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, yeni kaleme aldığı “Alzheimer’dan Korkma Geç Kalmaktan Kork” isimli kitabında Alzheimer hastalığını tüm yönleriyle ele aldı. Boyut Yayıncılık’dan çıkan kitapta, “Hastalığın Adı Nereden Geliyor?”, “Nasıl Bir Beyin Hastalığı?”, “Mevcut Bilgi ve Anlayış Ortamı”, “Kafaları Karıştıran 17 Konu”, “Her Alzheimer Tanısı Geç Bir Tanıdır!”, “Alzheimer’ da Erken Tanı Mümkün Mü?” ve “Alzheimer’ a Karşı Yaşam Tarzı Silahı: 15 Öneri” başlıkları yer alıyor.

HASTALIĞIN BAŞLANGICI 40 YAŞINDA DA OLABİLİYOR

Hastalığın tanısında erken davranmanın ve yaşam tarzının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, Alzheimer hastalığının ne zaman başladığı belli olmayan, ilerleyici bir beyin-zihin hastalığı olduğunu, Alzheimer’ın başlangıç yaşının 40-90 arası değişebildiğini ifade etti. Başlangıç belirtilerinin kolaylıkla yanlış yorumlanabildiğini ve yaşa bağlı zihin yorgunluğu ve dikkatsizlik, depresyon, tiroid, hastalığı, B12 vitamini eksikliği gibi durumlarla karşılaşılabildiğini ifade eden Tanrıdağ, “Erken tanısı konusunda yaygınlaşmış bir uygulama yoktur. Buna karşılık, erken tanısı konusunda hassas beyin check-up incelemelerinin önerilmesi ise çok nadirdir. Hastalıktan korunma ve ilerleme hızını yavaşlatma yönlerinden beyni koruyan yaşam tarzı önerilerinin yerine getirilmesi çok önemlidir” uyarısında bulundu.

OLDUKÇA YAYGIN GÖRÜLÜYOR

Alzheimer hastalığının henüz kesin tedavisi bulunmuş bir hastalık olmadığını ve bu alanda çalışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Tanrıdağ, Alzheimer hastalığı vakalarının tüm dünyada giderek arttığına ve son yıllarda hastalıktan ölüm oranının kanser ve kalp hastalıklarından sonra üçüncü sıraya yükseldiğine dikkat çekti. ABD'de hastalıktan ölüm oranının 2000 yılında 100 binde 17.6 iken 2014 yılında 100 binde 29.3’e yükseldiğini ifade eden Tanrıdağ, “Alzheimer hastalığı görünüşte öldürücü bir hastalık gibi değil ama hastalık nedeniyle yatağa bağlanmayla artan çeşitli komplikasyonlar ölüm oranının artmasındaki temel etken. Özellikle ABD'de ve batı ülkelerinde yaşama süresinin artmasıyla Alzheimer hastalığına raslanma sıklığı da artmış durumda” dedi.

UZUN YAŞAYANLAR RİSK ALTINDA

2016-2017 dönemi için yapılan değerlendirmelere göre, yaş gruplarına göre hastalığa raslanma sıklıkları 65 yaş altı için %4 iken, 65-74 yaş grubu için %16, 75-84 yaş grubu için %44 ve ilginç biçimde, 85 ve sonrası için %38 olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, genel anlamda yaşama süresinin arttığı bir dönemde olduğumuzu ancak Alzheimer’ın da yaşla birlikte arttığına dikkat çekti.

GEÇ TEŞHİS EDİLİYOR

Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, Alzheimer’ın geç teşhisine yol açan etkenleri de şu sözlerle sıraladı: “Alzheimer hastalığı tanısı geç konulan bir hastalık. Fiziksel etkilenmelere neden olmaması ve tıbbın da hastalık denilince öncelikle fiziksel etkileri anlaması bunun en büyük nedeni. Bu yüzden tanı çoğu hastaya hastalık orta-ileri aşamaya geldiğinde konulabiliyor. Tıbbi bir gerçek olarak, bir hastalığa geç tanı konulması daha baştan tedavi olanaklarını sınırlandırır bazen de olanaksız hale getirir. Alzheimer Hastalığının tanısında olduğu gibi. Alzheimer hastalığı yaşam tarzıyla çok yakından ilişkili. Yaşam tarzı denilince aklımıza gelen neredeyse her etken hastalığın riskiyle ilişkili. Örneğin; depresyon tanısı, erken emeklilik, eğitim düzeyinin düşük olması, kronik alkol kullanımı, tansiyon ve şeker yüksekliği ve kafa darbeleri. Bunların hepsi Alzheimer'e yakalanma riskini arttırıyor. Bu nedenle, bu etkenlere karşı alınacak önlemler, kısacası farkındalık ve yaşam tarzı önem taşıyor.”

 

Alzheimer’a karşı bu önerilere kulak verilmeli

Hastalıkla ilgili efsanelere inanmayın!
Yalnız yaşamayın, eve kapanmayın!
Hep aynı işlerle uğraşmayın, yeni şeyler deneyin!
Yaşınızın insanı olmayın! Statünüzden sıyrılın!
Dünyanın merkezinde oturmaktan vazgeçin!
Mantığınızdan önce duygularınıza güvenin!
Kontrollü açlık tavsiye ediliyor!
Alternatif tıbbın bu konuda yapacağı bir şey yok!
Bulmaca çözecekseniz sudokuyu tercih edin!
Nefret duygusundan uzak durun, olumlu düşünün!
Çocukluğunuzun ve gençliğinizin mekanlarına gidin!
Müzik dinleyin, mümkünse şarkı söyleyin!
Sabahları ilk işiniz gazete okumak olmasın!
TV’de uzun haber ve tartışma programlarından uzak durun!"
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.