SON DAKİKA
Hava Durumu

ÇAĞIN TEHDİDİ ALZHEIMER

Alzehimer’ın sinsi başlangıçlı bir hastalık olduğunu vurgulayan Özel Medicabil Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ömür Tatlıkazan, “Genellik

Haber Giriş Tarihi: 22.09.2016 13:37
Haber Güncellenme Tarihi: 22.09.2016 14:37
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
ÇAĞIN TEHDİDİ ALZHEIMER
Alzehimer’ın sinsi başlangıçlı bir hastalık olduğunu vurgulayan Özel Medicabil Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ömür Tatlıkazan, “Genellikle yavaş ve sabit bir hızda ilerler. Alzheimer olan kişiler tanı konduktan sonra ortalama 7-10 yıl yaşarlar” dedi.

Dünya genelinde ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte Alzheimer giderek toplum sağlığını tehdit eden büyük bir sağlık problemine dönüşüyor. Tüm dünyada yaklaşık 15 milyon kişiyi etkileyen Alzheimer’ın Türkiye’de ise 400 bin kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle açıklama yapan Özel Medicabil Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ömür Tatlıkazan, Alzheimer hastalığının; kognitif işlevlerde bozulma ile kendini gösteren, fonksiyonlarda bozulma ve davranış bozuklukları ile karakterize, sinsi başlangıçlı, ilerleyici ve geri dönüşümsüz bir demans türü olduğunu söyledi. Alzheimer hastalığının en erken belirtisinin bellek kaybı olduğunu vurgulayan Dr. Tatlıkazan, “Bellek kaybı ile birlikte lisan bozuklukları, görsel-mekansal beceriler, soyut düşünce ve yargıda bozulma, kişilik/davranış değişiklikleri ve kendine bakım yetersizliği görülür. Hastalığın son evresinde ise fiziksel işlevler bozulur” dedi.

İLK BELİRTİ BELLEK KAYBI

Bellek kaybının Alzheimer’ın en tipik ve genellikle ilk fark edilen semptomu olduğuna dikkat çeken Dr. Tatlıkazan, şöyle devam etti: “Öncelikle yakın bellek bozukluğu ortaya çıkar. Yeni bilgi edinmekte ve bu bilgileri eski bilgilerle entegre etmekte güçlük meydana gelir. Hastalık ilerledikçe uzak bellek bozulur. Hastalar erken dönemde bellek sorunlarının farkındadırlar ve bunu kamufle etmek için çaba gösterirler, ancak hastalık ilerledikçe iç görü kaybolur. Dil bozuklukları da Alzheimer’ın erken evrelerinde başlar ve hastalık ilerledikçe kötüleşir. Bu evrede hastada boş ve anlamsız konuşma, söylenenleri/yazılanları anlayamama ve ifade edememe (afazi), başkasının kelime veya sorularını tekrarlama (ekolali), başkasının tek tek kelimelerini tekrarlama (palilali), kelimenin ilk hecesini tekrarlama (logokoni), nesnelerin ismini hatırlayamama (anomi) ve nesneyi tanımama, ne işe yaradığını bilememe (agnozi) belirtileri gözlenir.”

HASTALAR YENİ YERLER ÖĞRENEMİYOR

Alzheimer’ın erken döneminde; teknik ya da yeni öğrenilmiş bilgi gerektiren daha karmaşık beceriler bozulacağını kaydeden Dr. Tatlıkazan bu yüzden hastaların yeni yerler öğrenemeyeceğini, şekil kopyalama becerisinin bozulacağını ve araba kullanmalarının riskli hale geleceğini belirtti. Dr. Tatlıkazan bununla birlikte kişilik ve davranış değişiklikleri, ilgisizlik, umarsızlık, motivasyon bozukluğu, ajitasyon ve hezeyanlar ve depresif semptomların ortaya çıkacağını ifade etti.

ÖNEMLİ BİR TOPLUM SAĞLIĞI SORUNU

Hezeyanların hastalığın 2. evresinde daha sık görüldüğünü aktaran Dr. Tatlıkazan, “Alzheimer prevalansı 65 yaşından sonra her 5 yılda bir ikiye katlanarak artış gösterir. Alzheimer hastalığı yaşlılarda; artrit, hipertansiyon, kalp hastalıkları ve diyabetten sonra en sık karşılaşılan 5., kalp hastalığı ve kanserden sonra da en maliyetli 3. hastalıktır. Yaşlı nüfus oranı giderek artan ülkeler için; hasta, aile ve topluma ciddi bir sosyoekonomik yük getiren, önemli bir toplum sağlığı sorunu olmaktadır” bilgilerini verdi.

HASTALIK İLERLEDİKÇE KENDİNİ İHMAL ARTIYOR

Kendini ihmal ve bakımsızlık hastalık ilerledikçe artacağını vurgulayan Dr. Tatlıkazan, “Hastalığın erken döneminde görsel-mekansal bozukluklara bağlı olabilir (giyim apraksisi), hastalık ilerledikçe kendinden haberdarlığın ve görünüşle ilgili kaygının azalmasından kaynaklanır” dedi.

HASTA, AĞIR DÖNEMDE YATAĞA BAĞIMLI HALE GELİR

Dr. Tatlıkazan hastaların çoğunun hastalığın son evrelerine kadar fiziksel olarak sağlıklı kaldığını belirtti. Ağır Alzheimer döneminde; hastalarda dengesizlik, sık düşmeler, hareketlilikte azalma, ekstremitelerde rijidite, kas spazmı ve fleksiyon postürü görüleceğini kaydeden Dr. Tatlıkazan, “Sara nöbetine benzer nöbetler ve sık görülen enfeksiyonlar son dönemde ortaya çıkar. Zamanla hastalar tamamen yatağa bağımlı hale gelirler. Son zamanlarda yeme, çiğneme ve yutma fonksiyonları bozulan hastalar zamanla yatağa bağımlı hale gelmektedir” ifadelerini kullandı.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.