Bir dönem Adana Demirspor Kulübü kentin takımına sahip çıkmaması ve forma reklamı dahi bulamaması üzerine sahaya “Sahipsiz Adana” forma reklamı ile çıkmıştı. Sahada kenti protesto etmişti. Bugün aynı sahipsizlik Bursaspor için de geçerli. Büyükşehir Belediye Stadyumu’ndaki olağanüstü kongreye Bursaspor Kongre üyeleri gitmedi. Adı üstünde olağanüstüydü ve acildi ancak oy kullanacak üyeler için o kadar da acil olmadığı ortaya çıktı. Bursaspor’da günlerin değil saatlerin bile kıymetli olduğu bir dönemde, olağanüstü bir süreçte olağanüstü kongre toplanamadı. Genel Kurulun toplanması için gereken delege sayısının sadece 4’te biri imza attı ve kongre 23 Hazirana kaldı. Bursaspor’un yapayalnız olduğunun en net örneğiydi bu. Kongrede tek başkan adayı olmasına rağmen ve bu başkan ile yönetiminin tüm çağrılarına rağmen 500 civarında bir kongre üyesinin gelip olağanüstü kongreye katılması gerçekten çok üzücü bir durum. Olağanüstü kongreye ilgi gösterilmemesinin üç önemli nedeni olabilir. Bunlardan biri Bursaspor kongre üyelerinin Mesut Mestan ve yönetimini benimsememiş olması olabilir.



Mestan ve yönetiminin özellikle Bursaspor’un mali durumuna çare olma imkanı olmadığı zaten konuşuluyor. Yönetimin ekonomik güç olarak yetersiz olduğu biliniyor. İkinci neden ise başka bir oluşum söz konusu olabilir beklentisi. Üçüncüsü ise kongre üyelerinin vurdumduymazlığı diyebiliriz. Aslında Bursaspor camiasında çok güçlü isimlerden oluşan bir yönetim ve destek açıklamasıyla kongreye gidilmesi yönünde. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, siyasiler, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’daki güçlü işadamı ve sanayicilerin de bir araya gelerek destek açıklamaları ile güçlü bir sahiplenme bekleniyor gibi. Bursaspor’un içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulduğunda Mestan ve arkadaşlarının mücadelesiyle bu işin olmayacağını herkes biliyor. Ancak Bursaspor için elini taşın altına koymaya kimsenin de çok gönüllü olmadığı ortada. Bugün itibariyle Türkiye’nin en önemli sanayi şehirlerinin başında yer alan Bursa’da, kulüp için ortaya çıkan o anlı şanlı sanayicilerden tek bir babayiğit olmaması da düşündürücü… Bursaspor için tünelin ucundaki karanlık halan devam ediyor. O tünelde ışık görünüp görünmeyeceğini ise çok kısa zamanda anlayacağız.

Mestan ve kongre…

Önümüzdeki hafta çoğunluk aranmaksızın yapılacak olağanüstü kongre öncesinde Mesut Mestan ve yönetimiyle ilgili polemikler de süreceğe benziyor. Mestan’ın listesinin açıklamasının ardından henüz 3 güç geçmişken 4 istifanın gelmesinin şoku sürüyor. Mestan ve yönetiminin adaylığıyla ilgili tartışmalar da devam ediyor. Mestan’ın aday olamayacağı ve olursa da yapılacak itirazla düşebileceği önü sürülmüştü. Yine bu istifaların ardından bir istifa daha olursa yine aday yönetimin kongreye gitmeden düşeceği ileri sürüldü. Her ne kadar Mestan bu iddiaları yanıtlayıp böyle bir şey olmayacağını söylese de tartışmalar bu hafta da devam edeceğe benziyor. Oldukça hareketli bir hafta olacağı ortada. Acaba Mesut Mestan kongre gününe kadar ortaya çıkan tablo üzerine çekilir mi? Bu da tartışılıyor. Mestan’ın aday olmaması durumunda kongre günü çıkacak bir listenin seçilmesi de olası. Bu yönde de hesaplar yapılıyor olma ihtimali var.  Recep Günay örneği ortadayken bu senaryo yeniden ortaya konulabilir mi? Göreceğiz.



Ali Ay için şok iddia…

Dün toplanamayan olağanüstü kongre sırasında gündemi sarsan açıklama da yine Bursaspor için tek aday olan ve mevcut durumda müstakbel başkan olarak görülebilecek Mesut Mestan’dan geldi. Kongre öncesi Ali Ay’ın alacaklarını tahsil etmek için futbolcu satacağı iddiaları zaten dillendiriliyordu. Mestan, Ali Ay’la bir görüşme sağladığını açıkladı. Ali Ay’ın “Futbolcu satalım yarısını ben alacağıma karşılık tahsil edeyim yarısı da kulübün olsun” teklifini getirdiğini öne süren Mestan, bunun etik olmayacağını ifade etti. Bursaspor’u borç batağına batırıp bir de üstüne küme düşürme başarısını (!) gösteren Ali Ay’ın alacak peşine düşmesi yine akılları geçen yılki kongreyi getirdi. 2 yıllık başarısız bir yönetimin ardından birilerinin desteği ile yeniden başkanlık koltuğuna oturan Ali Ay’ın bu sürede sadece parasını kurtarmanın peşine düştüğü çok net olarak bir kez daha ortaya çıkıyor. Çok yazık! Özellikle taş ocağıyla ilgili çok ciddi iddialar hala dillendiriliyor. Önümüzdeki günlerde onları da gündeme taşıyacağız.